Atlar tekrar sahnede...

Yeniden açılan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) geçen hafta opera sahnesinin en görkemli eserlerinden Verdi’nin ‘Aida’sına ev sahipliği yaptı. Ben de geçen pazar günü temsili izlemek için, elimde haftalar önce aldığım biletimle Gümüşsuyu’ndan AKM’ye doğru yürürken çok heyecanlıydım. Kültür merkezine vardığımda, kapının önündeki kuyruğu görmekse beni oldukça duygulandırdı.

Temsil saatinden önce gelmenin avantajını kullanarak binayı ve çevresini gezmeye başladım. AKM’nin hemen yanındaki Kültür Sokağı’nın girişinde gelenleri Cevdet Bilgin’in ‘Dans Figürü’ adlı bronz heykeli karşılıyordu. Ve yine bu sokaktaki ışıklı enstalasyon da ilgi odağıydı.

Binaya adım attığımızdaysa fuaye kısmında tatlı bir telaş vardı. Kimi vestiyeri arıyor kimi de elindeki biletle hangi kapıdan salona gireceğini çözmeye çalışıyordu. Temsil saatine dakikalar kala kırmızı küre görünümlü opera salonundaki koltuğumuza oturduk. AKM’de tadilat başlamadan önce sahnelenen son opera ‘Aida’ymış. Şimdi açılışı da ‘Aida’yla yapması anlamlı...

ÜÇ KİŞİLİK BİR AŞK HİKÂYESİ

Opera başlamadan önce tavandaki dev avize özel bir düzenek sayesinde gözden kayboldu. Perde açıldığında karşımızda Özgür Usta imzalı dekor vardı. Dijital aydınlatmalarla harmanlanmış dekor izleyiciyi bugünden alıp Eski Mısır’a götürdü. Yaylıların girmesiyle Can Okan şefliğindeki 80 kişilik orkestra duyulmaya başladı. ‘Aida’ 8 solist, 96 kişilik koro, 59 dansçı, 13 çocuk dansçı ve 40 figüranın performansıyla sahne üstünde 216 kişilik devasa bir görsel şova dönüştü.

Romantik dönemin en gözde eserinde Firavun’un sarayında savaşa gitmek üzere hazırlanan genç komutan Radames ve Habeşli (Etiyopyalı) köle sevgilisi Aida gizli bir aşk yaşar. Oysa Firavun’un kızı Amneris de genç komutana âşıktır ve kölesi olan Aida’yla komutanın arasına girmeye çalışır...

İkinci perdede bandonun ‘Marcia Trionfale’ parçasını çalmasıyla sahne üzerinde bir ‘Aida’ klasiği olan atlar da yürümeye başladı. Dünyaca ünlü tenorumuz Murat Karahan’ın Radames ve Ezgi Karakaya’nın Amneris performansları çok başarılıydı. Ankara, Antalya ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri’nin dev kadrosu eşliğinde 3 saat 15 dakika boyunca unutulmaz bir temsil izledik. Dekorundan korosuna kadar çok beğenilen ‘Aida’ izleyiciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

‘ZAMANSIZ ALKIŞ KONSERİN AHENGİNİ BOZAR’

AKM’ye yıllar sonra kavuşmuş olmanın coşkusundan olsa gerek ‘Aida’yı izlerken her solistin solosunun ardından salonda alkış koptu. Orkestra şefi bekleyip her defasında alkış bitince temsili devam ettirdi. Salonda pandemi kurallarına rağmen maske takmayanlar da vardı. Hatta bu yüzden küçük uyarılar da yapıldı. Biz de konser ve opera izlerken dikkat edilmesi gerekenleri Andante dergisi genel yayın yönetmeni Serhan Bali’ye sorduk.

- Gala-prömiyer gibi özel etkinliklerde smokin ve tuvalet zorunlu tutulmuş olabilir. Akşam konserleri ve temsillerde spor kıyafetlerden kaçınmak gerekir. Erkeklerin üzerlerine ceket almaları şık bir davranış olarak görülülür. Sıcak havalarda şortla ve terlikle gidilmesi hoş karşılanmaz.

- Paltonuzu arabada bırakın. Fuayede ya da salonda üşümekten çekiniyorsanız sizi sıcak tutacak kalınca bir yün/deri ceket giyebilirsiniz. Bu sayede uzun vestiyer kuyruğunda beklemek zorunda kalmazsınız.

- Konser-opera temsili küçük yaştakiler için çoğu zaman sıkıcıdır. Ama erken yaştan itibaren alışması için çocuğunuzu götürmek istiyorsanız koltuklarınızı arka sıralardan ve kenardan seçmeye özen gösterin. Bu sayede sorun çıkması durumunda olay mahallini kimseyi rahatsız etmeden, hızlıca terk edebilirsiniz.

- Salona girmeden önce hafif ama sizi en az 2-3 saat tok tutabilecek yiyecekler tüketin. Ağır yemekler ve alkolü fazla kaçırmak ağırlık yapar, uyku getirir.

- Salon karanlık olacağı için program kitapçığını satın alıp fuayede okuyun. Okumazsanız ne dinlediğinizi anlayamazsınız ve bunun sonucunda ‘yerli yersiz alkışlayanlar’dan olabilirsiniz.

- Zamansız alkış sanatçıların ve dinleyicilerin konsantrasyonunu, konserin de ahengini bozar. Zor durumda kalmamak için çalınan eserin kaç bölümden oluştuğunu öğrenmek, bölümleri saymak, ipin ucu kaçtıysa en azından sanatçılar selam verene kadar alkışlamama yolunu seçmek tercih edilmeli. Operada işler daha kolaydır, aryalar ve koro parçalarından sonra alkışlamak yerleşik bir âdettir.

- Konser-opera sırasında cep telefonuyla oynamak maalesef sık gördüğümüz davranışlar arasında. Bunu yapanları anında uyarmalıyız. Sahnenin fotoğrafını, videosunu çekerken arka sıralarda oturanları rahatsız etmemeliyiz.

- Salgın döneminde, fuayede ve özellikle de salonda maskemizi uygun şekilde takmalıyız.