Türkiye’nin parlayan yıldızı

Dağların çiçeklerle örtülü
Şalvarını giymiş kızlar gibi
Sende doğar büyür sevgiler
Ege’nin cennetisin sen Urla’m
***
Altın sarısıdır üzümlerin
Yeşil gözler gibi zeytinlerin
Doğanın tacıdır tütünlerin
İzmir’in cennetisin sen Urla’m

Erkan İYİGÜNGÖR

Karantina Adası, iskelesi ve güzel Çeşmealtı sahiliyle sevdiğimiz Urla, şimdilerde müthiş bağlarının ve gastronomi turizmine büyük katkı koyan gurme şef restoranlarının yarattığı katma değerle bambaşka bir noktaya doğru yürüyor. Elbette bu son 4-5 yılda olmadı. Genlerinde bulunan, Ayvalık kadar duyulmasa da yüksek polifenollü zeytinyağları, şifalı otları, Yarımada’nın denizinden çıkan lezzetli balıkları genç ve idealist şeflerin ellerinde daha da lezzetli hale geliyor. Sadece yeni açılan mekanları översek işini layığıyla yapan Urlalı lokanta ve restoranlara haksızlık yapmış oluruz. Gastronomi turizmi ile dünyaya nam salan Urla’da yerli üretici de bundan nasibini alıyor. Her zaman iyi malzemeyi misafirlerine sunan şeflerin artışı üreticiyi iyi tarım uygulamalarına da yönlendiriyor. Çünkü çiftçi biliyor ki müşterisi organik ürünlere yöneliyor. Böylece üreticiyle mekanlar arasında güçlü bir bağ kuruluyor. Benim dikkatimi çeken başka bir nokta ise genç şeflerin organik ürünlere yönelmesinin yanında sıfır atıkla çalışması. Geçtiğimiz günlerde sohbet ettiğim Suolo’nun şefi Yiğit Cumalıoğlu çok önemli bir noktaya parmak bastı. Şef diyor ki: “Günümüz gastronomisinde lezzet dışında düşünmemiz gereken bazı önemli unsurlar var. Gıda krizi en büyük problemlerden biri. Karbon ayak izini azaltmak için kısa tedarik zinciri kurularak; eski tip restorancılıktan vazgeçilmeli. Biz hiçbir gıda ürününü atmayarak, atıksız mutfak mantığıyla çalışıyoruz.” Sadece Yiğit Cumalıoğlu değil, Urla’daki birçok restoran bu düzene geçiyor. O yüzden buradan hepsine kocaman bir alkış...

HERYANI TARİH KOKUYOR
Urla tarih boyunca ilklere imza attı.
Ege’nin ilk limanlarından biri olan Limantepe, tarihin bilinen ilk zeytinyağı işliği, ilk köy tiyatrosu, ilk oyuncak müzesi, Osmanlı’nın ilk karantina bölgesi, ilk tarımsal köy kooperatifine sahip ilçenin tarihi beni her zaman çok etkiledi. Son dönemde Klazomenai Antik Kenti’nde bulunan kente ait ilk mühür ile mitolojik varlıklarla süslenmiş yaklaşık 2.500 yıllık perirrhanterion (lavabo) heyecan vericiydi... Tarih deyince Köstem Zeytinyağı Müzesi’ni anmadan olmaz. Her yönüyle örnek, yaşayan bir müze olan komplekste Doktor Levent Köstem, yurdun dört bir köşesinden topladığı zeytinyağı fabrikalarını, zeytin sıkım araç-gereçlerine müzede aslına uygun olarak kurarak misafirlere sergiliyor.

FESTİVAL BAŞKENTİ
Mucizevi Urla Sakız Enginarın tanıtımı için her yıl Uluslararası Urla Enginar Festivali düzenlenir. Festival üç gün sürüyor ve şehir dışı ve uluslararası binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Özellikle bu festival için otellere çok önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. “Zeytine yağın, üzüme balın düştüğü gün” olarak nitelendirilen Urla Bağbozumu Şenlikleri de her yıl Ağustos ayında yapılıyor. Festivalde bütün yıl boyunca emek verilerek yetiştirilen üzümler üreticileri tarafından toplanarak davul ve zurnalar eşliğinde katılanların beğenisine sunuluyor. Barbaros Öyük (Korkuluk) Festivali ise Urla’nın görülmesi gereken etkinliklerinden. Korkuluklar köye hayli güzel bir görüntü veriyor. Nohutalan Kavun Festivali de her yıl ağustos ayında kutlanıyor. Festivalde tonlarca kavun satılıyor. Uluslararası Köy Tiyatroları
Şenliği, Geleneksel Mart Dokuzu Ot Festivali ve Hıdırellez Şenliği ilçeye renk katıyor. Özetle Urla, ekimizin adında da olduğu gibi 4 mevsim keşfedilmeyi bekliyor...

1’E 5 KAZANDIRDI
Urla’ya gelen turist profili değiştikçe bölge yatırımcıların da ilgi odağı oldu. Özelikle pandemiden sonra yaz-kış yaşanabilen, her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip Urla’da gayrimenkul fiyatları da artışa geçti. İstanbul-İzmir otoyolunun açılması, İzmir merkez, Çeşme gibi merkezlere yakın olması ilçenin yıldızını parlatmaya yetti ve nitelikli göçün
önünü açtı. Öyle ki Urla’dan ev alan bir yatırımcı 1 yılda 1’e 5 kazandı. Ortalama üzeri lüks konutların fiyatları 20 milyon liralara dayandı. Urla bölgesinde satılık imarlı arsa metrekare birim fiyatları 25 bin ile 35 bin lira arasında değişiyor. Umarım şu anki 2 katlı imar planı değişmez ve Urla’nın bu güzel dokusu bozulmaz... Bu şirin ilçenin üniversitelere yakınlığı da büyük avantaj. İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi bu anlamda çok faydalı oldu. Öte yandan yakın zamanda temeli atılan Bilişim Vadisi hem dünyanın gözünü Urla’ya çevirecek hem de binlerce kişiyi iş sahibi yapacak.