İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’

Güncelleme Tarihi:

İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2023 07:00

Oyuncu İbrahim Çelikkol, 15 yıldır canlandırdığı farklı karakterlerle hayatımızda. “Çok seviyorum mesleğimi. Bir karakteri yaratmak, onun yerine düşünmek, jestleriyle, mimikleriyle var etmek müthiş bir haz” diyor. Oyunculuğunun yanı sıra doğa sevgisiyle de tanınıyor. Yaşadığımız doğal afetlerde onu sahalarda korkusuzca yardım ederken görüyoruz. Bir ünlü olarak sahada bulunmasına şaşırılmasına dair “Ünlü olarak değil insan olarak yapıyorum. O durumlarda ünlü olduğunu hatırlayamıyorsun bile” diyor. İbrahim Çelikkol’la buluşuyoruz; yeni projelerini, son yıllarda değişen hayatını, oyunculuğu ve baba olmayı konuşuyoruz: “En büyük keşfim babalık oldu. İnsanın hayatını bu kadar etkileyebilecek başka bir duygu tatmadım.”

Haberin Devamı

İbrahim Çelikkol’la en son pandemi döneminde röportaj yapmıştık. Şimdilerde hem yakında başlayacak işleri hem rol aldığı reklam kampanyası sebebiyle koşturuyor. Çekim için stüdyoda, günün erken saatlerinde randevulaşıyoruz. Her zamanki gibi çok yakışıklı. Bir gülüşüyle çok sevimli, bir bakışıyla sert durabilenlerden. Son dönem sosyal medyada spor videolarını paylaşıyordu. Gerçekten çok fit, bayağı kas yapmış, “Güne spor yaparak başladığımda yeme düzenim de değişiyor, enerjim de... Mesleğim gereği bedenime iyi bakmam gerekiyor elbette ama öncelikle sağlık” diyor. Başlıyoruz muhabbete...

İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’

* Son röportajımızın üzerinden 3 yıl geçti. Bu sırada dünyada, Türkiye’de birçok şey yaşandı. Hepimiz değiştik. Sende neler değişti?

Haberin Devamı

Hayatta her an değişim var. Bunun da faydalı olduğunu düşünüyorum. Değişim, gelişim demek benim için. Son 3 seneme bakınca en kıymetli kazanımım oğlum Ali oldu. O benim en değerlim. Çok uzun zaman olmuş seninle konuşmayalı. Pandemi, kalbimizi yakan deprem... Kayıtsız kalamayacağımız çok şey yaşadık.

* Hayatta belli yaşlar dönüm noktaları gibi görünür. 20’ler, 30’lar gibi... Sen de 40’lara girdin şimdi. Hayatla ve kendinle yüzleşmelerin, kendine dair yeni keşiflerin oldu mu?

En büyük keşfim babalık oldu. İnsanın hayatını bu kadar etkileyebilecek başka bir duygu tatmadım.

* Peki bu dönem hayattan çıkardığın en büyük ders ne oldu?

Her yaşanmışlık tecrübe, tecrübeler de insanı geliştirip, dönüştürüyor. Ders almazsan aynı hataları yapmaya devam ediyorsun. Ben ders almaya, dönüşmeye özen gösteriyorum.

* Şu sıralar mutlu musun? Nasıl bir İbrahim var?

Nasıl görünüyorum oradan bakınca (gülüyor)? Sen ne görüyorsun bilmiyorum ama genel olarak mutlu bir adamım.

* Bugün Babalar Günü. Oğlun Ali 3,5 yaşında. Seninle Ali yeni dünyaya geldiği zamanlarda konuşmuştuk. O zaman onu ilk kucağına aldığındaki hislerini, “Küçücük bedeninin hissettirdiği şey çok derindi” diye anlatmıştın. Şimdi üzerinden yıllar geçti. Babalık nasıl gidiyor? Şu an Ali’nin sana hissettirdiklerini tekrar sorsam neler dersin?

Haberin Devamı

Çok farklı, her yaşı çok kıymetli... O büyüyor, büyüdükçe bana çok şey öğretiyor. O zamandan bu zamana en büyük fark paylaşımlarımızın artması... Baba-oğul tatile çıkmayı çok seviyoruz. Her fırsatta 2-3 gün baş başa gidiyoruz. Evladının birey olması, isteklerini, duygularını seninle paylaşması müthiş.

*En son seni dijital bir işte izledik, bir nevi hırs hikâyesiydi... Hırsın senin hayatında yeri ne?

40’lı yaşlar, hırslardan arındığım yaşlar diyebilirim. İşimle alakalı ufak hırslarım olabiliyor. Beni çok etkileyecek bir karakter iştahımı arttırabiliyor. Her ne yapıyorsam, onu iyi yapmak isterim. Onun için çalışırım, çabalarım; buna hırs diyorsak, hırslıyım.

Haberin Devamı

*Aynı projede; kariyeri için mücadele eden, başarı için neredeyse her şeyi mubah gören insanları da izliyoruz. Bu senin için ne kadar geçerli?

Hiç geçerli değil. O dünya bana çok uzak.

*Sosyal medyayla aran nasıldır?

Spor yaparken veya oğlum Ali ile paylaşım yapıyorum ama çok takip etmiyorum.

* Fake hesabın var mı?

Fake hesap nedir diye düşünmedim değil (gülüyor).

* O derece...

Hiç benlik şeyler değil.

*Yine de sosyal medya hayatımızın göbeğinde. Sen ne kadar sosyal medya doğrularıyla yaşarsın? Ya da ne kadar oradaki eleştirilere takılırsın?

Hiç takılmam, hiç takip etmem. Çevremden eleştiri almayı severim ve kulak veririm ama. Sosyal medyada da ancak yine tanıdığım kişilerin yorumlarını dikkate alabilirim.

Haberin Devamı

İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’

İbrahim Çelikkol şimdi 3,5 yaşında olan oğluyla ilgili “Baba-oğul tatile çıkmayı çok seviyoruz. Her fırsatta
2-3 gün baş başa gidiyoruz. Evladının birey olması; isteklerini, duygularını seninle paylaşması müthiş” diyor.

Görsellik sadece fiziksel özellik değildir 

*Oyunculukta 15 yılı devirmişsin... Nedir mesleğin sana en büyük öğretisi?

İlk başladığım zamanlarda o kadar yabancı geliyordu ki. Şimdilerdeyse
bana çok şey kattığını düşünüyorum.
Bir başkası olabilmek, asla yaşayamayacağın kişilikleri canlandırmak onlarla empati yapabilmemi sağlıyor. Çok seviyorum mesleğimi. Başka bir karakteri yaratmak, onun yerine düşünmek, jestleriyle mimikleriyle var etmek müthiş bir haz. Ama en heyecan veren sanırım “3-2-1 kayıt” kısmı. Tüm düşüncelerinin eyleme geçtiği an.

Haberin Devamı

* 15 yılda sektör ve oyunculuk adına neler değişti; olumlu ve olumsuz?

Sektör sürekli bir değişim içinde. Özellikle dijitaller hayatımıza girdiğinden beri her şey çok hızlandı. Dijital platforma iş yapmak hikâyenin, karakterin gelişimine hâkim olmak adına güzel ama doğrusu ekranda olmayı da özledim.

* Oyunculuk son yıllarda hızla gelen popülerlik, şöhret ve çok kazançla bir tutuluyor. Sen yıllardır bu işi yapan biri olarak anlatsana, her şey o kadar güzel ve kolay mı oluyor?

Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir. Her işin bir zorluğu var. Zorluklarını saatlerce anlatabilirim sana. Sırf bu konu için ayrı bir röportaj yapmamız lazım.

* Oyunculuk eşittir görsel algısı tüm dünyada yıllardır tartışılıyor. Sence?

Görsel bir iş yapıyoruz, doğru ama görselliği sadece fiziksel özellik üzerinden değerlendirirsek yanlış yaparız. Al Pacino mesela, dünyanın en yakışıklı adamı diyebilir misin? Ama öyle bir ışığı ve yeteneği var ki, canlandırdığı karakterle ekranda parlıyor. Dünyada çok örneği var bunun. Formülünü de çoktan çözdüler bence, tartışmalar boşa devam ediyor.

* Sosyal medya takipçisi sayısı ve buna bağlı rol almak, başrole yerleştirilmek gibi durumlara bakışın ne?

Durumdan duruma değişebilir tabii. Takipçisi çok ama yeteneği yoksa zaten seyirciden karşılığını alamaz. Alıyorsa eğer, takipçiyle birlikte insanlara gösterebildiği bir yeteneği de vardır. Ben o kadar acımasız değilim bu konuda. Aslında düşünmemiz gereken, takipçisi az ama muhteşem yetenekli oyuncu da var.

*Sektörde bir şeyi değiştirecek olsan bu ne olurdu?

Televizyon ekran süreleri. Her hafta bir sinema filmi uzunluğunda dizi çekiyoruz.Süreler 150 dakikaya kadar çıkıyor. Bunu sektörün tüm paydaşları adına değiştirebilmek isterdim. En iyi şartlarda çalışan ekipler, oyuncular günde 12 saat çalışıyor. Hem daha makul şartlarda buluşabilmek hem de Türk dizilerinin dünyaya hükmettiği gerçeğini düşünürsek, daha iyisini yapma imkânını yakalayabilmek için...

*Yeni projelerin neler?

Son olarak marka elçiliğini üstlendiğim kahve markası The Whirl için çok keyifli bir reklam filmi çektik. İzleyenlere gerçek yaşantımdan bir kesit sunuyor. Proje aşamasında senaryonun gün içinde pek çok kez kahve tüketen birini yansıtmasını ve kahvenin hayatımızdaki anlamını göstermesini çok beğendim.

* “Gerçek yaşantımdan kesit sunuyor” dedin. Kahvenin hayatında yeri ne?

Pek çokları gibi benim de günümün birçok anına kahve eşlik ediyor. Sabah, evden çıkmadan, öğlen kite’a giderken veya akşam eve gelince... Kısacası sıkı bir kahveseverim.

İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’

Bende öyle bir ego yok

* Spor hayatında büyük yer tutuyor. Epey de kas yapmışsın. Haftada kaç gün, kaç saat spor yapıyorsun?

Her zaman. Günde üç kez idman yaptığım da oluyor. Çalışma zamanıma göre bir defa da oluyor. Ama mutlaka her gün idman yapmaya özen gösteriyorum. Hayatımın bir parçası spor.

* Sen sporu sağlık için mi, iyi görünmek için yapanlardan mısın?

Her şeyden önce spor disipline ediyor hayatını. Güne spor yaparak başladığımda yeme düzenim de değişiyor, enerjim de. Mesleğim gereği bedenime iyi bakmam gerekiyor elbette ama öncelikle sağlık.

* Haliyle çok seksi ve çekici de bulunuyorsun. Sen kendini seksi bulur musun?

Sağ olsunlar!

* Seni tanıdığımızdan beri ‘yakışıklı’ sıfatı hep isminin başında vardı... Yıllardır yakışıklı olarak anılmak, beğenilmek, nasıl bir his? Ego yapıyor mu?

Güzel tabii. İnsanların senin hakkında güzel sözler söylemesi mutlu ediyor. Ama bende öyle bir ego yok.

İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’

İnsanlık görevimizi yaptık, döndük, diyebileceğim bu

* Çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. Ben
99 depremine Yalova’da yakalanmıştım. Sen de o depremde İzmit’teymişsin. Öncelikle o dönem sen neler yaşamıştın? Kayıpların olmuş muydu?

Zordu çok. Bir gecede 30 yaş yaşlandım sanki. Çok büyük bir sorumluluk biniyor insanın omuzlarına, hayatta kalmak bile yük gibi oluyor.

*Bu deprem haberini duyduğunda ilk hissettiğin ne oldu?

Sen de 99 depremini merkezinde yaşadığın için bilirsin. Ne kadar büyük olduğunu biliyordum. Orada yaşanan ve yaşanabilecek her şey gözümün önünden geçti. Aklıma gelen her şeyi, tüm yardım malzemelerini alıp yola çıktım. Planlı bir şey değildi. Neler yapacağıma yolda karar verdim. Sadece bir an önce oraya gitmek istedim.

* Deprem bölgesinde sahada çalışan isimlerdendin... Neler yaşadın, gördün?

İnsanlık görevimizi yaptık ve döndük. Diyebileceğim bu kadar.

* Doğaya olan ilgini de biliyorum. Orman yangınları sırasında da itfaiye ekiplerine canla başla yardım ettin. Bir ünlünün bunun gibi şeyleri yapmasına şaşıranlar oluyor. Sen ne dersin bununla ilgili?

Ünlü olarak değil, insan olarak yapıyorum. O durumlarda ünlü olduğunu hatırlayamıyorsun bile. Ben sadece bir şey yapmak, yapabilmek istiyorum.

* Sence ünlülerin attığı bu tip adımlar bir şeyleri değiştirir mi?

Tüm süreçte canla başla çalışan çok meslektaşım vardı. Demin de dediğim gibi insani olarak elimizden geleni yaptığımızda birilerine fayda sağlıyorsak ne mutlu.

İbrahim Çelikkol: ‘En büyük keşfim babalık oldu’

Hâlâ arkadaş olduğumuza ikna edemediğimiz bir kitle var

* Birce Akalay’la sizi birlikte dizilerde izliyoruz. Kadın ve erkek arkadaşsa hemen yakıştırmalar yapılır. Size de yapıldı. Ama siz kadın-erkek dostluğunun en güzel örneklerinden oldunuz. Bu tip önyargılarla ilgili ne söylersin?

Ne diyebilirim ki? Ben zaten bu normali yaşıyorum. Ama ne dersem diyeyim, kim ne düşünmek isterse öyle düşünüyor. Daha iki ay öncesine kadar haberler görüyordum mesela. Hâlâ arkadaş olduğumuza ikna edemediğimiz bir kitle var.

* Genel olarak dostluk ve arkadaşlık sana ne ifade ediyor?

Çok kıymetli dostlarım var. Bir telefonuyla koşacağım, bir telefonumla yanımda olacağını bildiğim... Bu insana güven veren bir duygu.

*  Bir süredir yeni bir ilişkin de var, Natali Yarcan’la berabersiniz. İlişkiniz nasıl gidiyor?

O benim kıymetlim.

 

 

BAKMADAN GEÇME!