Sofuoğlu Seçimi Değerlendirdi

Güncelleme Tarihi:

Sofuoğlu Seçimi Değerlendirdi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2015 09:35

EĞİTİM-BİR-SEN MANİSA ŞUBE BAŞKANI VE MEMUR-SEN MANİSA İL TEMSİLCİSİ MEHMET EMİN SOFUOĞLU, “1 KASIM PAZAR GÜNÜ GERÇEKLEŞEN 26. DÖNEM MİLLETVEKİLLİĞİ GENEL SEÇİMİ, SÜRECİ VE SONUÇLARIYLA MİLLETİMİZİN YÜKSEK FERASETİ VE BASİRETİNİ BİR KEZ DAHA TESCİLLEDİĞİ BİR ZEMİN OLARAK SİYASİ TARİHE KAYDEDİLMİŞTİR.” DEDİ.

Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mehmet Emin Sofuoğlu, “1 Kasım Pazar günü gerçekleşen 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi, süreci ve sonuçlarıyla milletimizin yüksek feraseti ve basiretini bir kez daha tescillediği bir zemin olarak siyasi tarihe kaydedilmiştir.” dedi.
Ülkenin 7 Haziran seçiminden sonra siyasi, ekonomik, sosyolojik ve diplomatik bağlamda içine çekilip mahkum edilmek istendiği kara deliklerin, bizzat milletin eliyle kapatıldığını ve bir daha açılmamak üzere mühürlendiğini ifade eden Sofuoğlu konu ile ilgili şunları söyledi:
“Milletimiz, 1 Kasım seçimiyle; 7 Haziran’da gerçekleştirilen 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarından ders çıkararak, seçenek ve çözüm üretme mevziisi olarak görülmesi gereken siyaset kurumunun değersizleştirilmesine, milletin ve devletin iç ve dış aktörlerce vesayet çemberine alınmasına, milli iradenin berhava edilmesine izin vermemiş, izin vermeyeceğini ilan etmiştir. 1 Kasım seçim sonuçları, sonuçlara sevinen ve üzülenler kendi değerlendirmelerini ve bu değerlendirmelere dayalı karar ve uygulamalarını siyasetin kendi kuralları içerisinde hayata geçirecektir. Bu noktada, her siyasi parti kendi iç dinamikleri ile birlikte milletin seçim sonucuyla verdiği mesajı da dikkate almak, yarına dair siyaset stratejisini, siyasi söylem ve eylemlerini, merkezinde millet ve iradesinin olduğu bir kurguyla belirlemek sorumluluğuyla hareket etmelidir. Seçim süreçlerinde seçmen sıfatıyla farklı siyasi partilere ve eğilimlere destek vermek, demokrasinin gereği ve vazgeçilmezi olan tercih özgürlüğü kapsamında olup ayrışma, kutuplaşma, kamplaşma değil, bireylerin farklı siyasi partilerde uzlaşma tavrıdır. Bu noktada, seçim sürecinde seçmen sıfatı üzerinden farklı tercihlerde bulunmak demokratik seçme hakkının gereğidir ve saygıya muteberdir. Seçim sonuçlarıyla oluşan millet iradesine ve oluşacak tek partili hükümet idaresine saygı göstermek de, demokratik olgunluğun, demokrasi kültürünün gereğidir.”
“1 Kasım Pazar günü seçmen sıfatıyla farklı tercihlerde bulunma hakkımızı kullandık.” diyen Sofuoğlu, “Bugünden itibaren millet sıfatımızla, bir olmak, iri olmak, diri olmak duruşuyla farklı tercihlerimize gözümüzü kapatıp fikri zenginliklerimizle birbirimize gönlümüzü açıp, yakıtı Çanakkale Ruhu olan kardeşlik gemimiz Türkiye’nin değişmez rotası Yeniden Büyük Türkiye yolculuğumuzu huzur içinde, refah içinde, barış ve kardeşlik iklimiyle sürdürmek için payımıza düşen sorumlulukları yerine getirmeye başlamalıyız. Bu yolculuğun varış limanı; bütün dünya mazlumları için merhameti kuşanan Yeni Türkiye, dünyanın bütün zalimlerine isyanı haykıran Güçlü Türkiye, bütün insanlık için adalet, barış, huzur ve adil paylaşıma dayalı kalkınma ve refah getirecek olan beşten büyük dünya olmalıdır. 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi, milletin Meclisi’nin dört partiden oluştuğu, icraatıyla milletin beklentilerini karşılama sorumluluğunu üstlenecek hükümetin ise tek partiden oluşacağı bir siyasi fotoğrafı ortaya koymuştur. Şüphesiz ki, bu sonuç, nedenler ve niçinler üzerinden tartışılacaktır. Ancak, Memur-Sen olarak, milletimizin, iradesiyle ürettiği bu sonuçla birlikte ortaya çıkan etkilere ve beklentilere yönelik bazı ön hatırlatmaları ve gözlemleri ifade etmek milletimizin ve kamu görevlilerinin sendikal zemindeki yetkili sivil toplum örgütü olmamızın yüklediği bir sorumluluktur.” dedi.
Memur Sen olarak iktidardan beklentileri olduğunu da kaydeden Sofuoğlu şunları söyledi:
“Bu noktada, Bugünden itibaren, milletin iktidara taşıdığı siyasi partiye ve siyasi liderlere, milletin muhalefet sorumluluğu yüklediği siyasi partilere ve siyasi aktörlere düşen; terörle, vesayetle, devleti kendi mülküne çevirmekle iştigal edenler istisna olmak üzere herkesi kucaklamak, herkesle kucaklaşmak; kamu görevlilerinin emeğini daha değerli kılma, ekmeğini daha da artırma çabasını kuşanmaktır. Cuma Namazı için izin süresinin artırılması, sözleşmeli ve 4/C’lilerin kadroya geçişi, ek gösterge adaletsizliklerinin düzeltilmesi, silahlı kuvvetler ve emniyet bünyesindeki sivil memurların mağduriyetlerinin giderilmesi başta olmak üzere 3. Dönem Toplu Sözleşmenin içeriğinde yer alan çalışma konularındaki uzlaşmayı kazanıma dönüştürmektir. Demokratik hukuk devleti noktasında sırtımızda kambur olan kamu görevlilerine yönelik grev ve siyaset yasaklarını sona erdirmektir. Yeniden Büyük Türkiye’nin yol haritası olacak Yeni Anayasa için ter akıtmak, uzlaşma oluşturmaktır. Türkiye’nin dünya devler liginde olmasını sağlayacak ekonomik büyümeyi gerçekleştirmektir. Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek, terör batağına çekilmek istenen gençlere yeni ufuklar göstererek, yeni umutlar vererek milletine ve devletine hizmet yoluna davet etmektir. Türkiye’yi çözümlerle buluşturmak, buzdolabına konan Çözüm Sürecini, doğru muhataplarla beklenen sonuca ulaştırmaktır. Suriye’deki vahşeti, Mısır’daki cinneti bitirecek ulusalüstü diplomasi ataklarını başlatmaktır. Filistin’i zulümden, Mescid-i Aksa’yı işgalden kurtaracak uluslararası aklı ve insani ahlakı oluşturmaktır. Bu düşüncelerle, Memur-Sen olarak, 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi sonucunda millet iradesiyle oluşan TBMM’nin ve kurulacak hükümetin, 1 Kasım seçiminde milletimizin; istiklaline el sürdürmemek, istikrarı sürdürmek, istikbali olarak gördüğü Yeniden Büyük Türkiye yolculuğunu sürdürmek kararı doğrultusundaki icraatına, Yeniden Büyük Türkiye ve Adil Dünya inşası hedefi doğrultusunda her türlü katkıyı vereceğimizi milletimize, medeniyet havzamızdaki kardeşlerimize, dünya mazlum ve mahzunlarına saygı ve hürmetle arz ederiz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!