Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor!

Güncelleme Tarihi:

Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2023 02:06

O hiç değişmedi; sevenlerini şaşırtıp hayal kırıklığına hiç uğratmadı. Sadece müzikle var oldu. Polemiklere girmedi. ‘İşime yüreğimi koyuyorum’ diyen Fatih Erkoç, artık klasikler arasına girmiş bir sanatçı. ‘Pop müzik sanat’ değil diyor ama işini iyi yapan popçuları ayrı tutuyor. Lustral öncesi ve sonrası diye ikiye ayırıyor hayatını. Eşine olan sevgisi örnek alınacak türden.

Haberin Devamı

Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor

YüzdeYüz İlham Veren Sohbetler’de yarım asırdır durmadan müzik yapan, uluslararası konserler veren, müzik okulunu açıp öğrencileriyle yardım amaçlı konserler veren, Clinton’dan Bush’a udu ile caz, trombonuyla Türk sanat müziği çalan tam bir ‘müzik insanı’ Fatih Erkoç ile sohbet ettik.
İlham almaya Fatih Erkoç ile devam ediyoruz!

Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor

Fotoğraf: Aykut Uslutekin

 

KALP KRİZİMİN NEDENİ STRES

- Fatih Bey çok iyi görüyorum sizi... Ciddi rahatsızlıklar atlattınız, şükür artık iyisiniz!
FATİH ERKOÇ: Evet, çok şükür atlattık hepsini. Sigara içmem, içkim yoktur. Tüm bunlara rağmen geçen sene kalp krizi geçirdim. Damarlardan biri yüzde 100 kapalı. Neden olduğunu anlayamadım. Tabii bunların hepsinin başında stres geliyor. Kalp krizinden sonra bana sakinleştirici bir ilaç verdiler. Eşim de ‘bilseydim 20 yıl önce aldırırdım’ diyor çünkü ben zamanında kendisini çok üzdüğümü düşünüyorum.

Haberin Devamı

- Bu süreci nasıl atlattınız?
FATİH ERKOÇ: Bu süreçte ufak bir kitap yazdım. Bazı hobilerim var. Müzik zaten hem mesleğim hem de hobim. Tüm diğer müzisyen meslektaşlarım gibi evde yalnız kaldığımız zaman, hobimiz olan müziğimizi devam ettirebiliyoruz. Sahnede bana göre hobi gibi. Müzisyenlik en iyi mesleklerden biri. Tekrar doğsam yeniden müzisyen olmayı isterim. 54 senedir profesyonel olarak sahneye çıkıyorum. Müziğin aynı zamanda iyileştirici bir özelliği de var. Mutlaka stresi de var. Sonuçta gece hayatını yaşıyorsun, birçok olumsuzluklar olabiliyor ama insanlar gelip sizinle beraber şarkılarımızı söyleyip alkışladıklarında tüm olumsuzlukların yerini tamamen olumluluğa bırakıyor. 70 yaşıma geldim, hala daha şarkılarımı söyleyip birlikte eğlenebiliyoruz. Bu ilham verici. Benim bir başka hobim de denizdir. Yelkenli teknem var, bana ilaç gibi geliyor!

Haberin Devamı

Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor

SANAT, İYİ BİR TEKNİK VE SAMİMİYETLE GELİR

- Fatih bey, çok samimi bir şekilde, zorlamasız çok seviliyorsunuz. Bu sevginin nedeni sizce nedir?
FATİH ERKOÇ: Samimiyetin önemini her zaman vurguluyorum. Siz bir enstrüman çalıyor olsanız da o samimiyeti göstermelisiniz. En bilinçli şekilde o enstrümanı çalışmanız gerekiyor. Bazı insanlar zaman harcamadan bir yere gelmeyi arzuluyor. Sanat yapacaksanız, müzik yapacaksanız böyle bir şeyin imkanı yok. Tabii benim bahsettiğim sanat için geçerli; pop müziğini sanattan çok saymıyorum. Pop müziğinde de kalıcı şarkılar yapan sanatçı arkadaşlarımız yok mu? Tonla var ama hepsi değil! Dolayısıyla bir müzisyenin sanat yapabilmesi için arkasında ciddi bir temel olması gerekiyor. Siz çok büyük bir yetenekseniz, iyi bir caz müzisyeni belki olabilirsiniz ama klasik batı ya da klasik Türk müziği yapmak istiyorsanız o altyapıyı oluşturmadan, o bilgiye sahip olmadan, günde 7-8 saat çalışmadan öyle bir müzisyen olma şansınız zaten yok! İyi bir iş çıkmasını istiyorsanız o işin yüzde 90 yürekten çıkması gerekiyor. Bir eser yaratılırken ticari düşünülüyor ama kalpten oluşmuyorsa o eser eksik kalıyor. Burada en önemli şey kalpten gelmesi ve teknik bilgiye sahip olmak.

Haberin Devamı

- Sanatçıların hayranlarına sürekli sabırlı bir tutum içinde olmaları bekleniyor. Sizin için ara ara aksi deniyor. Böyle durumlar yaşadığınız oldu mu?
FATİH ERKOÇ: Artık daha kontrollüyüm. Eskiden hatırlıyorum, eşimle daha yeni evliyiz. Bir çocuk, bir şeyler satmak istedi. Ben de ona sinirli çıkıştım. Sonra içime sinmedi. 1-2 saat sonra baktım hala orada, gittim ne satıyorsa hepsini aldım, gönlünü aldım. İnsanlar sanatçıları gözlerinde bayağı bir yukarıya çıkarıyor. Biz de onlar gibi insanız. Sadece sahneye çıkıp şarkı yapıyoruz. Sizi seviyorlar. Böyle ters bir davranış olduğunda hayal kırıklığı yaşayabiliyorlar. Bunu da kimse kimseye yapmak istemez. Niye sizi seven insanları küstüresiniz? Birçok insan beni ailesinden görüyor

Haberin Devamı

HANGİ PARTİ GELİRSE GELSİN SAHNE ALIRIM

- Sanatçılar sizce taraf mı olmalı yoksa herkesi temsil ettikleri için tarafsız mı durmalılar?
FATİH ERKOÇ: Ben kendimi duruş olarak sizin ikinci söylediğinize daha yakın hissediyorum. Daha geniş bir kitleye hitap ettiğimiz için daha tarafsız durmamız gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki benim de tuttuğum politik düşünceler var ama ben oralara girmeyi hem sevmiyorum hem de tercih etmiyorum. Tepkilerini gösteren sanatçılara şapka çıkartıyorum ve büyük bir saygım var ama herkes de tepki göstermek zorunda değil. Sorarlarsa söylerim ama durduk yerde anons etmem. Ben hangi parti gelirse gelsin sahne aldım çünkü biz bu işin profesyoneliyiz. Hatta lirik tarih gösterisi gibi çok güzel, unutulmaz sahnelerimiz oldu. En büyüğü de 450 kişilik senfoni orkestrası, koro, Türk müziği, Batı müziği, cazcılar ile iki defa Clinton, bir defa oğul Bush gelmişti. Ud ile caz çaldım; trombonla Türk müziği çaldım… Yine unutamadığım dünyanın birçok yerinden devlet adamlarının geldiği bir konserim de kapalı çarşının kapatılıp, kendi grubumla verdiğim solo konser oldu.

Haberin Devamı

49 YAŞIMDA ÜNİVERSİTEYE GİRDİM!

- Müzik hayatına giriyorsunuz, kariyerinizi yapıyorsunuz ve yıllar sonra bıraktınız okula dönüp bitiriyorsunuz. Buna hiç ihtiyacınız yokken neden böyle bir şey yapma gereği duydunuz?
FATİH ERKOÇ: İlkokul üçte yaramazlıktan kaldım. İlkokuldan sonra İstanbul Belediye Konservatuarı’na devam ettim. Batı müziğinin başlangıcı orasıdır. İkinci sınıfta fizikten kalıyorum, ertesi sene fizik öğretmeni değişiyor aynı dersten yüksek puanla geçiyorum. Öğretmen o kadar önemli ki şimdi benim de müzik okulum var. Eğitimin, öğretmenle ne kadar pekiştiğini biliyorum, görüyorum. Öğretmen dediğin dersi sevdirecek. Lise birde de tarih-coğrafyadan kaldım. Trombon çalıyorum, piyano çalıyorum hepsi mükemmel; 17 yaşındayım, müzik piyasasına girmeye başlamışım. Akıl da o dönem bir karış havada. Annem kızdı, babam çok karışmazdı. Sonra zamanla okulu bırakmış olmam bana dokundu. Norveç’e gittim. 11 yıl kaldım, geldiğimde Kuşadası yarışmasını kazandım. Çevrem genişlemeye başladığında baktım herkes üniversite mezunu. Ben ortaokul mezunu sayılıyorum! Sonra araştırdım. Bana verilen hak ile bir ay içerisinde 30 tane dersi çalışıp hepsini verdim. O dönem, inkılap tarihi hocası vardı. Bana, ‘Fatih, sen bu kadar yeteneklisin... Sizin gibi insanlar konservatuvarların başlarında olmalılar, devamını getir’ dedi. Sınava girdim. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazandım. 49 yaşında üniversiteye girdim. Dört senelik okulu üç senede bitirdim. Bir gün bile devamsızlık yapmadım.

- Caz ülkemizde kitlesi çok olan bir müzik türü değil. Hiç ben ne yapıyorum dediğiniz oluyor mu?
FATİH ERKOÇ: Sadece caz ile alakalı değil, genel olarak müzik piyasasında ara ara bu tip duygular yaşanıyor. En kısa daha dün akşam yaşadım!

- Seslendirirken en keyif aldığınız tür hangisi?
FATİH ERKOÇ: Her müzik türünün çok kaliteli ve duygulu olanları var. Türk sanat müziği şarkılarını söylerken de müthiş bir keyif alıyorum, bazı türküleri söylerken de, cazda da duygusal, slow parçaları söylerken keyif alıyorum.

Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor

AMACIM NİTELİKLİ MÜZİK YAPMAK

- Popu sanattan saymıyorsunuz ama o alanda unutulmaz parçalara da imza attınız. Bu nasıl oldu?
FATİH ERKOÇ: Norveç’ten döndükten sonra istedim ki halkın nitelikli tarafını biraz daha yukarıya çıkarayım. Herkesin içinde mutlaka bir nitelik vardır. Bir şey çok fazla empoze edildiğinde o taraf ister istemez başka yerlere yöneliyor. Müzik bilmeyenler bile bugün müzik yapabiliyorlar. Amacım nitelikli müzik yapmak. ‘Ellerin bomboş’ albümünü yaptığımda birçok cazcı beni yadsıdı ama insanlar sevdi ve ben de amacıma ulaştım.

- Dijital platformların çok revaçta olduğu günümüzde albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
FATİH ERKOÇ: Tüm sanatçılar, müzisyenler ürettiklerini bir albümde toplamayı isterler ama artık öyle bir duruma gelindi ki albüm yapmak söz konusu değil! Tek şarkı çıkarılıyor. Ama mesela pandemide 17 gün kapalı kaldığımız o dönemde 14 şarkı yaptım. Şu anda 14 şarkım hazır duruyor.

- Müziği yaparken acaba beğenecekler mi endişesi sizde ne kadar var?
FATİH ERKOÇ: Çok değil... Müziğimi yaparken yüzde 99’unu kalbime danışarak yapıyorum.

- Müzik okulunuz nasıl gidiyor?
FATİH ERKOÇ: Çok iyi gidiyor. 2012 yılından beri Türk Sanat Müziği koromuz var. Her sene konser veriliyor. Çoğunda da ben konuk sanatçı oldum. Okulumun verdiği bu konserler genelde yardım konserleri oldu. Konserlerden gelen gelirleri çok güzel yerlere bağışladık. Eğitimle, askerlerle, Mehmetçik’le, polisle ilgili destek verdiğimiz ve birçok sanatçının katıldığı konserler yaptık. Bu benim okulum olduğu, onun yaptığı konserler ve benim sayemde olduğu için daha da çok gurur duyuyorum. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, bir arada olmaktan ve tüm bunları yapmaktan çok mutluyuz. Daha da iyiye gideceğini umut ediyoruz; inşallah öyle bir ilerleyelim ki üniversitesini, konservatuarını da yapabilecek duruma gelelim.

DENİZ TUTKUSU

- Denizde olan tanışıklığınız nedir?
FATİH ERKOÇ: 2008 yılında ilk teknemi aldım. 37 feet Beneto ama ana yelkenini hiç açmadık! Bir arkadaşımızın dümenciliğinde yarışa girdik. Destek sınıfında, üç tekneden birinci oldu. Sahneye çıkıp ödül aldım. Sahneye kaç yıldır çıkıyorum; yelken yarışında ödül almak için çıktığımda yaşadığım bu duygu bambaşka bir güzellikmiş!

- Kaç yıllık evlisiniz?
FATİH ERKOÇ: 36 yıl oldu. Stresli dönemlerim oldu ama o dönemlerde karımın gönül almaları olmasaydı bu kadar yıl zaten gitmezdi

 

SOHBETTEN İZLENİMLERİM

- Son derece kibar ve saygılı.
- Dakik, zorlamasız, stressiz.
- Her ne kadar kendisini ciddi ve az konuşur olarak tanımlasa da oldukça samimi ve konuşkandı.
- Sohbet dışı çok özel anılarını paylaştı. Rahmetli Onno Tunç’un uçak kazasında arka arkaya uçuyor olmaları beni etkileyen anılarından oldu.

 

İKİLİ SEÇENEKLERDEN
BİRİNİ SEÇİN

- Yürüyüş-Koşu: Yürüyüş
- Sıkılmak-Sabretmek: Sabretmek
- Susmak-Konuşmak: Susmak
- Dans etmek-Oturmak: Dans etmek
- Klasik-Modern: Klasik
- Dobra-Politik: Dobra
- Samimi-Mesafeli: Samimi
- Uykucu-Uykusuz: Uykucu
- Sakin-Heyecanlı: Sakin
- Kitap-Dergi: Kitap
- Doğa-Konfor: İkisi de
- Kedi-Köpek: Kedi
- Güneş-Yağmur: İkisi de
- Çay-Kahve: İkisi de
- Et-Ot: Ot
- Disiplinli-Rahat: Disiplinli
- Unutur-Affetmez: Unutur
- Tatlı-Tuzlu: Tatlı
- Çin yemeği-İtalyan yemeği: Çin yemeği
- Şarap-Rakı: Rakı
- Esprili-Ciddi: Ciddi

 

KİMLİK

- Burcu: Koç.
- Okuduğu okullar: İstanbul Belediyesi Konservatuvarı, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı.
- Bekar-aile: Evli.
- İlgi alanları: Deniz, motorsiklet, fotoğrafçılık, pilotluk lisansım var ama maalesef Onno Tunç ile o kazada arka arkaya uçuyorduk ve o olaydan sonra uçmayı bıraktım.


Fatih Erkoç: Müzik bilmeyenler müzik yapıyor

- Senin yüzdeyüz için tek gerçeklik nedir?: Eşim, o olmasaydı ben yaşayamazdım. Çok anlayışlı, yol göstericidir, çok iyidir.
- Yüzdeyüz olmak istediğin yer neresi?: Müziklerimi dünyaya dinletmek isterim ama ülkemde çok mutluyum.
- Yüzdeyüz güvendiğin kişi?: Eşim.
- Yüzdeyüz bilmek istediğin şey? (kimsenin bilmediği ve senin öğrenmek istediğin bir şey): Cennet-cehennemden bahsediyorsak cennete gideceğime eminim çünkü çok kişiye faydalı olduğumu düşünüyorum. Ölümden sonrasını da ölmeden, geri döneceksem bi görmek isterdim ‘neler oluyor?’ diye...

 

KİMSİN?

- Kimin beyninde olmak isterdin?-düşüncelerini merak ettiğin-: Atatürk.
- Kimin gözleriyle dünyayı görüp, algılamak isterdin?: Atatürk, çünkü gelmiş geçmiş en büyük ve en ileri görüşlü kişi.

 

NOKTALI YERLERİ DOLDUR?

- ..... çok iyi yaparım: Mesleğimi.
- ..... hiç beceremem: Tamirat.
- Çevrem beni ..... biri olarak tanımlar: Ailelerin sanatçısı.
- Az kişi bilir ben ..... biriyim: Aslında caz müzisyenim.

 

MANEVİ ANLAMDA YAŞAMDAN

- Kazandıklarım: Dinleyicilerim, okulumdaki öğretmenlerim ve öğrencilerim.
- Yatırımlarım: Müzik okulum.

 

SANA DAİR KISA KISA

- ..... Olmasan ne olmak isterdin?: Fotoğrafçı.
- 30 yıl önceki haline döndün, ona ne öğüt verirdin?: Lustral al Fatih!
- Hayat motton varsa nedir?: Samimiyet ve dürüstlük.

 

İYİ Kİ...

- İyi ki yapmışım: Üniversiteyi iyi ki bitirmişim.
- İyi ki kabul etmişim: Evliliği.
- İyi ki başladım: Müzisyenliğe.
- İyi ki yapmamışım: Norveç’te kalmaya devam etmemişim.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!