İşte biz o gün tükeneceğiz

Güncelleme Tarihi:

İşte biz o gün  tükeneceğiz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2018 10:53

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ve Londra Zooloji Derneği’nin hazırladığı ‘Yaşayan Gezegen 2018 Raporu’na göre gezegenimizde canlı popülasyonunun yüzde 60’ı yok oldu. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) verilerine göre her 13 dakikada 1 canlı türü yok oluyor. Türkiye’de de durum hiç iç açıcı değil. Tehlike altındaki türlerin sayısı 2008’de 131’ken, bugün yaklaşık 400’e çıkmış. Hangi hayvanlar tehlike altında, kurtarmak için ne yapabiliriz?

Haberin Devamı

Yunuslara kıymayın efendiler
Onlar, yaşam alanlarının kaybı, deniz ve ses kirliliği, tesadüfi avcılık ve kasti öldürme gibi tehditlerle karşı karşıya. Tüm bu tehditlerin bir araya gelerek yarattığı olumsuzluklar, denizlerimizdeki yunus türlerinin neslinin devamı için ciddi bir risk oluşturuyor.

İşte biz o gün  tükeneceğiz

Sazlık yoksa sazkedisi de yok
Avcılık, doğal yaşam alanı kaybı, bataklıkların tarım alanına dönüştürülmesi, kemirgenlerle mücadele sonucu avlandığı hayvanların azalması gibi nedenlerle sazkedisi ülkemizde ‘nesli tehlike altında’ bulunan türler arasında.
İşte biz o gün  tükeneceğiz

110 milyon yıldır varlar ama tehdit altındalar
Onlar 110 milyon yıldır Akdeniz’de yüzüyor. Türkiye, iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas) en önemli yuvalama alanlarından. Ne var ki yaşam alanı kaybı, iklim değişikliği, plastikler, hedef dışı avcılık gibi nedenlerle gelecekleri tehlike altında.
İşte biz o gün  tükeneceğiz

Yok olma tehlikesindeki canlıları evlat edinin
Türkiye’de canlı nüfusu, her geçen gün biraz daha düşüyor. Onlara yardım etmek, durumlarını tersine çevirmek mümkün. Aşağıdaki canlılardan evlat edinerek onların yaşam savaşına ortak olabilirsiniz. (Detaylı bilgi için: Meltem Gökçen, 0212 528 20 30, mgokcen@wwf.org.tr)

Haberin Devamı

RAPORDAN ÇARPICI BAŞLIKLAR...

* Her şey toprağı işlemekle başladı, öyle de gidiyor
Rapor, biyolojik çeşitlilikteki azalmayı tetikleyen en önemli etmenlerin arazileri hor kullanım olduğuna dikkat çekiyor. Veriler, MS 1500 yılından bu yana yok olan tüm bitki, sürüngen, kuş ve memeli türlerinin yüzde 75’inde yaşam alanlarının işgal edilmesi olduğunu ortaya koyuyor.

* Geri dönüş mümkün, yaşamak için yaşat
Geleceğe yönelik son öngörüler, mevcut Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Stratejik Planı’nın birçok hedef için başarılı olma ihtimalinin pek de mümkün olmadığını gösteriyor. Bu eğilimi durdurmak ve 2030 itibariyle eğimi yukarıya çevirebilmek için taahhütlerin gerçekleştirilmesine yönelik daha güçlü eylemler içeren bir anlaşma sunmak gerekiyor.

Haberin Devamı

* Kaynağından market rafına giden meçhul yol...
Son 50 yıl boyunca doğal kaynakları tüketme seviyemiz yüzde 190 oranında artış gösterdi. Daha sürdürülebilir bir sistem yaratmanın yolu, üretim, tedarik ve tüketim alışkanlıklarımızda önemli oranda değişiklikler yapmaktan geçiyor. Bunun için gezegenin hangi noktasında olursa olsun, kaynağından market raflarına uzanan yolda hangi etmenlerin işin içine girdiğini detaylı bir şekilde kavramamız gerekiyor.

* Bir zamanlar buralar hep ormanlıktı...
Ağaçlandırma ve restorasyon çalışmaları küresel orman kaybını bir ölçüde yavaşlatmış olsa da, boyutlar yine de kaygı verici. Tropik ve subtropik kuşakta bulunan 46 ülkeyi kapsayan araştırma 2000 -2010 yılları arasında yaşanan orman kaybının yüzde 40’ının büyük ölçekli tarım, yüzde 33’ünün ise yerel geçimlik tarım faaliyetlerinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Kalan yüzde 27’lik orman kaybının nedenleri ise kentsel gelişim, altyapı projeleri ve madencilik.

İşte biz o gün  tükeneceğiz


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!