Üretimde üst sıralardayız ama tüketimde Avrupa’nın çok gerisindeyiz

SEKTÖRÜN önemli aktörlerinden OTS Organik, Türkiye’de hem organik bilincini, hem de tüketimi artırmak için mücadele veriyor. Fransa’nın en büyük organik gıda firmalarından Pronatura’nın 2019 yılındaki ortaklığıyla gücüne güç katan şirket, bu amaçla yeni ürünler üretmeyi hedefliyor. 1986’dan beri organik tarım üzerine çalışmalarda bulunan Atila Ertem’in 30 seneyi aşkın birikimi sonucunda 2010 yılında OTS Organik’in doğduğunu ifade eden Genel Müdür Murat Ersoy, bugün 9 ürün grubuna ait yaklaşık 120 çeşit ürünü hem yurtiçi, hem de yurtdışı pazara sunduklarını dile getirdi. Her yaş grubuna hitap eden ürün çeşitliliğiyle yerel zincirler, e-ticaret siteleri ve organik dükkanlar gibi çoklu kanallarda ürünlerini tüketicinin beğenisine sunduklarını söyleyen Ersoy, şöyle devam etti:

ŞİMDİLİK 17 ÜLKEYE GİDİYOR
“Gerek kendi organik projelerimizdeki sözleşmeli üreticilerden, gerek sözleşmeli tedarikçilerimizden temin ettiğimiz ürünlerin kalite kontrolü bünyemizde çalışan gıda mühendisleri tarafından yapılıyor. Ürün kabul şartları ve sertifikasyon işlemleri tamamlanan hammaddeler işletmemizde üretim planına alınıyor. Her aşamasında kalite kontrol ve izlenebilirlik sağlanarak FSSC 22000 gıda güvenliği sistemi esaslarına göre üretilen sertifikalı organik ürünlerimiz yurtiçi ve yurtdışında tüketicinin beğenisine sunuluyor. Bununla birlikte, etik ticaret esasına dayalı Fair For Life sertifikasını aldık. Satışlarımızın yüzde 75’ini ihracat oluşturuyor. Bugün Avrupa başta olmak üzere Japonya, Avustralya ve Amerika’nın da aralarında olduğu 17 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu sayı her geçen gün artıyor.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM DESTEK
“Ticaretimizi sadece organik ürünlerle sürdürerek yolumuza devam etmek istiyoruz” diyen Murat Ersoy, kuruluştan bu yana sürdürülebilir yaşama destek vermenin ana ilkeleri olduğunu dile getirdi. Ersoy, gelecekle ilgili planlarını ise şöyle aktardı: “Mevcut büyümemizi sürdürerek yurtiçi ve yurtdışında OTS markasının bilinirliğini artırmak. Türkiye organik üretim potansiyeli çok yüksek bir ülke. Üretici sayısı ve üretim alanı bakımından Avrupa’da üst sıralarda yer alıyor. Ama kişi başı organik gıda tüketiminde Avrupa ortalamasının çok gerisindeyiz. Organik bilincini ve organik gıdaya olan güveni artırarak kişi başı organik gıda tüketiminin artmasına katkıda bulunmak da hedeflerimiz arasında. Bunun için bugün olduğu gibi gelecekte de yeni ürünlerin üretimini gerçekleştirmek istiyoruz.”

 
YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENİRSE FİYAT FARKI KAPANIR
MURAT Ersoy, organik sektörüyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “Sertifikalı organik ürünler vasıtasıyla gıdaları doğal aromaları ve tatlarıyla tüketerek sağlıklı nesillerin devamı mümkün. Bu nedenle daha yüksek besin değerlerine sahip olan sertifikalı organik ürün tüketiminin özendirilmesi gerekiyor. Doğa dostu olan sertifikalı organik gıdaların üretim ve tüketiminin artırılması sonucunda doğal kaynaklarımız çok daha etkin şekilde korunacak. Yerli üretimin, dolayısıyla Türk çiftçisinin desteklenmesi, sertifikalı organik ürünlerin üretim ve tüketim artıracak. Böylece de maliyet avantajı sağlanması ve konvansiyonel gıdalarla aradaki fiyat farkı kapanacak.”