Temiz bir doğa için pazar filesi örelim

Güncelleme Tarihi:

Temiz bir doğa için pazar filesi örelim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2007 00:00

TÜRKİYE Belediyeler Birliği’nin siyah poşetlerin doğayı ve insan sağlığını tehdit ettiği gerekçesi ile yasaklanmasını gündeme getirmesi, geçtiğimiz günlerde ülke genelinde yankı buldu.

Siyah poşet yasağı ile bu ay gündeme gelen plastiğin zararları, aslında kent haberciliğinin kalbi olan
/images/100/0x0/55ea77a5f018fbb8f881dccb
ankara.sendeyolla.com sitesinin üyeleri için çok da yeni değil. Ödüllü kent muhabirlerimizden MS Soner İnce, beş ay önce gönderdiği yorum haberde bu konuya dikkat çekmiş ve güzel bir öneride bulunmuştu: "Haydi hanımlar, pazar filesi kullanmaya."

MS Soner İnce, geçen süre içinde ’haberci inadı’ ile konuyu takip etti, çağrısını küçük bir nüans ile yeniledi. "Haydi hanımlar, pazar filesi örmeye" çağrısı ile MS Soner İnce’nin yorum/haberi şöyle:

Sözüm genelde evlerinde el emekleriyle bütçelerine katkı sağlamaya çalışan hanımlara. Biliyorsunuz kanserojen madde içeren siyah plastik poşet kullanımı ülke genelinde yasaklandı. Ama bence yeterli değil, tüm poşetlerin sadece kanserojen olmasından değil, doğayı kalıcı olarak kirletmesinden dolayı yasaklanmasından yanayım.

ANNEANNEMİZİN FİLESİ

Ama bunu olası görmediğim için, bunun yolunun bizlerden yani "Anneannemizin filesini" kullanmaktan geçtiğine inanıyorum. O zaman kendiliğinden bu poşet olayından kurtulabiliriz.

Nasıl mı?

Bakın, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Akçay Belediyesi Kültür Sanat Evi kursiyerleri, 5 Haziran 2007’deki "Dünya Çevre Günü"nde alışverişlerde poşet yerine geleneksel filelerin kullanılmasını istedi.

Kurs eğitmeni Gülseren Akti, "Kursiyerlerimiz ve bizler çevreye karşı duyarlı yurttaşlarız. Arkadaşlarımız ördükleri fileler ile bu duyarlılıklarını ortaya koydular. Tüm hanımlarımıza alış verişte poşet yerine file kullanmayı öneriyoruz" dedi.

Biblo ile uyku kardeşliği

SİTEMİZİN ilgi çeken kategorilerinden birisi de, PET’KENT başlığı altında hayvanseverlerin sevimli dostlarının resimlerini, videolarını paylaştıkları kategorimiz. Siz de MS gamba gibi, küçük dostlarınızın ilginç karelerini, mutluluklarını, sıkıntılarını bu başlık altında tüm üyelerimizle paylaşabilirsiniz. MS gamba fotoğrafı gönderirken, bir de not düşmüş:

"Alaçatı’nın uyuyan köpeğini, biblo ile uyum içinde görünce dayanamadım fotoğrafını çektim."

Bu arada kedi severlere, MS Handecasus’un kediler ile ilgili yazılarını okumalarını da tavsiye ederiz.

Karadeniz kadını

BAŞARILI kent muhabirlerinden MS Mahir Yavaş, ankara.sendeyolla.com’un Polatlı’daki gözü, kulağı durumunda. MS Mahir Yavaş, tatil için gittiği Karadeniz’de çektiği bu fotoğrafı şöyle anlatıyor:

"Trabzon Çaykara’da bin 800 metre yükseklikte bulunan Sultan Murat Yaylası’na 18 kilometrelik rampadan çıkarken araçlar zorlanıyor, hararet yapıyor. Yolda, sırtına otları vurmuş Karadeniz’in cefakar kadını gözümüze çarpıyor. Hayvanlarını otlatmak için yayladan topladığı otları sırtına vurup, onca yolu hiç yorulmadan giden Karadeniz insanı, sağlığını bu yeşilliğe ve temiz orman havasına bağlıyor."

Sevgili MS Mahir Yavaş’ın bu fotoğrafı üzerine, sizlere iletmek istediğimiz bir de not var. ankara.sendeyolla.com’da, kadın dünyasına yönelik olarak ANK’ADIN kategorisi bulunuyor. Paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Simitçiler susmuyor

YENİ üyelerimizden MS pisi, özellikle hafta sonlarında sabahın erken saatlerinde mahallesinde bağırarak gezen simitçilerden yakınıp, sıkıntısını bizlerle paylaşmış. Başvurduğu resmi kurumların bu duruma engel olamadığını aktaran MS pisi, ankara.sendeyolla.com aracılığıyla şu çağrıda bulunuyor:

"Genelini çalısan kesimin oluşturduğu mahallede, haftasonları dinlenmek isteyen vatandaşa engel olunmaktadır. Sanki tüm simitçiler anlaşıp bu mahalleye geliyorlar. Sayıları bazen onu geçiyor. Tek isteği cumartesi ve pazar günleri uyumak olan mahalle sakinleri, buna yetkililerin bir çözüm getirmesini bekliyor."

MS SONER İNCE’NİN ÖNERİLERİ

1. En yakınınızdaki sanat evlerine müracaat edin. Onlar file örmesini bilmiyorlarsa mutlaka bilen birini bulacaklardır. Mahallenizden 5’er, 10’ar hanım, toplanın katılın bu kursa. Ben ortaokuldaki "el işleri" dersinde öğrenmiştim. İnanın 1, bilemediniz 2 günde öğrenirsiniz. Çok kolay.

2. Ördüğünüz fileleri değişik renklere boyayın. Bu albenilerini artıracaktır.

3. Filelere isim takın, inanın çok ilgi çekecektir. Örneğin her farklı renkteki fileye bir isim verin.

4. En önemli adım pazarlama... İnanın çok kolay olacaktır. Öncelikle doğal ürünler satan dükkanlara gidin. İnanın kapışacaklardır. Pazarlara çıkın hanımlara seslenin. Ama uyarıyorum elinizi çabuk tutun... Göreceksiniz piyasada tutulduğu an, en ünlü mağazalarda bile değişik renklerde ve epey pahalı olarak vitrinleri süsleyecektir. Yani hemen piyasa üretim mekanizması devreye girecektir. Onun için acele edin. Benden uyarması.

DÜNYA TÜRK FİLESİ OLARAK TANIYOR

MS Soner İnce, file ile ilgili gönderdiği haberlerde, bir başka noktaya da dikkat çekti. Çeşitli yabancı internet sitelerinde konuyu araştıran Soner İnce, bir ingiliz sitesinde "Avoid plastic with a Turkish stitch string bag" (Plastikten Türk filesi ile kurtulun) başlıklı yorumu da ankara.sendeyolla.com üyeleri ile paylaştı.

MS Soner İnce’nin, pazar filesi ile ilgili nostaljik yorumları ise şu şekilde:

"Bazen eskiye dönüp bakmak yaptığımız yanlışları görmemize olanak sağlar. Örneğin "Pazar Filesi" kullanmak gibi...

Benim gibi yaşça yarım asrı tamamlamış olanlar hatırlayacaklardır, çocuk yaşlarımızda annemizle birlikte gittiğimiz o pazar alışverişlerini bir düşünün. Şimdilerde sadece deyim olarak kullanılan ’fileler dolusu’ alış verişi...

O zamanlar herkesin cebinde bir file bulunurdu. Ufacık bir mendil gibi, her an kullanmaya hazır. Ve inanın bize orta okulda el işi derslerinde pek çok şeyin yanında "Pazar Filesi" örmeyi de öğretmişlerdi..."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!