ÇaÄŸrı DoÄŸuÅŸ ile aramızda kalmasın: Ortaklarımı satmam

 

Yıllar içinde değişmeyen beyefendiliği, sanata ve sanatçıya olan saygısı ile Hakan Altun... Cahide Alaçatı’da vereceği ilk konser öncesi kulisinde kısa bir sohbet etme fırsatı buldum.

 

* Öncelikle Çeşme’ye hoş geldiniz. Ben aslında nasıl başardığınızı merak ettiğim bir konuyla başlamak istiyorum. Sanat camiasının içinde olup bir o kadar da dışında olmayı nasıl başarıyorsunuz?

- Aslında işle özel hayatı çok karıştırmamak lazım. Ben normalde konser, sahne, TV programı haricinde çok gözüken bir insan değilim. Daha bakir bir hayatım var. Evde yaşamak gibi! Benim için konser başka... Bir de kendime göre bir hayatım var. Konserlerin, işlerin olmadığı zamanlarda kendime ayırdığım bir zaman... Öyle bir dünyam var. İşim haricinde çok dışarıda olan bir insan değilim. 5 gündür Çeşme’deyim. Ne bir beache gittim, ne de bir akşam çıktım. Evdeydim. Cumartesi de konser vardı. Çünkü artık bundan sonra eylüle kadar Çeşme’deyiz. Buradan gidip geleceğiz konserlere.

* ‘Çok Ağlarız’ isminde 13 şarkıdan oluşan bir albüm yayınladınız. Bu albümde okumaktan aşırı keyif aldığınız, enstantanesi olan bir şarkı var mı?

- ‘Bundan sonra albüm yapmam’ diye düşünüyorum. Dünya başka bir yere gitti artık. CD bile yalandan çıktı, rafta olsun diye yani! 13 benim uğurlu sayım. İlk albümümde 13 şarkı varmış farkında olmadan ve son albümüm 13’üncü albüm. Bu çok tesadüf oldu. Sayılara çok takılan bir insan değilim ama hep, ‘Uğursuz’ derler ya o sayı için benim için uğurludur. Doğum günüm de 13 çünkü. Benim için çok özel albüm. Zira son albüm.  Yani bir daha albüm bazında çalışmayacağım, single çıkaracağım. Ama 13 şarkı beni bir 5-6 yıl götürür diye düşünüyorum. Çok sevdiğim bestecilerin, söz yazarlarının şarkıları var. Bunun künyesini zaten yazacağız. Bir Burhan Şeşen, bir Burhan Bayar, bir Okay Barış şarkısı okudum. Celil Nalçakan’ın sözlerini yazdığı bir şarkımız var, Alper Yeliz. Pandemide çıkartacaktım, salgından önce yapmıştım şarkıların çoğunu ve rahmetli babamın 10 Mart doğumgünüydü. 10 Mart 2020’de çıkartmayı düşünüyordum. 11 Mart’ta biliyosun dünyada pandemi başladı. Biz ondan sonra yaptık da yaptık, en sonunda bekledik de bekledik. Albüm çıkışına yakın dünyada pandemi de azaldı, bizim heyecanımız çoğaldı, çünkü ülkede gerçekten şu an albüm yapan kimse yok.

* Bir sürpriz olabilir mi?

- Önümüzdeki yıl, ‘Çeyrek Asırlık Şarkılar’ diye stüdyoda canlı çalıp akustik yapıp plak olarak çıkartabilirim.

* ‘Hakan Altun Şarkıları’ diye bir albüm yapmayı düşündünüz mü?

- O yapılıyor son dönemlerde. Ben de Yıldız’ın albümünde okumuştum. Şu an Bülent Özdemir’in yeni bir projesi çıkıyor. Orda yeni bir şarkı söyledim. Bunlar aslında güzel şeyler, tabii ki isterim. Çünkü şarkılar yorumlandıkça güzelleşir.

* Peki, şarkınızı okumasını istediğiniz önemli bir isim var mı?

- Çok sevdiğim dostlarım var. Önemli yorumcular var tanıdığım, tanıştığım... Böyle bir şey de olabilir. Ya da örneğin 20 şarkıyı 20 değişik yorumcu arkadaşım da yapabilir. Benim aklımdaki ilk şey ‘Çeyrek Asırlık Şarkılar’ diye, 25 şarkıyı kendi ekibimizle stüdyoda beraber çalıp söylemek. Onu da böyle plak olarak sunmak.

* Geçmişten bugüne söylediğiniz şarkılarda, ‘Keşke bunu da klip çekseydim’ dediğiniz var mı?

- Çok var! Orada benim çok yaram var. Ama o benden de kaynaklanıyor. Çünkü ben kamerayı seven bir adam değilim. Bana klip çektirmek bizim ekibin en zor işlerinden biri. ‘Çok Ağlarız’ klibini 2.5 saatte çektim bu arada. 4’te gittim 6.30’da bitirdik. ‘Haydi görüşürüz’ dedik. Televizyon programı benim için başka bir dünya oldu. Oradaki niyetimiz güzel müzik yapmaktı. Sibel’le, Hüsnü’yle acayip bir uyum oldu. 53 program yapmışız. Bir gün birbirimizi kırmışlığımız yok. Bu çok zor bir şey bizim sektörde. Muhteşem bir ekip, muhteşem bir orkestra var. Artık insanlar bizim güncellediğimiz konukların şarkılarını kendi albümlerinden değil, bizim programdan dinliyorlar. Çünkü kimya tutarsa hiçbir kimse duramaz karşısında. Bizim üçümüzün kimyası tuttu. Bilemiyorum devam edecek mi? Önümüzdeki hafta toplantısı var. Göreceğiz edecek mi, etmeyecek mi... Benim için zor işler. Konser fıstık gibi, 2 saatte çıkıyorsun bitiyor.

* ‘Şarkılar Bizi Söyler’ çok sevildi. Televizyon adına başka bir projeniz var mı?

- Yok, ortaklarımı satmam ben. O da pandemi dönemine geldi. Ben, ‘Televizyon programı yapayım’ modunda bir adam değilim. Televizyon programlarına çok katılmıyorum ki yapayım. Sıkılıyorum. Sıkılgan bir adamım. Kamera görünce sıkılıyorum. Pandemi döneminde, hani herkesin, müziğin sustuğu dönemde moral olsun diye başlayan bir proje. Hatta İbo Show için tebrik ettim. Pandemide hiç müziğin m’sini duymuyorduk, İbo Show Türk halkına ilaç gibi geldi. Her gün ölüm haberleri, savaş haberleri... Üzücü haberlerin yanında bir tane müzik programı oldu. Orada kutuda da olsa sevdiğimiz dostlarımızı gördük. Sonrasında Polat’ı aradım. ‘Tebrik ediyorum, kim yaparsa yapsın bir müzik programı olsun televizyonda’ dedim. Sürekli küfürler, birbirine hakaretler... Zaten Türk halkı çok sıkıntılı bir dönem geçiriyor. Sonra Polat, ‘Ahhh be abi, sen de yapsan, ahhh bir kabul etsen’ dedi. Şimdi orada müzisyenleri düşünüyorsun. Çok ekip var. 40 müzisyen var orada. Bizim sektörü kimse düşünmedi bu ülkede. Mahvoldu. Ama bir düğün olur, bir konser olur ilk biz aranırız. Zor durumdaki müzisyenlere kimse sahip çıkmadı. Orada başladık. Hani kan olur bizim çocuklara, birbirimizi görürüz... ‘Şükür, beraber müzik çıkarıyoruz’ dediğimiz bir proje 53 hafta sürmüş. Yani az değil. Bir de aile olduk. Çok güzel geçti. Az önce konuştuk Sibel ve Hüsnü’yle. Onlar da çok yorulmuş, çaktırmıyoruz artık. Çünkü senin sorumluluğunda olan bir program. Biz 200’ün üstünde konuk ağırlamışız, 2 bin 500’e yakın şarkı söylemişiz. Rakama bakar mısın? Bir de canlı. Millet, ‘Playback mi yapıyorsunuz?’ diyordu. Yok be abicim canlıydı. Çalıyoruz ve canlıydı. Misafirlerimiz arasında vardı tabii playback yapan.

* Şu an Cahide Alaçatı konseri öncesindeyiz. Kışın Cahide Palazzo’da da birçok konser verdiniz. Burada olmak nasıl bir duygu?

- Cahide’de ben geçen kış başladım. Sağ olsun istekleri yüksek dostların ama biz böyle azaltmaya çalışıyoruz sahne performanslarını. TV programı çıktığında yorulmamam lazım. Dikkat etmem lazım kendime. Cahide’de çıktığımda sanki Fransa’da bir kulüpte şarkı söylüyormuşum gibi oldum. Çok ayrı bir konsept.

* Duygusal şarkılar sizinle başka bir kimlik buluyor. Okunmuş bir şarkı bile olsa siz okuyunca başka bir noktaya gidiyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

- Bilmiyorum ki! Ben kendim şarkı yazmasaydım şarkıcı olmayacaktım. Ben devlet korosunda ud sanatçısıydım. Şarkı yazmaya başladım ve daha çok yazmaya başladım. Askerde bizim ‘Aykut Hakan Ayşe’ diye bir grubumuz vardı. Askere gittiğimde, ‘Hani Bekleyecektin’, ‘Ağlamak Yok Yüreğim’ falan bunu grup söyleyemezdi. Askerde bir yazı okumuştum Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü vardı: ‘Hayatta öyle idealler vardır ki o yolda mağlubiyetler bile zafer sayılır.’ Dedim ki, ‘Aaa o zaman ruhumdan çıkan şarkıları bir albümde toplayım. Tutarsa giderim, tutmazsa ud çalmaya devam ederim.’ Hani Bekleyecektin maceram 1999’da başladı. Sağ olsun müzikseverler ilgi gösterdi. Benim için başkasının şarkısın ezberlemek çok zor. Başkalarının şarkılarını söylerken çok zorlanıyorum. Kendi şarkılarımı söylüyorum genelde. Yazmasaydım zaten asla şarkıcı olmazdım. Benim kendime göre bir yorumlama şeklim var. Şarkıları hissettiğim gibi okumaya çalışıyorum. Ben ne prova yaparım, ne de ses idmanı. Hissettiğim gibi okurum. Sağolsunlar bana fırsat bile kalmıyor, insanlar daha çok okuyor.

* Sahneye çıktığınızda tek şarkı söyleme hakkınız olsa hangisini seçerdiniz?

- Zor bir soru ama ‘Hani Bekleyecektin’i söylerdim. Benim ilk göz ağrım, ilk şarkım. Türk halkı beni bu şarkıyla tanıdı. Ben bunu askerde kendimi çok yalnız hissettiğim bir dönemde yazdım. Benim için çok manidar bir şarkı. İnsan uzakta olunca sevdiklerinin aramasını, yazmasını bekliyor. Ben uzakta olduğum için...

* Yaz aylarının başındayız, ruhunuzu hareketlendiren, sizi heyecanlandıran bir aşk var mı?

- Aşk mı? Keşke olsa... Yok şu an. Olsaydı muhtemelen burada olurdu, niye saklayayım ki! O 1990’lardaydı, sevgilini sakla modeli. Niye? Hayran kesimi arızalanır. Yok ya hayranlar senin mutlu olmanı ister yani. Değil galiba, hayranlar kabul etmiyor senin sevgilin olmasını.

 

NE YAPSAK?

 

GÜNAY ÇEŞME

2 Temmuz:             Ajda Pekkan & Cenk Eren

8 Temmuz:             Şevval Sam

9 Temmuz:             Cenk Eren

10 Temmuz:           Antonıs Remos

11 Temmuz:           İbrahim Tatlıses

 

CAHİDE ALAÇATI

1 Temmuz:             Serkan Kaya

2 Temmuz:             Mahsun Kırmızıgül

3 Temmuz:             Fatih Ürek

4-5-8 Temmuz:     The Cahide Show

6 Temmuz:             Gülşen

7 Temmuz:             Yıldız Tilbe

 

JOLLY JOKER

1 Temmuz:             Berkay

2 Temmuz:             Hakan Altun

8 Temmuz:             Gülşen

 

KÄ°ME NE

1 Temmuz:             Özgür Alter

2 Temmuz:             Deha Bilimlier

9 Temmuz:             Muazzez Ersoy

10 Temmuz:           Göksel

12 Temmuz:           Mustafa Keser

 

ÇEŞME AÇIK HAVA TİYATROSU

1 Temmuz:             Postmodern Jukebox

5 Temmuz:             Yüzyüzeyken Konuşuruz

6 Temmuz:             Kalben

8 Temmuz:             Buray

9 Temmuz:             Sertab Erener

10 Temmuz:           Mabel Matiz

11 Temmuz:           Sıla

12 Temmuz:           Kenan Doğulu