Geminin gövdesinde çatlak var hükümet elini çabuk tutmalı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2008 00:00
AGSD Başkanı Karakuş, hükümeti küresel mali kri z konusunda uyararak, reel sektör krizine dönüşebileceği endişesini dile getirdi. Karakuş, "Geminin gövdesinde çatlak oluştu. Çatlak küçükken onarmakta fayda var. Hükümet elini çabuk tutmalı."
ANKARA Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş, hükümetin uluslararası krize karşı önlem almak için elini çabuk tutmaması halinde finans krizinin reel sektör krizine dönüşebileceği uyarısında bulundu. Karakuş, "Geminin gövdesinde çatlak oluştu. Çatlak küçükken onarmakta fayda var. Hükümet elini çabuk tutmalı" dedi.
Şimdiden önlem alınsın
Yaptığı yazılı açıklamada yaşanan uluslararası krize sadece mali kriz olarak bakmanın yanlış olacağını belirten Karakuş, reel sektörün hissedilenden çok daha güçlü bir dip dalganın tehdidi altında olduğu uyarısını yaptı. Türk bankacılık sektörünün mali yapısının önceki yıllara göre sağlam olmasının kimseyi yanıltmaması gerektiğine dikkat çeken Karakuş, "Eğer özel sektör dış borçlarını çeviremez ise, bu Türk bankacılık sistemini de olumsuz etkiler" diye konuştu. Karakuş, şunları söyledi:
"Türk özel sektörünün 2002 yılında bankalara 56 milyar YTL kredi borcu bulunuyordu. Bu rakam şimdi 270 milyar YTL’yi buldu. Özel sektörün dış borçları 2002 yılında 43 milyar dolardı, şimdi 190 milyar doları aştı. Ailelerin tüketici kredisi ve kredi kartı borçları da 120 milyar YTL. Bu fotoğrafa göre hem özel sektörün hem de özel sektörü çevirecek tüketicilerin bu borçlarını çevirmeleri gerekiyor. Borç çarkı döndürülemez hale gelirse hem reel sektör hem de finans sektörü birbirine tutunarak çöker. Domino etkisi yaratmamak için en baştaki domino taşını ayakta tutmak gerekir. O da reel sektördür."
Yüksek dış borç riski altındaki Türk özel sektörünün tıpkı ABD ve Avrupa ülkelerindeki finans devlerinin kurtarılması gibi kurtarma operasyonlarına maruz kalmaması için, devletin şimdiden önlem alması gerektiğine vurgu yapan Karakuş, IMF çıpası dahil, gemiyi limanda tutacak her türlü girişimin süratle yapılmasını önerdiklerini söyledi. Karakuş, önerilerini şu şekilde sıraladı:
"Mali sisteme olan güveni daha da artıracak adımların yanı sıra, Türkiye’den döviz çıkışını azaltacak, yurtdışındaki mevduatların Türkiye’ye dönmesini sağlayacak, cari işlemler açığını azaltacak önlemleri de içeren bir acil eylem planı hazırlanarak kamuoyuna açıklanmalı. Bankalardan kredileri geri çağırmak, açık kredileri kullandırmamak, reel sektörün nakit sorunlarına soğuk bakmak gibi krizi derinleştirecek adımlar atmamalarını istiyoruz. İş dünyasından ise sakin olmalarını, paniğe yol açmamalarını, işsizliği arttıracak önlemler almamalarını diliyoruz."
Şimdiden önlem alınsın
Yaptığı yazılı açıklamada yaşanan uluslararası krize sadece mali kriz olarak bakmanın yanlış olacağını belirten Karakuş, reel sektörün hissedilenden çok daha güçlü bir dip dalganın tehdidi altında olduğu uyarısını yaptı. Türk bankacılık sektörünün mali yapısının önceki yıllara göre sağlam olmasının kimseyi yanıltmaması gerektiğine dikkat çeken Karakuş, "Eğer özel sektör dış borçlarını çeviremez ise, bu Türk bankacılık sistemini de olumsuz etkiler" diye konuştu. Karakuş, şunları söyledi:
"Türk özel sektörünün 2002 yılında bankalara 56 milyar YTL kredi borcu bulunuyordu. Bu rakam şimdi 270 milyar YTL’yi buldu. Özel sektörün dış borçları 2002 yılında 43 milyar dolardı, şimdi 190 milyar doları aştı. Ailelerin tüketici kredisi ve kredi kartı borçları da 120 milyar YTL. Bu fotoğrafa göre hem özel sektörün hem de özel sektörü çevirecek tüketicilerin bu borçlarını çevirmeleri gerekiyor. Borç çarkı döndürülemez hale gelirse hem reel sektör hem de finans sektörü birbirine tutunarak çöker. Domino etkisi yaratmamak için en baştaki domino taşını ayakta tutmak gerekir. O da reel sektördür."
Yüksek dış borç riski altındaki Türk özel sektörünün tıpkı ABD ve Avrupa ülkelerindeki finans devlerinin kurtarılması gibi kurtarma operasyonlarına maruz kalmaması için, devletin şimdiden önlem alması gerektiğine vurgu yapan Karakuş, IMF çıpası dahil, gemiyi limanda tutacak her türlü girişimin süratle yapılmasını önerdiklerini söyledi. Karakuş, önerilerini şu şekilde sıraladı:
"Mali sisteme olan güveni daha da artıracak adımların yanı sıra, Türkiye’den döviz çıkışını azaltacak, yurtdışındaki mevduatların Türkiye’ye dönmesini sağlayacak, cari işlemler açığını azaltacak önlemleri de içeren bir acil eylem planı hazırlanarak kamuoyuna açıklanmalı. Bankalardan kredileri geri çağırmak, açık kredileri kullandırmamak, reel sektörün nakit sorunlarına soğuk bakmak gibi krizi derinleştirecek adımlar atmamalarını istiyoruz. İş dünyasından ise sakin olmalarını, paniğe yol açmamalarını, işsizliği arttıracak önlemler almamalarını diliyoruz."