‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü'

Güncelleme Tarihi:

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2023 07:00

Mesleğe 30 yıl önce Zerrin Özer’le başladı. Harun Kolçak, Gülben Ergen, Deniz Seki, Aleyna Tilki, Berkay gibi onlarca önemli isme iletişim danışmanlığı yaptı. Kitaplar yazdı, mekânlar açtı. Meslekte 30’uncu yılını kutlayan Özgür Aras’la buluşup ünlüler dünyasına daldık; star kime denir, şu an yıldız kim sorularına cevap aradık, yıllar içinde değişen ünlülük kavramını ve ünlülerin yaptığı hataları konuştuk: “Meşgul olmadıkları için meşgul edemiyorlar. Ve üretimleri olmadığı halde ortada geziyorlar.”

Haberin Devamı

Onunla Bodrum’da açacağı yeni mekan öncesi İstanbul’a uğradığında buluşuyoruz. Telefonu bir an susmuyor. Aynı anda birçok kişiyle konuşuyor, program yapıyor, herkesin sorununu çözmeye çalışıyor. Ama bu işten inanılmaz keyif aldığı da yüzünden okunuyor. Yıllardır tanışıyoruz, o hem çok samimi hem çok kibar, aynı zamanda belli bir mesafede durmayı da becerenlerden. ‘Ser verip sır vermeyen’ Özgür Aras’la başlıyoruz sohbete.

Muhsin Akgün/MASTÜDYO

Meslekte 30’uncu yılın. Bu 30 yılı tek cümleyle nasıl özetlersin?

Rengârenk bir 30 yıl.

Ünlülerle birlikte geçen bir hayat. Dışarıdan bakanlara çok renkli ve cazip görünüyor olabilir. Ama içi nasıl o dünyanın?

Son yüzyılın en önemli mesleklerinden birini yapıyorum. Her işin zorluğu var. Dert anlatmak, dert dinlemek... Ünlü demek her an kriz demek, her şeye hazır olmak demek. Ben severek yaptığım işten para kazanıyorum. O yüzden yaşadığım her ana şükrediyorum. Kırıldığım, üzüldüğüm, kendimi anlatamadığım zamanlar oldu mu, oldu. Ama hiç pes etmedim.

Haberin Devamı

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü

Basın danışmanlığı ve menajerlik yapıyorsun. Köşe ve kitap yazdın. Bir ünlüyü doğru yönetmenin sırrı nedir?

Ben ne basın danışmanlığı yapıyorum ne de menajerlik...

Ne yapıyorsun?

İletişim danışmanlığı. Son 15 yıldır pazarlama iletişimi yapıyorum. Bu iş zordur, emek, strateji, yatırım ister. Bunlar da
yetmez, işinin ehli kişilerle planlı, programlı hareket etmeyi gerektirir. Bir süreç işidir. Bir ünlüyü doğru yönetmenin sırrı, benim sırrım, bu saydıklarımı kime hizmet veriyorsam onun için bir araya getiriyorum. Dikkat çekmeyi iyi biliyorum.

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü

Onların tıkları yok

Bu işi iyi yapmanın altın kuralı nedir?

Hayatta her şeyi parayla satın alabilirsin. Paranın tek geçmediği şey tecrübe. Bende 30 yıllık bir tecrübe var. İnsan ilişkileri, yaşanmışlık var. Bu dağ ne rüzgârlar gördü Hakancığım. İşini, hizmet verdiğin kişiyi seveceksin ve çok çalışacaksın.

Haberin Devamı

O zaman gelelim ünlülere... Yıllar içinde ünlülük kavramı nasıl değişti?

Pop müzik yapan şarkıcıların geride kalmış gibi görünmelerinin sebebi aslında sosyal medya. Sosyal medya hayatımıza girince onun gücüne uyanmadılar. Hatta sosyal medyaya biraz da küçümseyerek baktılar. Burayı kullanamayınca, bu alanlar, bu mecralar yeni arkadaşların alanı haline geldi. Dediler ki madem burada popüleriz, ya oyuncu olalım ya da şarkıcı olalım. Oyuncu olmak zor... Zaten hazır bir kitle var orada, onu değerlendirdiler. Kısaca yeniyi yakalayan çıktı Ay’a, kendine format atamayan kaldı yaya.

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü

Herkesi dans ettireceğim

Haberin Devamı

Ünlü yönetiminde değişimler oldu mu?

Sektöre girdiğim 90’larda ünlülere ulaşmak kolay değildi. Önce asistanına, menajerine ulaşır, sonra o ünlü isme giderdi yol. Şimdi sosyal medyadan mesaj atabiliyor, numarasını bulduysa direkt arıyorlar. Eskiden sanatçılarda ekibine teslimiyet vardı, şimdi her şeyi onlar biliyor. Kendi istekleri ve kararları önemli. Onlara ulaşıldığı gibi onlar da istediklerine ulaşabiliyor ve işi hallettiklerini sanıyorlar.

Başarılıyken yok olan isimler nerede hata yapıyor?

Üretmiyorlar. Yaptıkları işin üzerine bir şey koymuyorlar. Meşgul olmadıkları için meşgul edemiyorlar. Ve üretimleri olmadığı halde ortada geziyorlar. Devir sürekli değişiyor. Ayak uyduramıyorsan sistem seni eliyor. Geçmişe bak o kadar başarılı, milyon satan isimler vardı. Şimdi milyon satmak yok, milyon tıklanmak var. Tıkları yok onların.

Haberin Devamı

Şarkıcıların yanı sıra oyuncularla da çalışıyorsun. Aralarında nasıl farklar var?

Şarkıcılarla, oyuncuların dünyası çok farklı. Magazin ünlülere, ünlüler magazine hizmet ediyor esasında. Şarkıcılar bunun farkında, oyuncular pek değil. Set ortamı daha yorucu. Bir de oyuncular reytingden karne alıyor, şarkıcılar tıklamadan.

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü

Şimdi doktorlara da iletişim danışmanlığı yapacakmışsın...

En iyi bildiğim şeyi sektör farkıyla sunarak neler olabileceğini birlikte görelim istiyorum. Mesleklerinde öne çıkan doktorları markalarla buluşturarak işbirliği havuzu oluşturmak adına kurulan bir platform olarak düşünebiliriz bu projeyi. İlk anlaşmamı medikal estetik ve kök hücre uzmanı Dr. Cansen Yeni Kut’la yaptım.

Haberin Devamı

Bir de Bodrum Yalıkavak’ta bir mekân projen var...

Evet, İstanbul’da yaptığım ‘eelence’ ve ‘ablam’dan sonra Bodrum Marina’nın tam karşısında 2 Haziran’da kapılarını açıyor ‘ENVY Night&Light’. Yerli-yabancı müziklerin çalacağı, gelen herkesi dans ettireceğim bir mekân.

Şöhretin ne kadar boş olduğunu Ajlan’ın gidişiyle anladım

30 yılda en büyük başarın hangi isimle ne oldu?

Ben geçmişle hiç ilgilenmiyorum ki Hakan. Geçti bitti benim için. Ben yarına bakıyorum. Hatırlayan varsa ne mutlu bana. Arkadaş ortamlarında hatırlattıklarında yüzümde gülümseme oluyor o an sadece, o kadar. Dünde kalanlara gülüyorum ben. Önümüzdeki günlerde çıkacak yeni şarkıların, konserlerin, reklamların derdindeyim. Yeni iş çıkınca, karşımdaki mutluysa en mutlu ben oluyorum.

Peki, seni en üzen olay neydi?

Ajlan benim İstanbul’daki ilk yakın arkadaşımdı. Beraber çalışıyor, işler yapıyorduk. Ben merdivenleri yavaş yavaş çıkarken her anımda o vardı yanımda. Bir sabah uyandım ve Ajlan’ın trafik kazasında hayatını kaybettiğini öğrendim. Ölümle gerçek anlamda tanıştım. Dünyanın, şöhretin ne kadar boş, paranın ve diğer bütün kavgaların ne kadar yersiz olduğunu anladım Ajlan’ın gidişiyle. Kalp kırmanın o kadar gereksiz olduğunu, ertesi günün belki de olmadığını, ne olacağımızı asla  bilemeyeceğimizi anladım. Bu renkli dünyanın büyüsüne kapılan, bu dünyayı çok farklı zanneden 20’li yaşlarında bir genç, en yakın arkadaşının gidişiyle öğrendi bunların hepsini.

Türkiye’nin en büyük starı Kenan Doğulu

  Star kime denir?

Etki gücü olana. Ne şarkı ne ses... Lider gücü olan bence stardır.

‘Senin Adın Bir Marka’ diye bir kitap yazmıştın. Birini marka, star yapan ne?

Herkesçe bilinip tanınan kişiye ‘ünlü’ diyoruz. Bilinip tanınmak ve yerini istediğin yere konumlandırmak için bir şeyler yapman gerek. Günümüzde kimileri instagramda eğlenceli fotoğraflar ve videolar paylaşır. Biz bu paylaşımları yapanın  komik olduğunu düşünürüz. Kimileri de Twitter’da yönetimi eleştiren paylaşımlarda bulunur, onların da muhalif bir duruşu olduğunu anlarız.

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü

Örnek verebilir misin?

Örneğin, İbrahim Büyükak ve Ata Demirer eğlenceli video paylaşımlarıyla ‘komik adam’ algısı yaratırken, aslında bir marka algısı yaratıyorlar. İyi bir imaj bırakmak için uğraş veriyorlar. Seda Sayan bu yüzden yıllardır ‘en güvenilir kişi’ unvanının sahibi. Ya da Gülben Ergen, ‘Çocuklar Gülsün Diye’ adlı projesiyle, çocuklar için uğraş veren ünlüler arasında yerini aldı.  Tuba Büyüküstün ‘iyi niyet elçisi’ olarak, kendini marka olarak iyi bir yere konumlandırdı.

Türkiye’nin en büyük starı kim?

İlk aklıma gelen isim Sezen Aksu. Ama o partiler üstü. Onu bir yere konumlandırmak olmaz. Sezen Aksu’yu ayrı bir yere koyarsak... Bence kendini yenilemesi, kılığı kıyafeti, sahnesi, sound’u, yazdıkları ve besteledikleriyle Türkiye’nin en büyük starı Kenan Doğulu.

‘Bu dağ ne rüzgarlar gördü

Çalıştığın isimler arasında şu ana kadar seni en etkileyen değişim kime aitti?

Öyle başarılar, öyle yok oluşlar gördüm ki... Ama son 10 yılda en keyifle izlediğim başarı hikâyesi İrem Derici ‘ninki. Kendisinin alkışına ortak olmak beni ve tüm ekibimi çok mutlu ediyor.

Neydi onun hikâyesini özel kılan?

İlk çalışmaya başladığımızda sadece İngilizce şarkılar söyleyen, ‘Türkçe şarkılardan oluşan bir repertuvar nasıl olur, sahnede nasıl karşılanır’ diyen İrem Derici yıllar içinde öyle çok çalıştı ki... Şu an Spotify ilk 100’de 5 şarkısı var. İlk 3 içinde ‘Yaz Gülü’ yerini kimseye bırakmıyor. Onun formülü sahici olması. Değişmesini hiç istemedik. Hatta o sahiciliği hep destekledik. Ve yeni nesil star olarak adını kalplere yazdırdı.

Bana en çok öğretisi olan, Deniz Seki ile yaşadığımız dönem

Ünlüler dünyasına dair en büyük eleştirin ne?

Şöhretin bir gün biteceğini unutuyorlar. Hiçbir uçak sonsuza kadar uçamaz. Uçağı kullanan pilot, uçağın ne kadar yol gideceğini bilir. Şöhreti sonsuz sanıyorlar. Bir de şöhretini, itibarını, gelirini kaybetmiş isimlerin saldırganlığı beni şişiriyor. Yıllarca güzel işler yapmışsın, seni öyle hatırlasınlar. Sevgiyi nefrete çevirmeye ne gerek var!

Şimdiye kadar çalıştığın isimlerden aldığın en önemli hayat dersi ne oldu?

Ünlüler için hiç kimse vazgeçilmez değildir. Onlarla bir hayatı paylaşıyorsan kendini vazgeçilmez sanmayacaksın.

Seni en zorlayan isim kimdi?

Bugüne kadar hiç böyle bakmadım duruma. Karşımdakini anlamaya, tanımaya çalışırım. Çözüm üretmekten hiç yorulmam. Ego yarışına girmeyeceksin.

En büyük kriz anın neydi? Yönetmesi en zor olan hikâyen?

Ünlülerle çalışıyorsan her an krize hazırlıklı olmalısın. Ufağı da büyüğü de aynı. Zor demeyelim de bana en çok öğretisi olanı sorarsan Deniz Seki ile yaşadığımız 3,5 yıllık dönem diyebilirim.

Davayı kazandım, parayı bağışladım!

Köşende ‘Allaha Havale Ettim’ diye bir yazı yazmıştın. Nurseli İdiz’le ilgili... Seni üzen olay neydi?

Bana göre hayata geliş amacını kavramak, mutlu olmak ve mutlu etmek için aklını ve kalbini kullanmalı insan. Türkiye’nin en iyi oyuncularından birinin zor günler geçirdiğine şahit oldum. Kendisinden talep gelmedi, ben çaldım kapısını. Kendimce iyilik yapmak istedim. O dönemde yaptım da. Annemin rahatsızlığı sırasında kendisi bana öyle cümleler kurdu ki... Ailem ve çocuklar kırmızı çizgim. Yıllar sonra bir programda bana böyle bir soru geldi. Cevapladım. Ama o benim anlatmak istediğimi anlamayarak bel altı vurmaya kalktı. Avukatım Ayşegül Mermer kendisine maddi-manevi tazminat davası açtı. Kazandım. Gelen para Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’ne tekerlekli sandalye olarak bağışlandı.

Seni bu şekilde hayal kırıklığına uğratan başka şeyler oldu mu?

O kadar küçük yaşta girdim ki bu dünyaya. Hiçbir şey beni hayal kırıklığına uğratamaz. Kim ne yapabilir, kimin neye potansiyeli var, anlama kabiliyetim gelişti. Bana ne derlerse desinler, bir kulağımdan girer, bir kulağımdan çıkar. Sadece ailem ve çocuklar hakkında bir söylem duyarsam karşılarında başka bir Özgür Aras‘ı bulurlar.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!