Cumhurbaşkanı Erdoğan : Kabinede revizyon gündemde yok

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan : Kabinede revizyon gündemde yok
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2017 13:08

Cumhurbaşkanı Erdoğan : Kabinede revizyon gündemde yok

Haberin Devamı

ANKARA, (DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Kabine değişikliği ile ilgili soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şey yok. Böyle bir teklifle de sayın başbakan bana gelmiş değil" yanıtını verdi.

Putin ile ele alacakları gündem başlıklarından en önemlisinin Suriye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye meselesinde oldukça verimli iş birliğimiz söz konusu. Siyasi çözüm umutlarının tekrar yeşermesine vesile olan birçok adımı beraber attık. Suriye'de akan kanın bir an önce durması, ülkenin toprak bütünlüğü korunarak

siyasi çözüme ulaşılması ortak hedefimizdir. Suriye'de nüfuzu olan ülkelerin artık elini taşın altına koyması gerekir ama şunu da bilmemiz gerekir ki nüfuzun ötesinde 911 kilometrelik sınıra sahip olan Türkiye'nin buradaki konumu her şeyin üstündedir. Her an tehdit altında olan Türkiye'nin sınır şehirlerinin geldiği konum da göz önüne alınmalıdır. Kundaktaki bebeklerin, okula giden çocukların, hastanede tedavi gören masum sivillerin hunharca katledilmesine daha fazla tepkisiz kalamayız. Bu açıdan ülkelerimizin garantörlüğüyle tesis edilen ateşkesin tahkim edilmesine, ki son Astana'da da bu gündeme gelmiştir, önem veriyoruz. Krizin çözümü için Rusya ile ortak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ziyaretimizin hem ikili konular hem de bölgesel barış anlamında hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.

"HÜKÜMETİN GÜNDEMİNDE BÖYLE BİR ŞEY YOK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı 5.5 saatlik toplantı ve kabine değişikliği sorusuna, "O kadar sürdü mü ya? Şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şey yok. Böyle bir teklifle de sayın başbakan bana gelmiş değil. Bir araya gelişimiz ve bununla birlikte de özellikle devlette atılan bazı adımlar var. Bu adımlarla ilgili beraber görüşmemizi gerektiren bazı konular vardı. Bunları görüşme fırsatı bulduk." şeklinde yanıt verdi.

"ŞİMDİ SİZ DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇİYORSUNUZ"

21 Mayıs'taki AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin ardından Genel Başkan olduktan sonra parti yönetiminde, teşkilatlar ve belediyelerde bir tasarrufu olup olmayacağı yönündeki soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi siz doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Daha durun bakalım, gerçekleşsin, resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları orada görme imkanınız olacak. Ama ben şunu sizlere çok açık ve net söylemek durumundayım. Eğer böyle bir görev şahsıma tevdi edilirse, genel kurulumuz

tarafından tevdi edilmesi halinde, tabii ki yeniden birimleri ele alıp değerlendirme, ama hepsi bunların çok ciddi istişareler neticesinde olacaktır. Bu istişareler neticesinde ülkenin genel profilini değerlendirmek suretiyle, yani belli bir bölgenin temsil edildiği değil, 81 vilayetin adeta temsilini gördüğü bir yapının oluşması her zaman benim şiarım olmuştur. Yine aynı şekilde böyle bir adımı, inanıyorum ki, bu istişareler neticesinde tablo içerisinde görmek mümkün olacaktır. Konuya ilişkin bütün ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi yaparız, bu istişareler neticesinde ideal olanı tespit etme fırsatı olur, eğer irade bize böyle bir görevi verirse." dedi.

"SİYASİ TARİHİ OKUSUN, ÖĞRENSİN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben onu aslında yoruma gerekli görmüyorum. Kendisine bir tavsiyem var. Siyasi tarihi okusun, öğrensin. Ama hepsinden öte kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Kendi partisinin siyasi tarihini öğrenirse, hele hele dün yaptığı konuşmayla zaten kimlerin temsilcisi olduğunu da çok açık net ortaya koydu. 'Aykırı sese tahammülüm yok, gereğini yaparım.' dedi. Aykırı sesler her zaman her yerde olacaktır. Asıl olan ona tahammül edebilmektir. Tavsiyem şu. Hele hele partisinin siyasi geçmişini, hep övünüyor ya, onu iyi öğrenmesi okuması lazım. Gazi Mustafa Kemal'den İnönü'ye kadar onları iyi değerlendirir okursa bunu da öğrenecektir diye düşünüyorum." diye yanıt verdi.

"BU MAÇTA DA ADİL YÖNETMEKTİR AMA ÜLKEYİ DE ADİL YÖNETMEKTİR"

AK Parti Genel Merkezi'ne yeniden geldiğinde hissettiklerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani psikolojik bir soru soruyorsun. O yapının ilk harcından itibaren emeğim var, temelini attık, hamdolsun ortaya güzel bir projeyle beraber güzel bir eser çıkardık. Burada tabii duygusal olmamak mümkün değil, 979 gün de az bir süre

değil. Zaten o yasayı kimler hazırlamışsa, o Anayasa'yı kimler hazırlamışsa, orada 'Partisinden istifa etmesi gerekir' kaydını oraya kimler düşmüşse, onlar siyasi bir cinayet işlemiştir. Bunun kadar yanlış bir şey olabilir mi? Buna dair daha başka birçok bizde yanlışlar var. Şimdi benzetmeler yapıyor, 'Maça çıkan kişi partili olur mu, öyle bir hakem partili olur mu' veya 'Bir takımın üyesi olur mu' gibi ifadeler, yaklaşımlar çok yanlış. İlla orada üye olması şart değil ki onun gönül dünyasında bir takım yatıyor mu? Yatıyor. Orada kaydı olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Mesele, aranan nedir? Adil olarak o işi yönetmektir. Bu maçta da adil yönetmektir ama ülkeyi de adil yönetmektir. Başbakan partiye üye oluyor mu? Oluyor. Ülkeyi yönetiyor mu? Yönetiyor. Başbakan için böyle bir şeyi söylüyor musun? Söylemiyorsun. Cumhurbaşkanı, benzerleri var mı? Var. O da ne yapacaktır? Ülkeyi yönetecektir. Asıl olan nedir? Adil olarak ülkeyi yönetmesidir. Adil olarak ülkeyi yönettikten sonra zaten mesele yok." dedi.

"MİLLETİN VERDİĞİ BU KARARI DA KABUL ETMİYORLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli iradeye biz saygı duyduğumuz sürece, eğer adil olmayan bir yönetim söz konusuysa zaten görevi tevcih eden millet, 'Egemenlik kayıtsız

şartsız milletindir', verdiği gibi almasını da bilir. Olay bu kadar basit. Bundan önce biz 367 garabeti yaşadık. 367 garabetini neyle izah edeceksin? Hem '367

aranır' diyorsun, 367 görevi tevdi ediyor, ondan sonra ona, 'Tamam' demiyorsun, onu da kabul etmediler. Onu kabul etmezsiniz, bunu kabul etmezsiniz, en sonunda

bunu da mı kabul etmiyorsunuz, 'Haydi millete'. Bu sefer millet ne yaptı? Millet verdi görevi. Şimdi milletin verdiği bu kararı da kabul etmiyorlar. Ya siz neyi kabul edeceksiniz? Böyle bir garabet olur mu? İşte CHP zihniyeti budur. Bunların, açın şöyle bir basın arşivlerini, ta geçmişten bugüne nasıl geldiklerini göreceksiniz. Hep aynı senaryo. Bu oynanmıştır, oynanıyor. Bakın şimdi kasetle gelen bir kişi, kimden aldı görevi belli, ama şimdi bakıyorsun o da başladı, işte '49' meselesi, şu meselesi, bu meseli. Bunlar bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi işimize, ülkemizin geleceğine bakacağız. Daha iyi, başarılı günlere ülkemizi nasıl kavuşturacağız, bunun gayreti içinde olacağız. İşte şimdi Rusya yolculuğumuz bunun için, evvelsi gün Hindistan yolculuğumuz bunun içindi. Önümüzde bir Kuveyt yolculuğumuz var, ardından ABD yolculuğumuz, ardından Belçika yolculuğumuz var, bu arada ABD öncesi Çin var. Çin'den ABD'ye inşallah geçeceğiz. Bütün bunların hepsi, daha güçlü bir Türkiye için yola nasıl devam edeceğiz."

"BU TAMAMEN BİR VİRÜS HAREKETİDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz Baykal'ın açıklamalarına ilişkin soruya, "Onu değerlendirmeye gereksiz buluyorum. Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın." dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!