Bizim gözümüzden bir şey kaçmaz!

Güncelleme Tarihi:

Bizim gözümüzden bir şey kaçmaz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2021 07:00

Baston bizim gözümüz, kulağımız, pusulamız. Yolda ilerlerken plastik şişeler, kâğıtlar, teneke kutular zaman zaman pusulamızın önünü kesiyor. Anlayacağınız, yaşadığımız yerlerdeki kirlilik şehrin tüm vatandaşları tarafından erişilebilirliğini azaltıyor.

Haberin Devamı

En yakınımda olanlar da soruyor bunu: “Harun, hiç mi görmüyorsun?” Ben cevap veriyorum: “Evet, hiç görmüyorum.” Hemen arkasından o soru geliyor: “Ama eskiden görüyordun, değil mi?” “Evet” diyorum. Ya da görmeden bakkala, manava, alışverişe nasıl gittiğimi merak ediyorlar, “Nasıl geliyorsun buralara” diye soruyorlar. Ben de elimdeki bastonu gösteriyorum: “Bununla!”

Neden bilmem, buna bir türlü inanamıyorlar. “Hadi canım” diye şaşıranlar, kabul etmekte zorlananlar, söylediklerime şüpheyle yaklaşanlar, katiyen inanmayanlar... Sokaklarda dolaştığıma göre az da olsa görüyor olmalıyım çünkü çoğunun nazarında... Tek yol gösterenimin baston olması inandırıcı gelmiyor onlara...

Bu kadar merak ediliyor madem, anlatayım... Baston bir enstrüman gibidir. Ve onu kullanmanın bir akışı vardır. Çok basittir aslında. Baston ilerideyken bulunduğu noktaya önce bir ayağınız basacak, sonra baston bir adım atacak, ardından sıradaki ayak bastonun bastığı yere gelecek. Adımlar sırayla bastonu takip edecek. Bunu belli bir ritimde yapmazsanız pek işe yaramaz. Bir de bastonu zemin durumuna göre yere vurmak ya da sürtmek gerekir. Gerçi sürtünce baston tekeriniz çok çabuk eskiyor. İyi bir baston tekeri şu anda 15 dolar civarında. Maalesef bizim de bir lastik sorunumuz var...

Haberin Devamı

Bu arada, biz bastonu yere sizler önümüzden çekilin diye değil, ortam sesini duymak için vuruyoruz. O sırada çıkan ses bize, zemin hakkında bilgi veriyor. O ses uçuyor gidiyor çevredeki binalara, cisimlere çarpıp geri dönüyor. Biz de bunları dinliyor, duyduklarımızdan ortamı görmeye çalışıyoruz. Yol ne tarafa gidiyor, önümüzde bir cisim var mı?

Anlayacağınız, baston bizim gözümüz, kulağımız... Eğer bir gün birimizin bastonuna basarsanız bunun bizim açımızdan ciddi bir maliyeti olduğunu da dikkate alın lütfen. İyi bir bastonun şu günlerde 70 dolar gibi bir fiyatı var. Ama daha önemlisi, bastonu kırarsanız gideceğimiz yere ulaşmamızı son derece zorlaştırırsınız. Aracımızı, pusulamızı elimizden alırsınız. 

Bazen yolda ilerlerken bastonuma teneke kutu, plastik şişe, poşet veya kâğıtlar takılıyor. Evden işe giderkenki güzergâhımda kâğıt toplayan insanlarla karşılaşıyorum. Selamlaşıyor, hal hatır soruyoruz birbirimize... Onlara nerede kâğıt ve plastik olduğunu söylüyorum. Özellikle metroya giderken üstgeçitteki merdivenlerde gece oturup keyif yapanların çöpleriyle karşılaşıyorum sabahları. Neden yaşadığımız yerleri bu kadar kirlettiğimizi düşünerek başlıyorum güne.

Haberin Devamı

Hani bana diyorsunuz ya bazen, “Görmüyor olmanız daha iyi aslında... Çünkü etrafın ne kadar pis olduğunu da görmüyorsunuz”... Oysa biz şehrin karış karış her yerini görüyoruz. Ne kadar pisletilmiş ya da ne kadar güzelleştirilmiş, hepsini biliyoruz. İnanın bizim ‘gözümüzden’ hiçbir şey kaçmıyor. Yaşadığımız yerlerdeki kirliliğin aslında şehrin erişilebilirliğini azalttığı da sizin gözünüzden kaçmasın...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!