GeriSeyahat Boydan boya Sicilya’yı gezelim!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Boydan boya Sicilya’yı gezelim!

Boydan boya Sicilya’yı gezelim!

Geziyi planlarken Katanya’ya direkt uçuş olduğu için gidiş-dönüşü Katanya üzerinden yapmaya ve böylece Sicilya etrafında bir daire çizmeye karar verdik. İşte boydan boya Sicilya...

Katanya, bana kalırsa Sicilya’nın en özelliksiz şehri. Adanın o serseri Akdenizli ruhundan en uzak olanı. O yüzden en kısa süreyi buraya ayırabilirsiniz, sakıncası yok. Şehrin en işlek alışveriş ve eğlence caddesi Via Etnea. Bu caddeye yakın bir otel ya da B&B ayarlamanız halinde kısa sürede çok verimli gezebilirsiniz. Ayrıca Sicilya’nın meşhur cannoli tatlısını en iyi yapan pastane Savia da burada bulunuyor.

İlk durak şehrin Duomo’su. Yani şehrin en büyük ve görkemli katedrali olan ve Aziz Agata'ya adanmış olan Sant'Agata Katedrali ve hemen önündeki meydanın ortasında yer alan, 1736 yılından kalma Fontana dell'elefante (Fil Çeşmesi). Bu gülümseyen, şeker fil şehrin adeta sembolü sayılıyor. Buradan ayrıldıktan sonra Katanya doğumlu ünlü besteci Vincenzo Bellini'nin adını yaşatan Teatro Massimo Bellini adlı tiyatro ve opera binasını ve önündeki huzurlu meydanı görmelisiniz. Via Etnea üzerinde bir Bellini heykeli ve sanatçının adıyla anılan kocaman bir park olduğunu da unutmayın bu arada. Yine aynı cadde üzerindeki Roma kalıntılarını ve 1414’te kurulan Katanya Üniversitesi’nin bulunduğu Üniversite Meydanı’nı gördükten sonra şehri bitirdiniz sayılır. Artık bizim Beşiktaş Balık Pazarı’ndakilere benzeyen balıkçılardan birine gidip, nefis mezeler ve deniz ürünleri eşliğinde buz gibi rakı – pardon beyaz Sicilya şarabı- sipariş edebilirsiniz. Önerim Osteria Antica Marina.

Boydan boya Sicilya’yı gezelim

Yamaçlar üzerine kurulmuş bir güzellik: Taormina

Porta Messina ve Porta Catania kapıları arasında uzanan Corso Umberto 1 Caddesi bu minik kentin ana caddesi sayılıyor ve üzerinde ve ara sokaklarında pek çok butik, restoran, kafe ve tabi ki dondurmacı bulunuyor. Ayrıca bazen minik levhalara yazılmış bilgilendirme notları da görüyorsunuz. Örneğin, "Oscar Wilde şu yıllarda bu otelde kaldı" gibi. En keyifli meydanı: Piazza IX Aprile. Yani 9 Nisan Meydanı. Taormina'nın salonu sayılan bu meydanda aperitivo yudumlayabileceğiniz kafeler, minik bir kilise ve geniş bir seyir terası var. Elbette o teras boşa yapılmamış oraya. Nefis bir manzara sizleri bekliyor, hazırlıklı olun derim!

Nefis bir manzara için gitmeniz gereken ikinci adres ise buradaki antik Yunan tiyatrosu. Giriş saatini kaçırmadan ama akşamüstü gitmenizi öneririm. Hâlâ konserler için de kullanılan bir antik tiyatro dışında bir tarafta üstünde dumanı tüten Etna'yı, diğer tarafta ise şehrin en güzel sahillerinden biri olan Isola Bella'yı göreceksiniz.

Taormina’da kalırken en az yarım gününüzü yılda üç dört kez minik patlamalarla basınç boşaltan Etna Yanardağı’nı gezmeye ayırmalısınız. Taormina'da hava nasıl olursa olsun, Etna'ya çıkış için mutlaka hiking botlarınız, uzun bir pantolon ve rüzgar geçirmez bir mont ya da polar alın yanınıza. 2000 metre yükseklikteki Silvestri Krateri’ne çıktığınızda farklı mineral yoğunluklarından kaynaklanan o çeşit çeşit gri ve toprak tonlarındaki yeryüzünden çok etkileneceksiniz. Yeryüzünün derinliklerinden gelen magmanın mineral açısından inanılmaz zengin olduğunu, dolayısıyla dağın eteklerindeki köylerin çok verimli topraklara sahip olduğunu da belirtmeliyim. Pek çok tarım ürünü yetiştirilmesinin yanında burası şarapçılık açısından da adeta bir cennet.

Boydan boya Sicilya’yı gezelim

Cefalu üzerinden Palermo’ya geliş 

Ufacık bir balıkçı kasabası Cefalu. Upuzun bir kumsala sahip ama. Hava güzelse mutlaka deniz sefası yapmanız gereken yerlerden. Değilse de daracık sokakları arasında kaybolmalık şirin bir kasaba. Biz sonbaharda gittiğimiz için Palermo öncesi birkaç saatlik öğle yemeği ve gezme durağı yaptık burayı, ama bir gece kalınabilirmiş de bu güzellikte. Buradan yaklaşık bir saatlik yolumuz kaldı Palermo’ya.

Sicilya bana gitmeden de İtalyan sokak çocuğu ya da mahallenin bitirim delikanlısı gibi gelirdi. Salaş, paspal, haşarı, kuralsız, sert, hemen parlamaya müsait bir erkek enerjisi! Her yerinde bu hava bu kadar yoğun hissedilmese de Palermo kesinlikle bu tanıma uygun bir enerjiye ve karmaşaya sahip. Trafiğin had safhada kuralsızlığı, 'street food' ünü nedeniyle yer yer Hindistan'ı andıran pazar yerleri, çöpler ve sokak hayvanlarının fazlalığı, liman şehri olması nedeniyle gece saatlerinde birtakım "pazarlıklar", Afrikalı nüfusun dikkat çekecek kadar kalabalık olması gibi nedenlerle Palermo kendimi İtalya'dan çok Fas'ta gibi hissetmeme neden oldu diyebilirim. İtalyan şehirlerinde kendinizi şehirde gibi hissetmezsiniz ya, burada şehir kasveti fazlasıyla mevcut.

Yine de tüm keşmekeşine rağmen Vucciria gece pazarına uğramayı ve o nefis sokak gıdalarından yemeyi unutmayın. Godfather III'teki opera sahnesinin çekildiği Verdi Meydanı'ndaki Teatro Massimo'yu mutlaka görün. Quattro Canti ya da Piazza Vigliena olarak bilinen Barok meydanda -ya da daha çok kavşak denebilir, çünkü alışılageldik meydanlardan değil burası, tam bir dört yol ağzı- heykeller ve çeşmelerle süslü birbirinden  güzel binalar göreceksiniz. Piazza Pretoria ise o harika çeşmesiyle ünlü bir meydan. Dairesel bir yapısı olan çeşmenin etrafında su perilerine, Balık ve Nehir tanrılarına ait heykeller bulunuyor. Tamamı çıplak olan bu heykeller yüzünden dindarlar tarafından çeşmeye takılan ad Utanç Çeşmesi'ymiş.  Floransalı heykeltıraş Francesco Camilliani tarafından tasarlanan çeşme, 1573 yılında Palermo Belediye Binası'nın önündeki yerini almış. 

Boydan boya Sicilya’yı gezelim

Agrigento

Bu güzel şehrin ana caddesi olan Via Atenea'nın 53 numarasında yer alan dondurmacıdan (lokal tavsiye) dondurmalarımızı yedikten sonra Agrigento'ya yolumuzu düşürme sebebimiz olan Valle dei Templi'ye, yani Tapınaklar Vadisi'ne gidiyoruz. 1997 yılında UNESCO Kültür Mirası listesine alınan bu dev arkeolojik alan Antik Yunan medeniyeti ve mimarisinin nefis bir örneği. 1300 hektara yayılan alanıyla dünyanın en büyük arkeolojik kalıntılarını oluşturan tapınaklar bir tarafta deniz, diğer tarafta şehrin uzandığı bir yükseltide yer alıyor. 

Bu dev alanda temel olarak yedi tapınak bulunuyor. En iyi korunan iki tanesi ise Juno (Hera) Tapınağı ve Concordia Tapınağı.  Concordia Tapınağı, M.Ö 430'da inşa edilmiş. Bu kadar dimdik ayakta durabilmesinin en önemli nedeni olarak 6. yy'da Hıristiyan bazilikası olarak kullanıldığı için yapının iyice güçlendirilmiş olması gösteriliyor. Önündeki Icarus heykeli başlı başına nefis olsa da tapınakla birlikte olağanüstü güzellikte bir fotoğraf karesi oluşturuyor. Balmumu kanatlarıyla güneşe uçmayı hedefleyecek kadar cesur, özgürlük ve öğrenme tutkusunun simgesi Icarus'un ne kadar yakışıklı olduğunu da bu gezide öğrenmiş bulunuyorum.;)

SİCİLYA'DA TÜRK MERDİVENLERİ

Bu arada unutmayın, Agrigento'ya deniz mevsiminde gidecek olursanız fazladan yapabileceğiniz bir şey daha var: Scala dei Turchi. Realmonte kıyısında yer alan ve adı Türk Merdivenleri anlamına gelen bu sahil, Pamukkale travertenlerini andıran kireç taşı bir yamacın kıyısında yer alıyormuş. Keyifli bir kumsalı olduğu söyleniyor.

Boydan boya Sicilya’yı gezelim

Siracusa

Agrigento'dan yola çıkarak Siracusa'yı günübirlik gezmeye karar verdik son gün. Şehrin Ortygia olarak adlandırılan Eski Şehir bölümünde Agrigento'yu bile kıskandıracak kadar etkileyici arkeolojik kalıntılar olduğunu bilmiyordum doğrusu. Aralarda karşınıza çıkacak pek çok tarihi yapıdan en önemlisi şehrin kemerli kapılarından içeri girmeden önce meydanda göreceğiniz Apollo Tapınağı'nın kalıntıları olacak.

Siracusa'da görülmesi gereken en önemli yerlerden biri Duomo’nun bulunduğu meydan, diğeri ise Fonte Aretusa. Eski çağlarda şehrin doğal su kaynağı olan  bu çeşme, adını mitolojideki Aretusa adlı su perisinden alıyor. Efsaneye göre tanrıça Artemis, onu nehir tanrısı Alpheus'un nahoş ilgisinden sakınmak için bir su kaynağına dönüştürüyor. Buradan merdivenlerle denize inmek mümkün.

En son yine harika bir çeşme olan Diana Çeşmesi ile kapanışı yapıyoruz. Giulio Moschetti'nin av tanrıçası Diana'ya ithafen yaptığı bu güzel çeşme, yine çok güzel bir meydan olan Piazza Archimede'in tam ortasında yer alıyor.

Boydan boya Sicilya’yı gezelim

Her ülke, her yeni kültür farklı bir hikaye. Ve ben de okumaya doymayan biriyim. Bana ayrılan yerin sonuna geldiğim için burada bitirmek durumundayım ama Sicilya ile ilgili detaylı yazılarımın tamamını bu linkte bulabilirsiniz: İMGE GEZİYOR

Keyifli gezmeler!

 

False