Yerel üreticinin yanında
Güncelleme Tarihi:
Milas’ı zeytinin anavatanı olarak gördüklerini ve zeytinciliğin kökeninin çok eskilere dayandığını belirten Kamil Gül, ilçede yetişen memecik cinsi zeytinin hem lezzeti, hem de sağlıklı yapısıyla farklı bir konumda olduğunu, Avrupa Birliği’nden alınan coğrafi işaret belgesiyle de bu kalitenin tescillendiğini kaydetti. Gül, “Memecik zeytininin özelliği bölgedeki endemik bitkilerin aromasını da içinde barındıran bir lezzete sahip olması. Ayrıca, içeriğindeki yüksek polifenol oranıyla da vücut sağlığı için önemli bir yağ türü. Milas’taki yerel yöneticilerin ve zeytincilik sektörü üreticilerinin yoğun çabalarıyla AB’den alınan coğrafi işaret belgesiyle zeytinyağımızın kalitesini tescilleterek önemli bir başarıya imza attık. Şimdi sırada Milas yağlı zeytini için aynı belgeyi almak var” dedi.
ŞENLİK HAREKET GETİRDİ
Milas’ta yerel üreticilerin artık daha modern tarım tekniklerine yöneldiğini, böylece daha çok verim elde ettiklerini anlatan Kamil Gül, “Milas eskiden beri zeytinciliğin başkenti olmasına rağmen üreticiler geleneksel yöntemlerle üretim yapıyordu. Milaslı resmi kurum ve kuruluşların da katılımıyla ilçemizde artık geleneksel hale gelen tarım fuarlarını düzenlemeye başladık. Böylece yerel üreticilerimiz bilmedikleri yeni alet ve ekipmanlarla tanıştı, aslında çok da masraflı olmadığını gördü. Daha önce sırıkla toplanan zeytinler artık daha modern silkme makineleriyle toplanıyor. Böylece ağaç daha az zarar görüyor ve verimliliği artıyor. Şu anda modern ekipman kullanım oranı yüzde 70’e yaklaştı. Bununla birlikte Milas Kaymakamlığı, Milas Belediyesi, Ziraat Odası, Ticaret ve Sanayi Odası, Tariş ve diğer sektör temsilcileriyle birlikte zeytin hasat şenliği düzenlemeye başladık. Bu sayede ilçenin zeytinyağı konusundaki potansiyelini ve zenginliğini ulusal çapta tanıtma imkanımız oldu. Çabalarımız sonucu zeytincimiz bilinçlendi. Kaliteli zeytin nasıl üretilir, öğrendi. Milas zeytinyağının yemeklik yağ statüsüne alınması için yaklaşık 20 yıl önce Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’ne gerekli müracaatları yaptık. Memecik yemeklik sızma yağ kategorisinde kabul gördü ve ürünün katma değeri artmış oldu. Böylece üreticiler kendilerini geliştirmeye ve yatırıma yöneldi” diye konuştu.
KALİTELİ ÜRETİM
Zeytinin zamanında hasat edilmesinin ve fabrikaya zamanında teslim edilmesinin ürün kalitesinde belirleyici olduğunu ifade eden Gül, şöyle devam etti: “Eskiden zeytinler toplanıp çuvallarda bekletiliyordu. Bu da ürün kalitesinin düşmesine neden oluyordu. Bu nedenle kooperatif olarak 400-500 kiloluk kasalar satın aldık. Ürünlerin daha sağlıklı şekilde muhafaza edilmesini sağladık. Bir diğer önemli konu da toplanan zeytinin vakit kaybetmeden fabrikaya getirilmesi. Milas coğrafi olarak dağlık bir bölge. Bu nedenle zeytinliklerde yol ve nakliye problemi yaşanıyor. Bu konuda Muğla Valiliği ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü nezdinde sorunun çözümü için yol çalışması yapılması konusunda girişimlerde bulunduk. Amacımız ürün kalitesinin bozulmadan üretimini sağlamak. Milas zeytinyağının coğrafi işaret alması üreticiler için önemli bir avantaj. Şu anda Milas’ta 64 farklı zeytinyağı markası bulunuyor. Bunların 13’ü coğrafi işaret taşıyor. Zeytinyağının kalitesinin sürdürülebilir olması için her yıl düzenli olarak kontroller ve analizler yaptırıyoruz. Vatandaşlarımızın da özellikle sahte yağlar konusunda daha bilinçli olması gerekiyor. Eğer zeytinyağı boğazı yakmıyorsa mideyi yakar. Bunları satın almasınlar. Çünkü mutlaka o yağda ya kalite kaybı ya da tağşiş vardır. Tağşiş yapan üreticiler ülkemize ihanet ediyor. Kalitesiz üretim yapanların mutlaka takip edilmesi lazım. Kaliteli bir zeytinyağını elde etmek kadar onu korumak ve sürdürülebilir şekilde üretimini de yapmak zorundayız.”
REKOLTENİN ARTMASI GEREKLİ
Türk zeytinyağına yurtdışından da talebin arttığını kaydeden Kamil Gül, sektörün gelişmesi için daha çok zeytinyağı üretilmesinin de şart olduğu görüşünü dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni sezona girerken Avrupa ve Amerika’dan zeytinyağı talepleri almamız sevindirici bir gelişme. 2020- 2021 için ülke olarak tahmini 172 bin ton zeytinyağı rekoltemiz var. Eğer üretimin azsa alıcı da bulamazsın. Bu nedenle bu rakamın daha çok artması gerek. Ülkemizde kişi başı zeytinyağı tüketimi 2 litre kadar. Bu rakam Avrupa’da 12 litreye kadar çıkıyor. Milas’taki bin 70 üretici aynı zamanda kooperatifin ortağı. Milas’ta tam kapasiteyle sezonda 100-120 milyon kilo dane zeytin üretiliyor. Bu zeytinlerden ortalama 18-20 bin ton zeytinyağı elde ediyoruz.” Son dönemde ülke genelinde zeytinde rekolte düşüklüğüne neden olan halkalı leke hastalığının da üreticileri sıkıntıya soktuğunu paylaşan Gül, “Burada bireysel olarak ilaçlama yapmanın bir faydası olmuyor. Eğer toplu şekilde ilaçlama yapılırsa bu hastalık engellenebilir. Bununla ilgili Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Milas Belediyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Milas İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Milas Ziraat Odası ile ortaklaşa ilaçlama çalışması yapıldı. Pilot bölgede 3 bin ağacın ilaçlanmasını sağladık ve iyi sonuçlar aldık. Bunun sürekliliği ve yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Pazarlama aşamasında ise öncelikli olarak coğrafi işaretli ürünler yetiştirilmesi, bölgenin değerlerine sahip çıkılması ve markalaşarak tağsişli ürünlerin önüne geçilmesi ile zeytin-zeytinyağının gerçek değerine ulaşması sağlanacaktır. Tüm dünyanın, ülkemizin ve bölgemizin Kovid-19’la mücadele ettiği şu günlerin en kısa sürede sona ermesini diliyor, tüm çiftçilerimizin ve zeytin üreticilerimizin bereketli bir yıl geçirmesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.