Pandemi ve yangına rağmen hız kesmedik

Güncelleme Tarihi:

Pandemi ve yangına rağmen hız kesmedik
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2023 03:34

Peki, pandemi sürecinde ve iki büyük yangın felaketinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü hangi sorunları yaşadı? Barış Saylak, anlatıyor...

Haberin Devamı

 

İL Tarım ve Orman Müdürlüğü görevine başladıktan iki ay sonra pandemiyle yüz yüze kaldık. Çok talihsiz bir süreci tüm dünyayla aynı anda yaşadık. 100 yıl geçmiş, dünyada böyle bir salgın yok! O da bize denk geldi. Ancak her şeye rağmen üretimin sürmesi gerekiyordu. Gıda tedarik zinciri bozulmamalıydı. Pandemi kısıtlamalarına rağmen devlet, ‘Üretime devam edin’ talimatı verdi ve biz bu kısıtlamaları yaşamadık. Muhakkak ki tüm dünyada ve ülkemizde en büyük özveriyi gösteren sağlık personelimizdi. Ama bizler de Türkiye’yi kelimenin tam anlamıyla ‘namerde muhtaç etmemek için’ gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık. Dünyanın en zengin ülkelerinde bile market rafları boşalırken, Türkiye pandemi süresince gıda arzında da güvenilir gıda konusunda da hiçbir sıkıntı yaşamadı.

Haberin Devamı

ORMAN YANGINLARI
2021’in temmuz ayı sonu ve ağustos ortalarına kadar süren çok büyük bir yangın felaketi, ardından yine 2022 yazında Bördübet ve Datça Mesudiye yangınları, Muğla’mız için çok üzücü anlardı. Hepimizin ciğerleri yandı. Tarım ve Orman Bakanlığı, bizim büyük ailemizin çatısı, biz de tarım kısmına bakan insanlar olarak oradan kendimizi soyutlayamayız. Muğla İl Tarım Müdürlüğü olarak tüm personelimizle izinleri iptal ederek sahadaydık. 7 gün 24 saat. Tahliyesi yapılan kırsal mahallelerdeki hayvanların tahliyesini yapıyorduk. Boşaltılan köylerdeki vatandaşlarımızın gıda ihtiyacının temininde ve her türlü yangın organizasyonunda bütün çalışma arkadaşlarımızla birlikte sahadaydık.

SONRA NELER YAPTIK?
Yangın bölgelerine özel, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da finansman desteğiyle, ‘Entegre Tarımsal Kalkınma Projeleri-ETAP’ hazırladık. Alevlerden etkilenen 9 ilçemize özel ‘Terzi Usulü’ 57 projeyi hiç gecikmeden hayata geçirdik. Üreticilerimize fidan, arı yemi, tohum, aşı, gübre, aşı macunu, yem, zeytin kasası ve ekipman desteği sağlarken, kadın üreticilerimizi de önceliğimize alarak hayvan dağıtımına başladık. Orman yangınlarında zarar gören 2 bin 409 üreticimize Cumhurbaşkanlığı İl Acil Destek Ödeneği’nden 17 milyon TL ulaştırarak bir nebze de olsa yüzlerini güldürmeye çalıştık. Bu ödeneğin 8 milyon TL’si Milas’ta yangından etkilenen 779 üreticimize teslim edilirken, yine 8 ayrı projeyi Milas’ta yangından zarar gören mahallelerimiz için hayata geçirdik.

Haberin Devamı

ARICILAR ZARAR GÖRDÜ
Özellikle arı yetiştiricilerimiz bu dönemde maalesef büyük mağduriyet yaşadı. Her yıl rutin olarak verdiğimiz arılı kovan desteğine ilaveten, yangının yaralarına merhem olur umuduyla 2 milyon TL’nin üzerinde ödeme gerçekleştirdik. Ani flora ve bal kaybı yaşayan kolonilerin kışı sağ atlatabilmesi için il genelinde toplam 489 bin 528 kilo arı yemi, 183 bin 750 kilo arı keki, 155 bin 775 kilo toz şeker ve 4 bin 644 kilo fondan şeker dağıtımı yaptık. Ayrıca Türk Şeker A.Ş. ile birlikte 5 bin 428 ton toz şekerini indirimli olarak arıcılarımıza ulaştırdık. Arılı kovan desteğine ek olarak 53 arıcımıza 61 bin 710 TL yangın hasar desteği ve 86 arıcımıza toplam 192 bin 300 TL çam balı telafi desteği ödemesi gerçekleştirdik. Hibe desteği, alet ve ekipman alan arıcılarımıza da yüzde 50 sübvansiyon sağladık. En büyük şansımız alevlerin yalayıp geçtiği alanlardı. Zeytinliklerde ve yanan bölgelerin yüzde 70’e yakını yeniden canlandı. Bu, bizi çok mutlu ediyor. Diğer taraftan kırsalda üretime daha çabuk dönülsün diye çaba gösteriyoruz. Yangından sonraki dönemi bir ‘seferberlik’ duygusuyla geçirdik diyebilirim. Sağ olsun, Muğlalı çiftçimiz bizi hiç yalnız bırakmadı.

Haberin Devamı

EN BÜYÜK TEHLİKE
İklim değişikliği, su kaynaklarındaki azalma ve kirlilik, artan nüfusun su talebi, güvenilir gıdaya olan talep, gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar, nüfus hareketleri ve tabii ki doğal afetler... Bütün bunları tarımın önündeki riskler olarak değerlendiriyoruz. Küresel iklim felaketinin ortaya koyduğu hava olayları, yangınlar, fırtına, sel ve su baskınları, ne yazık ki artmaya devam edecek. Akdeniz çanağındaki tüm ülkeler küresel ısınmadan en çok etkilenen bölgeler. Dolayısıyla bu tip felaketlere karşı ortak müdahale güçleri oluşturmak durumundayız. Muğla bir cennet. Bugün bu cennette yaşama ayrıcalığına biz sahibiz, gelecek kuşaklara da bu güzellikleri aynı şekilde koruyarak miras bırakmakla mükellefiz. Bu bilinç ve farkındalık bizim için son derece hayati.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!