Arjantin mi, Fransa mı? 4 yıl sonra, yeniden buluşana kadar...

Güncelleme Tarihi:

Arjantin mi, Fransa mı 4 yıl sonra, yeniden buluşana kadar...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2022 07:00

Öncesinde ve süresince gündemden düşmeyen tartışmalar, müsabakalardaki sürprizler, hüzünler, sevinçler… Öte yanda yeni teknolojiler, taktikler ve yıldızlar… 2022 Dünya Kupası bu akşam oynanacak Arjantin-Fransa maçıyla sona erecek. Dört yılda bir düzenlenen dünyanın en büyük futbol organizasyonuna veda edeceğiz. 2026’da Kuzey ve Orta Amerika ülkeleri ABD, Kanada ve Meksika’da düzenlenecek Dünya Kupası’na kadar sabırsızlıkla bekleyeceğiz ama bu turnuvadan nasibimize birçok yeni kahraman ve hikâye düştü. Tüm bunlar bu oyunun sadece bir spordan ibaret olmadığının; tarihe, elbette politikaya ve direkt yaşamın kendisine dokunduğunun tartışmasız kanıtı…

Haberin Devamı

O kadar çok yazıldı, o kadar çok söylendi ki insan artık imtina ediyor. Klişeleştiği, dillere pelesenk olduğu doğru. Ama herkesin tekrar etmesi etkisini azaltıyor mu, emin değilim. Simon Kuper’in, 1994 tarihli kitabına da adını veren cümlesinden bahsediyorum: “Futbol asla sadece futbol değildir.”

Endüstriyel futbolun; büyük sponsorların, dev takımları bir araya getirip diğerlerini dışlayan yeni turnuva hayallerinin, futbolcuların gol sevinçlerini bile kısıtlayan göğüs reklamlarının devrinde bu cümleyi tekrar ve tekrar duymak, bir pazar gazetesindeki spor yazısının girişinde okumak size boş hayalperestlik, nostalji, gereksiz bir romantizm gibi gelebilir. Haklısınız! Ama ben, galiba, kalın derili gerçekçiliğe tercih ediyorum hayalperest ve romantik olmayı. Ve bu duygu durumu dört yılda bir; 32 ülkeden, bu anı yıllarca beklemiş, hayal etmiş sporcuların bir araya gelip dünyanın en büyük futbol turnuvasını başlatmasıyla katmerleniyor. Bugün, bu büyük turnuva sona erecek. Final heyecanı başlamadan eleme maçlarından akılda kalanları hatırlayalım.

Haberin Devamı

Arjantin mi, Fransa mı 4 yıl sonra, yeniden buluşana kadar...

Final maçı bu akşam 18.00’de Lusail Stadyumu’nda oynanacak.

Bir peri masalı

‘Gönüllerin şampiyonu’ Fas ile başlayalım. Yarı finale kadar yükselerek belki de Dünya Kupaları tarihinin en büyük sürprizlerinden birine imza attılar. Bu listeye 1994’teki başarılarıyla Bulgaristan ve İsveç’i, 1998’de yarı final, 2018’de final oynayan Hırvatistan’ı ve tabii ki 2002’de yarı final oynayan Türkiye ve Güney Kore’yi eklemek gerekiyor. Turnuva öncesinde Fas’ın bu seviyeye kadar çıkabileceğini kim tahmin ederdi, bilmiyorum. Bu noktaya grupta Hırvatistan, Belçika ve Kanada’yı geçip eleme turlarında İspanya ve Portekiz’i yenerek geldiler. Yarı finalde Fransa ile karşılaşmalarıysa kaderin cilvelerinden biriydi. Fransa, 1912-1956 yılları arasında Fas’ı sömürge idaresiyle yönetmişti. Hatta geçen yıllarda Paris yönetiminin Kuzey Afrika ülkeleri Cezayir, Tunus ve Fas’a yönelik vize kısıtlaması getirmesiyle ilişkiler yeniden gerilmişti. Yarı final maçından önce Paris’te olağanüstü önlemler alındı (Fas grup maçında Belçika’yı yendiğinde Brüksel’de olaylar çıkmıştı). Mücadelede olağanüstü önlemleri alansa Fas’tı. Ancak Fas’ın defans hattı birer birer çözüldü. Nayef Aguerd ısınma sırasında sakatlandı. Takımın kaptanı, Beşiktaşlı Romain Saiss, 25 dakika sahada kalabildi. Noussair Mazraoui ikinci yarıya çıkamadı. Dünya Kupası’nda yarı final gören ilk Afrika ülkesi olan Fas, son dünya şampiyonu Fransa’ya dayanamadı.

Haberin Devamı

Arjantin mi, Fransa mı 4 yıl sonra, yeniden buluşana kadar...


‘Tek adam’ takımları

Fransa ise bildiğiniz gibi… İlk dünya şampiyonluklarını ev sahipliği yaptıkları 1998 Dünya Kupası’nda Cezayir asıllı Zinedine Zidane’ın öncülüğünde kazandılar. 2018’de şampiyon olan kadroda da Afrika asıllı sporcular çoğunluktaydı. 20 senede iki şampiyonluk kazandıktan sonra, bugün, çeyrek asırda 3 şampiyonluk kazanan takım unvanını almak için sahada olacaklar.
2022 Dünya Kupası’nın diğer yarı final maçı Arjantin ve Hırvatistan arasındaydı. Yani iki ‘tek adam’ takımı. Lionel Messi ve Luka Modrić’in mücadelesi… Hırvatistan 2018’in finalistiydi. Yine de bu turnuva başlarken kimse onları ‘aday’ olarak görmüyordu. Modrić, Messi kadar skor üreten bir futbolcu olmayabilir ancak takımına katkısı Arjantinliden az değil. 37 yaşındaki yıldızın varlığı bile takımını motive ediyor. Yarı finalde Arjantin’e karşı 3-0 geriye düşüp, 81’inci dakikada oyundan çıkarken sahaya dönüp son bir kez bakması benim gibi ‘romantik’lerin içini yakmış olabilir!

Haberin Devamı

Arjantin mi, Fransa mı 4 yıl sonra, yeniden buluşana kadar...

Ve Arjantin… 25 Kasım 2020’de en büyük yıldızı Maradona’yı kaybeden ülke sanki bu turnuvaya onun için bir kupa daha kazanmaya gelmiş gibi (Ve tabii ki Messi’nin ilk Dünya Kupası’nı)... Maçları, 90 dakikadan sonraki kutlamalarını izlediyseniz futbolcu-taraftar hep bir ağızdan söyledikleri tezahürat dikkatinizi çekmiştir. “Ben Arjantinliyim/Diego ve Lionel’in memleketi/Ve Malvinas (Falkland) Adaları kahramanlarının/Onları hiç unutmayacağız” diye başlayıp devam ediyor: “Size açıklayamam/Çünkü anlamazsınız/Kaybettiğimiz finallerden sonra/Kaç yıl ağladım…”

Arjantin 2004’ten bu yana tam 5 final kaybetti. Geçen yılki Copa America zaferinin mimarı Lionel Messi bu kez ilk Dünya Kupası için sahada.

Arjantin sadece 2004’ten sonra 4 Copa America finali kaybetti. 2014 Dünya Kupası finalinde de Almanya’ya mağlup oldular. Ancak 2021 Copa America finalini, hem de Rio de Janeiro’daki ünlü Maracana Stadyumu’nda Brezilyalılara karşı kazandılar. Bu tezahürat da bu lanetin kırıldığını ve üçüncü dünya şampiyonluğuna hazır olduklarını hatırlatıyor.

Haberin Devamı

Kylian Mbappe, Paris Saint-Germain’den takım arkadaşı Messi’nin karşısına üst üste ikinci zafer için çıkıyor.



Arjantin üçüncü, Messi ilk Dünya Kupası’na kavuşabilecek mi, bu akşam göreceğiz. Geçen hafta yaptığı açıklamayla bunun ‘son şansı’ olduğunu vurguladı, “Yaşım bir sonraki turnuvada olmama izin veremeyecek” dedi. Tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olan Messi’nin hatırına dünyanın büyük çoğunluğu bugün Arjantin’i destekleyecek gibi… Belki Avrupa ülkeleri uzun bir aradan sonra kupa Güney Amerika’ya dönmesin diye Fransa’nın yanında duracak. Ancak öyle ya da böyle, bu turnuva da yanımıza kâr kalan hikâyelerle sonuçlanacak. Yenileri için bir diğerini bekleyeceğiz.

Neyse ki bir sonraki Dünya Kupası’nı normalden bir beş ay daha az bekleyeceğiz. ABD, Kanada ve Meksika’nın ortak düzenleyeceği turnuva 2026’nın haziran ayında tarihte ilk kez 48 takımla oynanacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!