3 kadın, 3 başarı hikayesi

MUĞLA İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak’ın anlatmaktan en çok keyif aldığı konulardan biri de sektördeki başarı hikayeleri... Saylak, “Bugün Muğla’da kamuda veya özel sektördeki yöneticilik işinden istifa edip tarıma yönelen üreticilerimiz var. Tatlı patatesi Muğla’da ilk üreten, mantar üreten ya da hayvan sağlığı alanında başarı hikayesi yazan kadın üreticilerimiz var. İşte üretimde kadın farkı” derken, 3 tarım girişimcisini de örnek gösteriyor.

HOBİ DİYE BAŞLAYAN BİR ÖYKÜ
Elibelinde Tarım’ın kurucusu, hayal ettiğinin gerçek olduğuna inanmış, yaptığı işe gönlünü, emeğini ve tutkusunu koymuş öncü kadınlardan biri: Aslı Aksoy... Aksoy, 2003’te ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun olmuş. 13 yıllık profesyonel iş hayatı boyunca İstanbul’dan evine, Ege’ye dönmeyi hayal etmiş ve sonunda başarmış. Beyaz yakalı bir çiftçi Aslı Aksoy. Her gün toprağa dokundukça şaşkına dönen, eken, ektiğini emekle büyüten, büyüterek ekmek yiyen bir çiftçi. Aksoy, hobi olarak başladığı kuşkonmaz yetiştiriciliğini ticari anlamda uygulamaya geçirmek ve hayatını farklı şekilde düzenlemek üzere Kasım 2016’da işinden istifa ederek Muğla Ula’ya bağlı Yeşilçam’a yerleşiyor.

Önce 2.5 dönümde deneme üretimi yapıyor. Sonuçlar başarılı olunca da 24 dönüme, ardından komşu tarlalarla birlikte toplam 40 dönüm araziye ulaşıyor. Şimdilerde komşu kadınlarla birlikte organik üretim esaslarına uygun olarak taze ve yerli kuşkonmaz üretimini gerçekleştiriyor. Böylece köyde evlerinde oturan kadınlara da iş imkanı sunarak kadın istihdamı sağlıyor. İklim ve toprağın sunduğu fırsatları avantaja çevirerek her türlü tarımsal ilaç ve kimyasal gübre kullanımının dışında organik üretime geçiyor. Bilindiği gibi kuşkonmaz tam bir sağlık deposu. Üretimi zevkli ancak zorlu bir süreç. Çok emek ve sabır istiyor. Ama Aslı Hanım bu durumdan hiç şikayetçi değil. Sabır ve başarıyla işine devam ediyor.

BANKACILIKTAN SALEP ÜRETİMİNE
Bir başka güzel örnek Milas’tan... Uzun yıllar bankacılık yapan Enise Soykan, işinden ayrılarak çiftçilik yapmaya karar veriyor. Derince’de 4 dönümlük bir arazi kiralayarak, 1 dönümünde salep dikimine başlıyor. Enise Hanım bir yandan köylü kadınlara yeni iş imkanı yaratırken, diğer yandan da kiraladığı arazinin kalan 3 dönümünde önce toprak tahlili yaptırıyor, sonra da çilek üretimine geçiyor.

Yanı sıra Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün (BÜGEM) ‘Itri, Tıbbi, Aromatik ve Boya Bitkilerinin Yaygınlaştırılması Projesi’ kapsamında Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliğinde 2015’te başlatılan salep üretimi bugün itibariyle 60-65 dekar alana ulaşmış durumda. Katma değeri yüksek olması sebebiyle genellikle tohumluk olarak üretimi yapılan salebin kilosu 300-500 TL arasında alıcı buluyor. Bu arada Enise Soykan, Muğla’nın tüm ilçelerini kapsayan Salep Üreticileri Birliği’nin kurucularından olup, başkanlığını da başarıyla yürütüyor.

İKTİSATÇI MANTAR ÜRETİCİSİ
Gelelim bir başka başarı hikayesine... Aslen İstanbullu olan Elçin Mutlu, 2016’da eşinin işi dolayısıyla Bodrum’a yerleşiyor. Muğla’ya taşınmalarının ardından tarım alanında üretim yapmak isteyen iktisatçı Elçin Hanım, araştırmaları sonucunda Menteşe Kafaca’da istiridye mantarı üretimine başlıyor.

Söz konusu tarım girişimciliği için bakanlığın sağladığı genç çiftçi desteğinden yararlanıyor. “Şu an geldiğim durumu hayal bile edemezdim. Kent kökenli olduğumuz için tarımla ilgili hiçbir bilgim yoktu. Domatesin nasıl yetiştiğini bile bilmezdim. Mantar yetiştiriciliğini epey araştırdım. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sağladığı destekle bugünkü aşamaya geldik. Bu destek sayesinde bize sunulan şartname ile fizibilite çalışmamızı yapmamız ve önümüzü görmemiz daha rahat oldu. Elbette yalnız değildim. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün her biriminden arkadaşlar ne zaman ihtiyaç duysak hep destek oldular. Örneğin iyi tarım sertifikası almamız işimi daha çok geliştirmemi sağladı. Bu noktaya kolay gelmedim. Acemilik de yaptım, zarar da ettim... Kısacası çok meşakkat çektim. Öyle ki, 1.5 yıl boyunca halk pazarlarında mantar pişirerek tanıtım yaptım. Ancak şu an geldiğim noktadan çok memnunum. Bakanlıktan aldığımız destekle iklimlendirilmiş bir çadır yaptık. İçinde klimalar, su tesisatı, aydınlatma gibi ekipmanların tamamının olduğu bir mantarhaneye sahip olduk.