Körlüklerin yüzde 5’inin nedeni diyabetik retinopati

Güncelleme Tarihi:

Körlüklerin yüzde 5’inin nedeni diyabetik retinopati
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2021 18:52

EKOL Hastanesi Göz Kliniği Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinan Emre, diyabetik retinopatinin dünyada çalışan nüfus içinde en önemli körlük nedenlerinden biri olduğunu söyledi. Dünya genelindeki 37 milyon körlüğün yüzde 5’inin diyabetik retinopatiye bağlı olduğunu ifade eden Emre, diyabet tanısı koyulan kişilerin mutlaka bir göz doktoruna başvurması gerektiğini kaydetti. Özellikle sık karşılaşılan Tip 2 diyabet tanısı alan her kişide hastalığın en az 5 yıldır mevcut olduğunun kabul edildiğini vurgulayan Emre, bu duruma ‘gizli şeker’ dönemi adı verildiğin hatırlattı. Emre, hastaların gözdibi muayenesinden geçirilmesi, gerekli görüldüğünde ‘optik koherens tomografi’ (OCT) ve ‘gözdibi anjiyografisi-floresein anjiyografi’ (FFA) tetkiklerinin yapılmasının önemli olduğunu dile getirdi.

Haberin Devamı

 

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Diyabetik retinopatinin belirtileri arasında uzak ve yakın görmede azalma, bulanık ve eğri büğrü görmenin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Sinan Emre, “Göz tansiyonu gibi bazı ek hastalıklar eşlik etmediği sürece diyabetik retinopatide ağrılı görme kaybı oluşmaz. Ancak hastalığın bu belirtiler gelişmeden önce saptanması, tedavinin etkinliği ve görmenin uzun süre korunması için çok önemli. Genel olarak diyabetik retinopatide erken dönemde retina tabakasında küçük kanamalar, sızıntılar ve ayrıntılı gözdibi muayenesinde saptanan damar değişiklikleri söz konusudur. Erken dönem diyabetik retinopati, düşük, orta ve yüksek riskli olmak üzere üç farklı türe ayrılır” dedi.

ŞEKER KONTROLÜ ÖNEMLİ

Haberin Devamı

“Hasta kan şekeri kontrolünü iyi yapamaz ve beraberinde kol tansiyonu ve kolesterol yüksekliği gibi durumlar da eşlik ederse, yıllar içinde diyabetik retinopati geç dönem hastalığa kadar ilerleyebilmektedir” diyen Prof. Dr. Sinan Emre, şöyle devam etti: “Bu evrede göz içine yoğun kanamalar, retina tabakasının yerinden ayrılması (dekolman) ve göz sinirinin beslenme problemleri nedeniyle şişmesi (papillopati) gibi durumlara bağlı ciddi görme kayıpları yaşanmaktadır. Bu evrede genellikle göze ilaç enjeksiyonları ve lazer tedavilerinin yanı sıra göz içindeki kanamaların ve göz içi sıvısının boşaltılması ve retina tabakasındaki ayrılmaların düzeltilmesi amacıyla ‘vitrektomi’ adı verilen ameliyatın uygulanması gerekli olabilmektedir. Bu ameliyat lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilebilmekte olup beraberinde mevcut katarakt da alınabilmekte ve göz içine yapay göziçi merceği yerleştirilmek.

GÖRME FONKSİYONU KORUNABİLİYOR

TEKNOLOJİK açıdan karmaşık sistemler ve retina konusunda uzman olan hekimlerle uygulanabilen vitrektomi ameliyatı sonuçlarının, görmenin korunması açısından yüz güldürücü olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Sinan Emre, ancak, genel durumu iyi olmayan, kan şekeri kontrolü bozuk, beraberinde böbrekler gibi diğer organların da tutulduğu durumlarda birden çok ameliyatın gerekebildiğini söyledi. Emre, “Diyabetik retinopati, günümüzde giderek artan oranda görülüyor. Yeni teknolojik gelişmelerle hastalık tam olarak tedavi edilemese de görme fonksiyonu uzun dönem korunabilmektedir. Bu konuda hekimlerinin uygun gördüğü kontrollere uyulmalı ve gerektiğinde ilaç, lazer ve ameliyat gibi tedaviler uzman göz hekimlerince uygulanmalıdır” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!