Doğru seçimlerle sağlığınızı kontrol altında tutun

Güncelleme Tarihi:

Doğru seçimlerle sağlığınızı kontrol altında tutun
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2010 00:00

Aşırı sacaklara denk gelen ramazan ayında beslenme ile ilgili uyarılar artarken bir açıklama da Sağlık Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlık oruç tutanlara, iftar ve sahur mönüleri konusunda uyarılarda bulundu.

SAĞLIK Bakanlığı, oruç tutan vatandaşları doğru beslenme konusunda uyardı.
Bakanlık yaptığı açıklamada, oruç tutanların sağlıkları için iftar ve sahur mönüleri konusunda daha dikkatli olmaları gerektiği belirtildi. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının arttığı ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığı ifade edilen açıklamada, “Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme, yeterince sıvı alınmazsa, vücutta su ve mineral kaybına neden olur. Buna bağlı olarak da bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilir” denildi.

Suyun yaşam için vazgeçilmez bir besin olduğu ve vücuttaki su oranın yeterli düzeyde tutulmasının hayati önem taşıdığı belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

“Bunun için kaybolan miktarın mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Günde ortalama, en az 2-2,5 litre su içilmelidir. Bununla birlikte ramazanda sıvı ihtiyacını karşılamak için ayran, taze sıkılmış meyve suyu, soda, sebze suyu gibi sıvıları tüketmek gerekmektedir. Sıcak havalarda aşırı beden hareketi yapılması durumunda, vücudun su ve tuz kaybı daha da artmaktadır. Bu gibi durumlarda tuzlu ayran içilmesi önerilir. Çocuklar sıvı-elektrolit dengesine daha duyarlıdır. Bu nedenle daha dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. Çocukların su ihtiyaçlarını fark edemeyecekleri ve kendilerini ifade edemeyecekleri göz önünde bulundurularak, sık sık kaynatılıp soğutulmuş su içirilmesine özen gösterilmelidir.”

Kilo alımına zemin hazırlamayın

Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerektiği bildirilen açıklamada, “Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin yaklaşık 15-16 saat olan açlık süresini 20 saate çıkardığı, bunun da açlık kan şekerinin daha erken düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olacağı” belirtildi.
Sahur öğününün ağır yemeklerden oluşmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, şu bilgilere de yer verildi:
“Gece metabolizma hızı yavaşladığından vücudun yağlanma hızı ve kilo alma olasılığı artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalıdır. Süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir.”

Kafein yerine bitki çayı

Oruç tutanların sağlıklarını korumaları için mutlak suretle sahur yapmaları gerekmektedir. Kafein içeren içecekler yerine de ıhlamur, kuşburnu gibi bitki çayları ya da süt, meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir.
Susuzluk hissedilmese bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftara, peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar ya da çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygun olacaktır. Yine, enerji veren ve kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler tercih edilmelidir.

Aşırıya kaçmayın

İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine, sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
Hızlı yemekten kaçınılmalı, yiyecekler yavaş yavaş ve iyice çiğnenerek yenilmelidir. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra belirli aralıklarla, her seferde küçük porsiyonlarla beslenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon karşısına geçilmemeli, koltukta dinlenmek yerine hareket edilmelidir. Yemekten sonra kısa mesafeli yürüyüş yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olacaktır.

İşçiliği ile ünlü cami

AHİ Şerafeddin tarafından 1289- 1290 yıllarında yaptırılan Arslanhane Cami’si Samanpazarı semtinde eğimli bir arazide bulunuyor. İsmini caminin türbe duvarına gömülü bir antik arslan heykelinden alan Arlanhane Cami’nin mimarının Ebubekiroğlu Mehmet olduğu düşünülüyor.
Anadolu Selçuklu mimarisinin ahşap sütunlu, ahşap tavanlı cami örneklerinden biri olan cami, Ankara’daki Roma ve Bizans dönemi yapılarından toplanan taşlarla yapıldı. İbadet mekanı, 21,5x24 metre ölçüsünde, uzunlamasına 5 sahınlı olup, üzerini örten ahşap çatıyı altışardan dört sıra halinde 24 yuvarlak ağaç sütun taşımaktadır. Burada Roma dönemine ait korinth üslubunda mermer sütun başlıkları yer alıyor. İbadet mekanının tavanı ahşap oymalı olup, içerisi 12 pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin içerisine doğu, batı ve kuzeyden üç kapı ile girilen caminin mihrabı açık mavi çinilerle bezeli 13. yüzyıl Selçuklu eseridir. Ankara camilerinin işçilik yönünden en güzel örneklerinden biri olan ve ceviz ağacından yapılmış minberi de ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir.
Ahi Şerafeddin’in türbesi de caminin yanında bulunuyor. Sekiz köşeli bir plan gösteren türbe kubbe ile örtülüdür. Ahi Şerafeddin türbesinde 17 mezar bulunmaktadır. Köşedeki dört sütunlu, kubbe ile örtülü, etrafı açık türbeye de Kesikbaş Türbesi adı verildi.

Sinema izleyicisi azaldı

RAMAZAN ayında tutulan orucun ve iftardan sonra yaşanan rehavetin de etkisiyle sinemaya gitmek pek aklımıza gelmiyor. Dolayısıyla ramazan ayında sinemaya gidip film izleme oranı da oldukça düşüyor.
Ramazan nedeniyle, sinema izleyicisinde yüzde 30’lara varan bir azalma olduğunu söyleyen CinemaPink Forum İşletme Müdürü Olcay Orhon, Ankaralıların ramazanın ilk gününden beri sinemaya daha az geldiğini vurguladı.
Ramazanın sonlarına doğru ciddi bir artış beklediklerinin altını çizen Orhon, “Ramazanda sinemaya olan rağbet azalır. Bu bizim alıştığımız bir durum. Ramazan ayında film izlemek için sinemaya gitme oranı hep düşer.” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!