İzmir’de Almanya’ya uzanan cesur yolculuk

Güncelleme Tarihi:

İzmir’de Almanya’ya uzanan cesur yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2022 11:57

Sümeyye Ergün, İzmir’in yetiştirdiği genç bir gitarist. 9 Eylül Üniversitesi Konservatuarı’nda başlayan hikayesi yeteneği ve azmi ile birleşince Köln’e kadar uzandı. Almanya’da önemli müzisyenlerden eğitim alan Ergün, kazandığı burs sayesinde bir de albüm çıkardı

Haberin Devamı

 

1996 yılında Akşehir’de doğan ancak 46 günlükken İzmir’e gelen ve kendini bu kente ait hisseden bir müzisyen Sümeyye Ergün... İzmir’de başlayan hikayesi küçük yaşlarda ailesinin ve öğretmenlerinin yeteneğini keşfetmesi sayesinde 9 Eylül Üniversitesi Konservatuarı’na uzandı. Daha sonra ani bir kararla tek başına Almanya’ya taşınan Ergün, burada önemli okullarda eğitim aldı. Şu an Köln’de yaşayan Ergün cesaret dolu hikayesini şöyle anlatmaya başlıyor: “Müzik anlamında okul hayatım 2010’da 9 Eylül Devlet Konservatuarı’nda üzerimde çok emeği olan Kadircan Özdemir ile başladı. Sonrasında henüz 17 yaşımın sonunda tek başıma Almanya’ya taşınıp ‘Hochschule für Musik Detmold’ adlı okulda üniversite eğitimime idollerimden biri olan Dale Kavanagh ile devam ettim. Yine çok değerli bir isim olan Goran Krivokapic ile Master eğitimimi tamamladım. Tüm bu isimlerle çalışmak olmak benim için tarif edilemez bir mutluluk. Ailem bu süreçte en büyük destekçim oldu. Onların desteği olmadan hiçbiri mümkün olmazdı.”
Almanya’da üniversite ve yüksek lisans eğitimimi bir sene önce tamamlayan Ergün şimdilerde yaptığı albümle de adından söz ettiriyor. Ergün, albümü de şöyle anlatıyor: “Öğrenciyken 2021 senesinde aldığım `Ministerium für Kultur und Wissenschaft des Landes Nordrhein- Westfahlen’ burs desteğiyle ‘Bucket List’ adlı albümü kaydettim. Geçen sene hepsini kendim menaje ettiğim, genelde küçük salonlarda on beş tane klasik gitar konseri düzenleyip, albümde kaydettiğim bu eserleri seslendirdim. Şu anda gelecek için planlar yaptığım bir dönemdeyim. Müzik bana hayat yolculuğumda kendimi keşfetmek için büyük bir aracı oldu ve oluyor. Bu nedenle kendimi şanslı hissediyorum.”

Haberin Devamı

İzmir’de Almanya’ya uzanan cesur yolculuk

EN BÜYÜK DESTEK AİLEDEN
Vokalistlik de yapan Ergün, “Vokalistlik ikinci enstrümanım diyebilirim. Hatta ikinci mesleğim oldu artık. Üniversitede kendimi bu konuda geliştirme imkânım oldu, sevgili Gabriella Koch ile 2 sene Jazz vokal yan dal yaptım. Aynı zamanda Almanya’da çok değerli bir koro şefi olan, yine sonralarında benim için bir idol haline gelen Anne Kohler`in Jazz/ Pop korosunda söyleme imkânı buldum. Bu koroyla birlikte birçok önemli festival ve yarışmalara katıldık. En önemlisi de Deutschen Chorwettbewerb’de birincilik almaktı” diyor.

Haberin Devamı

ALMANYA İKLİMİ ZOR
Almanya günlerini anlatan Ergün hem dil öğrenme hem de iklim açısından uyum sorunu yaşadığını ifade ediyor. Ergün, “2014 senesinde Almanya’ya geldim. O zamanlar yeni bir dil öğrenmeye, yeni insanlarla tanışmaya çok meraklıydım. Tabii iyi bir müzik eğitimi almak istedim, Almanya klasik müzik anlamında en önemli ülkelerden biri. İlk başta tabii çok zor oldu, o zamanlar pek farkında değildim ama çok erken bir yaşta geldim buraya. Şimdi düşününce ben bile şaşırıyorum cesaretime. Dil öğrenme aşaması kolay olmadı tabii başlarda, Almanca hakikaten zor bir dil. Onun dışında İzmir´den sonra bu iklime alışmak zor oldu, hala oluyor” diyor.
Bu sene daha çok düet projelerime yöneldiğini aktaran Ergün, önümüzdeki aylarda biri trompet ve gitar duo olan -Geo Del Valle Miranda ile, biri de vokal Duo olan Burçin Kesin ile konserleri verecek. Türkiye’de de konserler veren Sümeyye Ergün, bu yaz Bilkent Gitar Günleri’nde sahne aldı. Geçtiğimiz haftalarda Burçin Kesin ile Antalya’da Kaleiçi Festivali’nde vereceği konser ise Bartın’daki maden faciası nedeniyle ertelendi.

Haberin Devamı

ÖRNEK ALDIĞI SANATÇILAR
Ergün örnek aldığı sanatçıları ise şöyle sıralıyor: “Daha önce de bahsettiğim gibi birlikte okuduğum tüm eğitmenlerim bana örnek oldu, oluyor. Bunun dışında Aniello Desidero ve Ana Vidovic gitar dünyasından benim için örnek alınacak kişiler arasında Fazıl Say, Martha Argerich, Juwa Wang, Hilary Hann gibi kişileri takip ediyorum ve müziklerindeki gücü ve bilgeliği örnek almaya çalışıyorum. Bunun dışında popüler müzik dünyasında da düşüncelerini ve müziğini sevdiğim iki kadın; Björk ve Billie Eilish.”

İzmir’de Almanya’ya uzanan cesur yolculuk

 
BÜYÜK HEDEFLERİ VAR
Gelecekteki hedeflerini anlatan Ergün, “Daha çok sahnede olmak, müziğimi insanlarla paylaşmak istiyorum. Kendimi müzik ve diğer her alanda daha çok geliştirmek ve daha iyi bir birey olmak hedefim. İzmir benim için önemli bir şehir bu nedenle orada çalmak isterim, Adnan Saygun Sanat Merkezi mesela çocukluğumdan beri birçok kez konserlere gittiğim bir salon oldu, orada bir gün sahne almak isterim. Almanya’da Berlin Filarmoni gibi bir orkestrayla çalmak tabii birçok müzisyen gibi benim de hayalim. Bir de Paris´de Pantheon´un akustiğini çok merak ediyorum, öyle bir yerde çalmak nasıl olurdu bilmek isterdim” diyor.

Haberin Devamı


Müziğe başlamak
isteyenlere öneriler

Bence bu işin en büyük anahtarı çok sevmek. Müziği sevmelerini ve kaliteli, farklı, ufuklarını açacak müzikler dinlemelerini önerebilirim. Ondan sonra disiplin de kazanılıyor, çalışkan da olunuyor. Tabii insanız her zaman aynı şekilde motive olamayabiliriz ama içimizden o motivasyonu er ya da geç tekrar bulmak mümkün. Bunu uzun vadede hep hatırlamalarını tavsiye ederim.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!