Tutuklanan Astsubay Açıkgöz’ün eşi: Suçsuz insanlar içeride kalmamalı

Güncelleme Tarihi:

Tutuklanan Astsubay Açıkgöz’ün eşi: Suçsuz insanlar içeride kalmamalı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2016 10:01

Tutuklanan Astsubay Açıkgöz’ün eşi: Suçsuz insanlar içeride kalmamalı

Haberin Devamı

Ümit KOZAN /ANKARA, (DHA)- DARBE girişiminin yapıldığı15 Temmuz gecesi, Malatya’dan Ankara’yı bombalamak için getirilen 3 helikopterden birinde bulunan Astsubay Mutlu Açıkgöz’ün eşi Yeliz Açıkgöz, “Emirleri reddedip mühimmat yüklemesi yapmamış. Yüklese, belki de Ankara çok daha kötü bombalanacaktı. 3-5 hain bunu yaptı diye bizim askerlerimiz bunları yaşamamalı” diyerek Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan mağduriyetlerine el atmalarını istedi.
Darbe girişiminin yapılacağı gün Malatya’daki 2’nci Kara Havacılık Alayı’ndan 3 helikopterle Ankara’ya getirilen Helikopter Teknisyeni Astsubay Üstçavuş Mutlu Açıkgöz verdiği ifadesinde başkente ‘Resmi görevli’ olarak geldiklerini anlatırken, “Gelme sebebimiz; 2 Atak helikopterinin Ankara’ya teslim edilmesi ve Ankara’da bakım için bulunan 1 Atak helikopterinin de geri teslim alınması içindi. Biz bu amaçla geldik. Ancak, daha sonradan bunun tamamen bir plan olduğu, amacın burada bombardımanda kullanılan helikopterlerin sayısını çoğaltmak olduğunu öğrendik” dedi. Açıkgöz’ün Avukatı Muazzez Zaifoğlu da müvekkilinin olay gününde olanlarla ilgili bildiklerini anlatmak için gittiğinde gözaltına alındığını, ardından tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne konulduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu süreçte savcılarımızın büyük özen ve titizlikle çalıştıklarını biliyoruz. Ama Türk ordusunda gerçekten vatanına, bayrağına aşık askerlerle şeytan görünümlü bir imama ruhunu, şerefini satan askerlerin bir an önce ayrılmasını ve bu ailelerin mağduriyetinin giderilmesini temenni ediyoruz. Müvekkilim Malatya’dan Ankara’ya ‘Görev’ adı altında getirilirken havada olaylarla ilgili bir şeylerden şüphelendiğini, Ankara’ya indiğinde olayın vahametini anlayıp kendisine emir verilmesine rağmen hiçbir şekilde helikoptere silah yüklemediğini beyan etti. Eğer ki müvekkilim bu silah, mühimmatı yüklese, külliye, meclis ve emniyet bombalanmaya devam edilecekti. Emirlere hiçbir şekilde uymuyor. Ailesi ve kendisi şu anda çok büyük bir mağduriyet içinde.”
“EŞİ GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI”
Açıkgöz’ün eşi Yeliz Açıkgöz, gözyaşı dökerek, eşinin vatanı için her an şehit olmaya hazır olduğunu söylediğini anlattı. Açıkgöz, bu aşamada yapabilecekleri hiçbir şeyin olmadığının belirtildiğini kaydederek şöyle konuştu:
“Yapabileceğimiz mutlaka bir şeyin olduğuna inanıyorum. Eşim gibi tutuklu birçok asker, kahraman insanlar vardır, bunu biliyorum. Cumhurbaşkanı, başbakanımızdan bu konuya el atmalarını istiyorum. Suçsuz insanlar bu kadar fazla içeride kalmamalı. Sonuçta ordumuz da askerimiz de yıpranıyor. Eşim bu ülke için canını vermeye hazırken, bunları yaşamayı hak etmedi. 3 yaşında bir çocuğumuz var, geceleri ağlayarak uyanıp babasının nerede olduğunu soruyor. Yardım bekliyoruz, dava süreçlerinin hızlı yürütülmesini, eşimin bir an önce evine dönmesini istiyorum.”
Açıkgöz, eşinin olayı fark ettiği andan itibaren darbeye engel olmaya çalıştığını öne sürürken, “Emirleri kabul etmeyerek mühimmat yüklemesi yapmamış. Yüklese, belki de Ankara çok daha kötü bombalanacaktı” dedi.
“ASTSUBAY AÇIKGÖZ’ÜN İFADESİ”
Ankara’yı bombalamak için Malatya’dan ‘Helikopter değişimi görevi’ için gönderilen 3 helikopterden birinde olan Astsubay Açıkgöz’ün ifadesi, bazı bilinmeyenleri ortaya çıkardı. Açıkgöz, şunları anlattı:
“Malatya’da birliğimde görev yaparken 15 Temmuz günü öğleden sonra saat 14.30 sıralarında iki Atak ve bir UH-1 helikopterinin Ankara 1’inci Kara Havacılık Alayı’na teslim edilmek üzere götürüleceği, yerine de orada bakımda bulunan bir Atak helikopterin geri alınacağı şeklinde haber geldi.Benim bulunduğum helikopterde teknisyen olan Başçavuş Ömer Sezen, Üsteğmen Emin Türen, Üsteğmen Cem Ersuz, yolcu olarak Üsteğmen Volkan Kerimoğlu ve Teğmen Burak Subaşı bulunuyordu. Atak Helikopterlerinin birinde Yarbay Hakan Erol emrinde Üsteğmen İrfan Kantarcı, diğerinde ise Yüzbaşı Memduh Karagöl emrinde Üsteğmen yiğit Özdamar ile birlikte 2 Atak ve bir UH-1 helikopteriyle saat 16.30’da havalandık. Saat 18.30 sıralarında ikmal için Kayseri’ye iniş yaptık. Bir üsteğmen, Güvercinlik Meydanı’nın kapalı olduğunu söyledi, buna komutanlarıma ilettim. Saat 19.30 sıralarında havalandık. Havadayken Memduh Yüzbaşı, radar ile temasa geçti, radarın ‘APT’ şeklinde kapalı bir talimatında ‘Kayseri’ye dönün’ talimatı olduğunu öğrendik. Memduh Yüzbaşı birkaç kez Hakan Yarbaya ‘Dönelim’ diye ısrar etmesine rağmen, Hakan Yarbay ‘Kara Havacılık Komutanlığı’ndan gelen mesajın Temelli Meydanı’na gitmemiz şeklinde olduğunu’ söylemesi üzerine Memduh Yüzbaşı tekrar radar ile irtibata geçerek ‘Temelliye geçeceğimizi’ söyledi, radar da ‘Tamam Temelli’ye geçin’ anonsunu yaptı.”
“HELİKOPTERİ YAKIP, SİLAH PARÇASINI SÖKÜP ALDILAR”
Astsubay Açıkgöz, saat 21.30 sıralarında Temelli’ye iniş yaptıklarını, helikopterler motorlarını durdurarak ikmal yaptıklarını ve beklemeye başladıklarını anlatırken, şöyle devam etti:
Yemek yemeye başladığımızda Hakan Yarbay yanımıza gelerek acil olarak kalkış yapıp Akıncılar veya Güvercinlik’e gideceğimizi söyledi. Hızlı bir şekilde hazırlık yaptık ve helikopteri çalıştırırken Atak helikopterlerin birinde yangın çıktı. Ömer Başçavuş yangını söndürdü. Temelli de yolcu olarak gelen Üsteğmen Volkan Kerimoğlu ve Teğmen Burak Subaşı buradan ayrıldı. Bir süre sonra Ömer Başçavuş yanıma gelerek Hakan Yarbayın yanan helikopterin Feederin (Silahın Parçası) sökmemizi istediğini söyledi. Söktüğümüz, bu parçayı UH-1 helikopterine koyduk ve acele bir şekilde Hakan Yarbay bozulan helikopteri Temelli de bırakıp Atak helikopterine bindi ve Güvercinlik Üssü’ne gitmek için kalkış yaptık.”
Astsubay Mutlu Açıkgöz, havada oldukları sırada telsiz konuşmalarından helikopterin kodları belirtilerek ‘Sen Meclise’, ‘Sen emniyete’, ‘Sen Külliye’ye’ diye anonslar duyduğunu ne olup bittiğini anlayamadığını ifade ederken, Üsteğmen Emin Türen ve Üsteğmen Cem Ersuz’la birlikte ‘Bizi de vuracaklar’ diye korkmaya başladıklarını söyledi. Açıkgöz ifadesinde, “Önümüzdeki Atak helikopterinde bulunan Hakan Yarbay anons ile sıkıntı olmadığını, kendisini takip etmemizi söyledi. Anonslardan kimin olduğunu bilmediğim kişi ‘Genelkurmay’ın önündeki, emniyet kuvvetlerinin tamamını vurun’ diye talimat veriyordu. Saat 00.15 sıralarında Güvercinlik Üssü’ne iniş yaptık. Ben daha helikopterden iner inmez üste bulunan Eyüp Ünal Yarbay ile Binbaşı Erdal Baştar Atak Helikopterine geçti” dedi.
Astsubay Mutlu Açıkgöz, ifadesinde başçavuşlar Mustafa Ormantepe ile Volkan Türkorkmaz’ın, helikoptere mühimmat yüklediğini ve kendisini çağırarak, helikoptere mühimmat yüklemeyi bilip bilmediğimi, silah arızası durumunda tamir edip edemediğimi sorduklarını, telsiz konuşmalarından olanları anladığı için onlara bilmediğini söylediğini anlattı. Açıkgöz, şöyle konuştu:
“Getirdiğimiz Atak helikopterini orada bulunan Eyüp Ünal yarbay ile Binbaşı Erdal Baştar kaldırdı. Helikopter kalktıktan sonra Memduh Yüzbaşı hangara gitti. Hakan Yarbayı da indikten sonra bir daha hiç görmedim. Malatya’ya götüreceğimiz Atak helikopterini o gün bombalamada kullanıldığını, bu sırada da Feederinin arızalandığını, Temelli de arızalanan Atak helikopterinin Feederinin sökülmesinin istenme sebebinin de bombardımanda kullanılan ve Feederin arızalanan helikopterin Feederi ile değiştirilmesi olduğunu anlamıştık. Ömer Başçavuş ile birlikte aramızda konuşma yaparak bunların ‘halkı bombaladığını, buradan uzlaşmamız gerektiğini ve kesinlikle helikopterlere müdahale etmememiz gerektiğini konuştuk ve iş yapmama kararı aldık ve hangar içerisinde beklemeye başladık.”
HELİKOPTERE MERMİ İSABET ETMİŞ
Açıkgöz, Yarbay Eyüp Ünal ile Binbaşı Erdal Baştar’ın kaldırdığı Atak helikopterin mermi isabet etmesi sonucu arızalandığını, bu nedenle kalktıktan 20-30 dakika sonra geri döndüğünü gördüklerini söyledi. Açıkgöz, şunları söyledi:
“HELİKOPTERİ TAMİR ETMEDİK”
“Bize Başçavuş Mustafa Ormantepe ve Volkan Türkorkmaz arızalı helikopterleri tamir etmemiz talebinde bulundular, ancak Ömer Başçavuş ile birlikte hiçbir helikoptere müdahale etmedik. Başçavuşlar Mustafa Ormantepe ve Volkan Türkorkmaz’ın normalde Güvercinlik üssü personeli olmadığını Malatya'da görevli olduklarını öğrendim. Bir süre burada bekledikten sonra büyük bir patlama oldu. Saat 03.30 sıralarında Memduh Yüzbaşı Malatya’dan beraber geldiğimiz ekibi toplayarak kendisinin Malatya Alay Komutanımız ile görüştüğünü, alay komutanımız kendisi dışında hiç kimseden emir almayacağımızı, kesinlikle hiçbir şekilde olaylara karışmayacağımızı ve kendimizi güvenli bir yere almamız gerektiği talimatını verdiğini söyledi. Biz de Hakan Yarbay hariç Malatya'dan gelen ekip ile birlikte Kara Havacılık Misafirhanesi’nde güvenliğimizi alarak beklemeye başladık. Sabah saat 06.00 sıralarında Kara Havacılığın içerisine Özel Kuvvetler personeli ile özel harekat polisleri operasyon yaptıklarını öğrendik. Güvercinlik’te bulunan Kobra helikopterlerinin operasyon düzenleyen özel kuvvetler ve özel harekat personelleri ile yerde bulunan diğer helikopterleri bombardımana tuttuklarını seslerden duyuyorduk. Üste kursiyer olarak bulunan teğmenlerin ellerine silah vererek kışla çevresinde güvenliği sağlamaları için görevlendirdiklerini gördük. Darbecilerin bombardımanı bitirdikten sonra alanda alabildikleri kadar helikopterleri kaldırarak Akıncılar’a gittiklerini öğrendik. Ortalık sakinleştikten sonra saat 08.30 sıralarında Kara Havacılık nizamiyesinden kimliklerimizi göstererek çıktık. Bundan sonra amirlerim ile sürekli irtibat halinde kaldım, darbe teşebbüsüne karşı olan bu amirlerimin talimatlarına göre hareket ettim.”
Açıkgöz, Ankara’da 1 gece kaldıktan sonra pazar günü Başçavuş Ömer Sezen ile görüşerek Kara Havacılık Nizamiyesi’ne geldiğini, oradaki polislere bildiklerini anlatmak için gönüllü olarak ifade vermeye geldiklerini söyleyince gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü ekledi.

FOTOĞRAFLI

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!