Beypazarı kurusu depremzedeler için üretiliyor

Başkent Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü akademisyenleri ile bölüm öğrencilerinin oluşturduğu öğrenci topluluğu BÜGAST, depremzedeler için Beypazarı kurusu üretiyor. Depremin ikinci gününden itibaren Başkent Üniversitesi Türk Mutfak Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi’ndeki ‘Thermopolium Gastronomi Akademisi’nde (TGA) Ankara’nın coğrafi işaretli ürünü olan Beypazarı kurusunu üreten akademisyen ve öğrenciler, deprem bölgesindeki vatandaşların gıda ihtiyacına katkı sunuyor. 13 akademisyen ve vardiyalı olarak 40 öğrencinin çalıştığı mutfaktan şu ana kadar yaklaşık 700 kilo Beypazarı kurusu, depremzedelere ulaştırıldı.

YAKLAŞIK 4 BİN PORSİYON BEYPAZARI KURUSU ÜRETİLDİ

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Turgut, uygulama merkezinin Türkiye’nin maruz kaldığı deprem felaketi nedeniyle bir üretim tesisine dönüştüğünü söyledi. Prof. Dr. Turgut, depremin yaşandığı ikinci gün itibarıyla Başkent Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü akademisyen ve öğrencilerinin ‘Beypazarı kurusu’ üretmeye başladığını ifade ederek şöyle konuştu: “Ankara’nın coğrafi işaretli ‘Beypazarı kurusu’nun aslına sadık kalarak kuru üzüm, pekmez, fındık gibi ürünlerle zenginleştirerek üretmeye başladık. Dayanıklı bir ürün olduğu için deprem bölgesinde rahatlıkla gönderilebileceği için seri üretime geçtik. Bir haftada yaklaşık 700 kilo, 4 bin porsiyona yakın üretim yapıldı. Yapılan ürünler, Başkent Üniversitesi yardım konvoylarıyla deprem bölgesine ulaştırılıyor. 13 akademisyen ve vardiyalı olarak 40 öğrencimiz çalışmaya devam ediyor. Deprem bölgesindeki mağduriyet giderilene kadar üretmeye devam edeceğiz.”

ÖĞRENCİLER ÜRETİME TAKVİYE OLUYOR

Gastronomi alanında yetişen öğrencilerin yaşanan afette yiyecek-içecek üretimine önemli katkıda bulunduğunu da belirten Turgut, “Şu an Türkiye’de 118 gastronomi ve mutfak sanatları bölümü var. Türkiye, gastronomi alanında 6 bin öğrenci yetiştiriyor. Bu sayı çok önemli. Yaşanan deprem nedeniyle gastronomi alanında görev yapan akademisyenler ve şefler, Türkiye’nin birçok yerinden deprem bölgesine giderek yiyecek-içecek üretimine özveriyle katkıda bulunuyor. Gastronomi öğrencileri de bu üretime takviye oluyor” dedi.

RAF ÖMRÜ UZUN ÜRÜN

Öğretim Görevlisi Servet Kazım Güney ise deprem bölgesine gönderilecek yiyeceğin öncelikle dayanıklı olmasını amaçladıklarını söyledi. Güney, “Beypazarı kurusu’nun raf ömrü uzun. Biz aynı zamanda ürünü kuru üzüm, pekmez, fındık gibi ürünlerle zenginleştirerek besleyiciliğini de artırdık. Yaptığımız ürünü her insan (çölyaklılar hariç) rahatlıkla tüketebilir. Depremzedeler için gönüllü olarak çalışan tüm öğrencilerimiz, birlik ve beraberliğin önemini bir kez daha görüyor” diye konuştu.

ÖĞRENCİLER ‘DURMAK YOK’ DİYEREK ÜRETİYOR

Mutfakta hummalı çalışmalara devam eden öğrenciler ise şunları söyledi:
İrem Bedir: Üçüncü sınıf öğrencisiyim. Deprem haberini aldıktan sonra gönüllü çalışmaya başladık. Elimizden gelen ne varsa onu yapıyoruz, zaten yapılması gerekenin de bu olduğunu düşünüyoruz. Mutfakta çalışırken üzüntüyü de derinden yaşadık ama ‘durmak yok’ diyerek üretmeye devam ettik, ediyoruz.
Niğda Yılmaz: Ben de üçüncü sınıf öğrencisiyim. Depremin ardından herkes elinden geleni yapmaya çalıştı. Biz de insanların gıda ihtiyacı için adım attık. Kilolarca Beypazarı kurusu yaptık, içerisine de kuru üzün koyduk ki hem kan şekeri dengelensin hem de besleyiciliği olsun.