Zidane’ın babası niye oy kullanamıyor

Güncelleme Tarihi:

Zidane’ın babası niye oy kullanamıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2005 00:00

Hürriyet yazarı Özdemir İnce, Paris Temsilcimiz Muammer Elveren ve Sebati Karakurt ile birlikte, ayaklanmaya sahne olan Paris varoşlarını dolaştı, ilginç gözlem ve analizlerini kaleme aldı.

‘ZINEDINE Zidane, Fransa’nın en ünlü Fransızlarından biri. Ama böyle bir insanın kırk yıldır Fransa’da yaşayan babasının yerel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olmaması tuhaf değil mi?’ diye soruyorlar.

Çünkü değişik Avrupa ülkelerinde altı ay ya da 1 yıldır yerleşik olanlar, vatandaş olmasalar bile yerel seçimlerde oy kullabiliyorlar. Zidane’ın, Cezayir vatandaşı kalmayı tercih eden babası ise Fransa’da bu haktan yararlanamıyor.

Böyle bir soru soranlar kuşkusuz haklı. Fakat işin aslını bilmeyenler, ya da işin aslını inceleme fırsatı bulamayanlar, Paris’in bazı banliyölerinde başlayan şiddet olaylarını da açıklamaya kalkışırlarsa çok yanılırlar.

Niyetimizi anlattıktan sonra inmek zorunda kaldığımız birçok taksiden sonra kiraladığımız taksinin kara Afrikalı şoförü:

‘Bunlar resmi polis üniformasını sevmezler, bu yüzden artık polisler sivil çıkıyorlar göreve, bu nedenle olaylar
/images/100/0x0/55eaa649f018fbb8f88dd8a3
azalmaya başladı’ diyor.

‘Sadece üniforma mı, yani İspanyol boğaları gibi?’ diye soruyoruz.

‘Hayır, hepsi serseri bunların, araba, motosiklet hırsızları, bu yüzden polis sevmiyorlar, kontrol ettikleri sitelere polis ve devlet memuru sokmuyorlar.’

Şoföre, bu şiddet olaylarında, (Türkiye Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’ın sandığı gibi) türban yasaklarının etkisi var mı, diye soruyorum. Çünkü kendisi de güney banliyölerinden birinde oturuyor. Şoför:

‘Yok öyle bir şey, çoğu işsiz güçsüz, hırsız bunların!’

Bu arada yerinde duramayan arkadaşımız Sebati Karakurt’un aklı nerede bir olay varsa tehlikesini bile düşünmeden bir an önce oraya ulaşmaktaydı.

Muammer Elveren, ‘Abi’ diyor, ‘Fransa Başbakanı türban yasası ile bu olayların arasında herhangi bir bağlantı olmadığını açıkladı TF 1 televizyonunda.’

Müslüman/Hıristiyan karşıtlığı da söz konusu değil. Bu daha çok Fransız devleti ile Cezayirli bir grup insanın çatışması. Eğer bu olayların türbanla ilgisi olsaydı yasa çıkarıldığı vakit araç yakma tepkisini o zaman gösterirlerdi, oysa o günlerde sadece kanunu pasif gösterilerle protesto ettiler.

2003 sonlarında yayınladığımız, olay çıkartan türban yasasıyla ilgili haberlerden tanıdığımız gençler söz konusu.

Hani şu toplu konut sitelerini denetim altında tutan, vurduğu vurduk, kırdığı kırdık, kılık-kıyafet yüzünden site kızlarını döven, hatta öldüren mahalle kabadayıları. Dizi yazı ve haberlerimizde bu insanların yarattığı büyük tehlikeye değinmiştik. İşte, aradan daha iki yıl geçmeden işi bu noktaya vardırdılar.

SOSYAL TALEP YOK

Gece yarısından sonra Paris banliyölerinde taksi ile dolaşırken, telefonla uykusundan uyandırdığım Cezayirli arkadaşıma soruyorum: ‘Sizin banliyö asilerinin herhangi bir talebi var mı, yani şunu verirseniz, şunu yaparsanız, biz de bu işten vazgeçeriz gibilerinden?’ Arkadaşım: ‘Hayır herhangi bir sosyal ya da siyasal talepleri yok. Böyle bir şey açıklamadılar.’

‘Peki, devletin muhatap alacağı ya da almayacağı bir lider kadroları, sözcüleri var mı?’

‘Böyle biri çıkmadı ortaya. Varsa bile bunlar bin kişilik ilk tutuklamaların arasında olabilirler.’

Tek bilinen Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’yi kesinlikle sevmiyorlar. Bunun nedeni onun eski usul disiplin devleti temsilcisi olarak ortaya çıkması.

POLİSTEN BASINA SİTEM

Saatlerdir o banliyö senin, bu banliyö benim girip çıkıyoruz. Sokaklarda kimseler yok. Polis de yok. Sadece Aulnay Sous Bois’nın girişlerinden birinde bir polis ekibi durduruyor arabamızı. Tanıştıktan sonra, ‘Basın da artık şu olayları kaşımaktan vazgeçse iyi olacak’ diyorlar. Ayrıca polis akredite gazetecileri bile olay yerlerinden uzak tutmaya çalışıyor. Peki bu durumda yayınlanan görüntüler nereden geliyor? Söylentilere bakılırsa, görüntüleri olayları çıkartan yangıncılar çekip gazetecilere satıyorlar ya da gazetecilerin kameraları ile kendileri görüntü alıyorlar. Tabii para karşılığında. Söylentilere göre bazı görevliler de işin içindeymiş.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!