Çöllere düşmek erkeğe daha çok yakışıyor

Ekonomi yazarından aşk yazarına nasıl dönüştünüz?

- Şahsi alanda hepimizin konuları aynı: Hayatın anlamı, aşk, aile, arkadaşlar, ilişkiler, sağlık vs. Kendim için tuttuğum notları kitap yapmam önerilince aşka yelken açtım.

 Aşk, arkadaşlık, ilişkiler, aile... Hepsi sizin mahreminiz ama hiç tanımadığınız insanlarla paylaşıyorsunuz. Buna neden ihtiyaç duydunuz?

- Bir önceki kitabı basmak benim fikrim değildi. Orada önemli bir karar aldım. Son iki kitabımda yazdıklarımı en yakınlarıma bile anlatmıyorum. Biraz bildikleri hikâyelerin ayrıntısını öğrenince şaşırıyorlar. Bir önceki kitabı okuyan binlerce kişi bana içini döktü. Çünkü ben dökmüştüm. Öyle hep beraber döktük, hep beraber topluyoruz. Gurur duymadığım konuları da yazdım. Aşk acısı sarhoşluk gibidir. Kimse sarhoşluğu kabul etmediği gibi aşk yüzünden perişan olduğunu da söylemez. Söyleyen biri çıkınca da gider ona içimizi dökeriz ama gizlice.

 Size iyi geldi mi her şeyi olduğu gibi yazmak?

- Benden çok okurlara iyi geldi. Ben yazarken yüzleştim, onlar da okurken. Yüzleşmek başta öyle hissettirmese de sonrasında hep iyi gelir.

 Kitapta kendinizi “İlk adımı erkeklerin atması gerektiğini düşünen o tutucu kadınlardan biri” olarak tanımlıyorsunuz. Hâlâ aynı fikirde misiniz?

- Bu bir fikir değil, doğa meselesi. Bence çöllere düşmek erkeğe daha çok yakışıyor.

Demet Cengiz Aşk Olsun İnkılâp Kitabevi 240 sayfa 20 TL