‘İlaç’ değil ‘gıda’

Güncelleme Tarihi:

‘İlaç’ değil ‘gıda’
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2023 12:37

Çölyak Derneği Başkanı Şebnem Ercebeci Çınar, çölyaklılara sağlanan aylık devlet desteğinin ilaç katkı payı olarak verildiğini söyleyerek, “Bu desteğin ilaç katkı payından çıkarılarak ‘gıda desteği ödemesi’ şeklinde yapılmasını istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Ankara merkezli Çölyak Derneği’nin Başkanı Şebnem Ercebeci Çınar, derneğe kayıtlı 600 çölyak hastası olduğunu söyleyerek, “Türkiye genelinde her 75 kişiden bir kişinin çölyak olduğu düşünülüyor. Ankara’da da yaklaşık 2 bin 500 çölyaklı var” diye konuştu. Çınar, çölyaklıların gıda ihtiyacını karşılaması için verilen devlet desteğinin, ‘ilaç katkı payı’ olarak değil ‘gıda desteği ödemesi’ olarak verilmesi gerektiğini dile getirdi.

‘İlaç’ değil ‘gıda’

‘İLAÇ OLARAK DÜŞÜNÜLÜYOR’

Çınar, verilen desteğin ilaç katkı payı arasında ‘metabolizma ödemesi’ olarak verildiğini belirterek, “Çölyaklıların gıda ihtiyacını karşılaması için verilen destek ilaç gibi düşünülüyor ve ilaç katkı payı olarak veriliyor. Biz bu desteğin ilaç katkı payından çıkarılarak gıda desteği olarak verilmesini istiyoruz. Örneğin; çölyaklıların kullanımı için bir kart çıkartılabilir, bu kartın içerisine yeterli destek miktarı yatırılabilir ve bizler de bu kartla glütensiz ürün alışverişimizi yapabiliriz” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

HARCAMA BİN 500 LİRAYI GEÇTİ

Aynı zamanda bir çölyaklı olan Çınar, glütensiz beslenmesi gereken bir çölyaklının; un, ekmek, bisküvi, gofret gibi gıda ürünlerine yaptığı aylık harcamanın bin 500 lirayı geçtiğini söyledi.
Çölyaklıların gıda ihtiyacını karşılaması için Sosyal Güvenlik Kurumu’nca (SGK) verilen devlet desteğinin de yetersiz kaldığını dile getiren Çınar, “Şu an için çölyaklı 0-5 yaş grubu çocuklara 123,05 TL, 05-15 yaş grubuna 187,50 TL, 15 yaş ve üstündekilere de 169,92 TL aylık devlet desteği sağlanıyor. Ancak SGK tarafından belirlenen bu ödeme, çölyaklıların gerekli glütensiz ürün alımına yetmiyor. Verilen destek bir haftalık ekmek harcamasına karşılık gelmektedir. Bu nedenle durumun düzeltilerek artırıma gidilmesi gerekmektedir” dedi.

‘İlaç’ değil ‘gıda’

Haberin Devamı

‘GLÜTENSİZ MENÜ’

Çınar, özellikle okullarda ve üniversite yurtlarındaki öğrencilerin glütensiz gıdaya ulaşmakta büyük sorun yaşadığını ifade ederek şöyle konuştu: “Bugün Ankara’da henüz düzenli bir glütensiz beslenme hizmeti verebilen okul ve üniversite yurdu bulunmamaktadır. Bazı özel okullarda bu hizmet verilse bile sayısı ikiyi geçmemektedir. Öğrenciler kendi imkânlarıyla çözüm aramaktadır. Bugün vegan menüsü olan üniversitelerin yemekhanelerinde neden glütensiz menü de kapsama alınmamaktadır? Üniversite yetkililerinin bu soruna çözüm bulmaları, gerek dernek olarak gerekse şahsen yapılan başvuruları dikkate alarak bir tane çölyak hastası olsa bile glütensiz menü hizmeti vermeleri önem taşımaktadır. Yurtlarda kalan öğrencilerimize dernek olarak elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Ancak, soruna kökten bir çözüm bulunması daha doğru olacaktır.”

Haberin Devamı

GLÜTENSİZ İLAÇ LİSTESİ SUNULMASINI BEKLİYORLAR

Çölyaklılar için bir diğer sorunun da kullanılan ilaçlardan kaynaklandığını ifade eden Çınar, şunları söyledi: “Maalesef kullanılan ilaçların içeriğinde glüten olabilmekte ve doğru diyet yapan bizler, herhangi bir ilaç kullanmak zorunda olduğumuzda, bu ilacın içeriğinde glüten varsa diyetimiz zarar görmektedir. Bu konuda Türk Eczacılar Birliği ve Ankara Eczacılar Odası’na başvurularımız oldu. Yakın zamanda glütensiz ilaç listesi bizlere sunulacak. Böylelikle kendi çabamızla firmaları arayarak öğrendiğimiz glütensiz ilaçları konunun otoriteleri ele almış ve çölyaklıların hizmetine sunmuş olacak.”

‘İlaç’ değil ‘gıda’

Haberin Devamı

DENETİM VE TEŞVİK ŞART!

Başkentte glütensiz ürünlerle hizmet veren çeşitli işletmelerin olduğunu belirten Çınar, bu sayının artması ve bununla beraber denetimlerin yapılmasının önemli olduğunu dile getirdi. Çınar, “Başkentte glütensiz hizmet veren yerlerin daha çok olmasını bekliyoruz elbet. Başkentin diğer illere pilot bölge olarak örnek teşkil etmesi şarttır. Ancak bu yerler artarken bir yandan da fiyat düzenlemelerinin kontrol altında tutulması ve her şeyden önce ciddi bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir. Her önüne gelenin ‘glütensiz üretim yapıyorum’ diye ortaya çıkarak yüksek fiyatlarla rant elde etmeye çalışmalarının önüne geçilmelidir. Gıda kodeksine uygun olup olamadığı konusunda bir sertifika verilmeli ve glütensiz üretim yapan işletmelerin vergiden muaf tutularak ödüllendirilmeleri ve teşvik edilmeleri hususu da göz önüne alınmalıdır” dedi.

BAKMADAN GEÇME!