Büyük ve canlı bir şehir

Küba’nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez, 3 yılı aşkın bir süredir Başkent’te görev yapıyor. Türk ve Küba halkları arasında pek çok ortak nokta olduğunu söyleyen Nunez, “Küba’ya karşı Türk halkının beslediği büyük bir dostluk, sempati ve karşılıklı duygusallık var” dedi. Ankara’nın büyük ve canlı bir şehir olduğunu ifade eden büyükelçi, “Ankara’da iyi Türk yemeklerini tatmak ve güzel vakit geçirmek, iyi müzik dinlemek ve hatta dans etmek için birçok yer var. Küba müziği eşliğinde dans edebileceğiniz güzel yerler olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

Bize kendinizden bahseder misiniz?

Bu dördüncü diplomatik görevim. ABD’nin New York kentindeki Küba Birleşmiş Milletler Misyonu’nda iki kez hizmet ettikten sonra bir kez de Cenevre, İsviçre’de, Birleşmiş Milletler’deki temsilciliğimizde görev aldım. Bu nedenle, çok taraflı diplomatik işlerde çalışma tecrübesi edindim, ancak ilk karşılıklı ilişkileri yürüteceğim görev yerim Türkiye’ye büyükelçi olarak geldiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Küba’yı, insanlarını ve kültürünü biraz anlatır mısınız?

Küba halkı, geleneklerin ve vatanseverliğin halkıdır. Biz iyi eğitimli ve kültürlü bir toplumuz. Kültürümüz Afrika, Avrupa ve Asya kültürlerinin ve etkilerinin kompleks birikiminden oluşuyor. Küba halkı dayanışması, ilkeleri ve bağımsızlığını ne pahasına olursa olsun savunması, sıcakkanlı ve arkadaş canlısı olması, dünyaca ünlü müziği, puroları ve çeşitli birçok gelenek ve ürettiğimiz ürünleri ile bilinir.

Türkiye ve Küba arasındaki ikili ilişkilerden bahsedebilir misiniz?

Küba ile Türkiye arasındaki siyasi ve diplomatik ilişkiler harika bir seviyede. Diplomatik ilişkiler 68 yaşında ve son yıllarda en üst düzeyde seyreden siyasi ve ticari ilişkilerimiz sayesinde de giderek güçleniyor. Resmi ziyaretler, sıkı siyasi ilişkilere ve birçok sektördeki ekonomik-ticari bağların geliştirilmesine katkıda bulunuyor.

TIBBİ BAKIM BİR HAKTIR

Küba birçok doktor ve uzmana sahip bir ülke. Bu birikimi koronavirüsle mücadele etmek için kullanıyor musunuz?

Kübalı sağlık personeli, doktorlar, hemşireler, teknisyenler dayanışma ve hümanizm ilkeleri altında eğitiliyor. Küba için tıbbi bakım, meta değil, bir haktır. Şu anda, 66 ülkede 30 binden fazla Kübalı sağlık profesyoneli, COVID-19 salgınının her gün binlerce insanın ölümüne neden olduğu sırada, International Medical Contingent (IMC) ‘Henry Reeve’ organizasyonu adı altında insanlığa hizmet etmek için dünyaya dağıldı. Kübalı doktorların elde ettiği prestij göz önüne alındığında, birçok hükümet pandemiyle yüzleşmek için IMC Birliğin işbirliğini talep etti. Şu anda 25’i aktif olan 56 Henry Reeve ekibi, Avrupa, Latin Amerika ve Karayipler, Afrika, Asya ve Orta Doğu da 40 ülkede SARS-CoV-2 ile aktif olarak mücadele ediyor.

Türkiye ile Küba arasındaki ekonomik ilişkilerin boyutu nedir?

Küba ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler iyi bir seviyede ve her iki ülkenin hükümeti de Kübalı ve Türk şirketleri arasındaki ikili ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye ve güçlendirmeye çalışıyor. Bu çalışmaların bir parçası olarak, her iki ülkenin Ticaret Bakan Yardımcılarının başkanlık ettiği bir Takip Mekanizması bulunuyor. 2020’nin ilk çeyreğinin sonunda Türkiye, 2019’un aynı dönemine kıyasla ikili ticaret hacminde büyük bir artışla Küba’nın Avrupa’daki yedinci büyük ticaret ortağı oldu. Birçok Kübalı firma Türk ürünlerine ilgi duymaya başladı. Mekanik, çelik, aydınlatma, tarım-gıda endüstrisi ürünleri gibi ulusal kalkınma ekonomimizle ilgili ürünlerde doğrudan ticaret için yeni fırsatlar tanımladılar.

ATATÜRK’E SAYGI ANITI

3 yıla yakın süredir Türkiye’de görev yapıyorsunuz. Türkiye ile Küba arasında ne gibi benzerlikler gördünüz?

Ülkelerimiz arasında birçok benzerlik var, bunlardan en önemli olanı; özellikle halklarımız ve verdikleri bağımsızlık mücadeleleridir. Halklarımızın samimi ve sıcak karakterlere sahip olmaları, vatansever, gururlu, nezaketli olmaları ve dayanışma ruhuna sahip olmaları gibi birçok ortak nokta bulunuyor. Emperyalizme ve adaletsizliğe karşı mücadelenin sembolü olarak Türkiye’de Başkomutan Fidel Castro’ya olan hayranlığa tanık oldum. Castro 1996 yılında İstanbul’a yaptığı ziyarette, Türk bağımsızlığının babası Mustafa Kemal Atatürk’ü takdir ettiğini ve saygı duyduğunu vurguladı. Küba, Türk ve Küba halkları arasındaki dostluk ve saygının bir göstergesi olarak Latin Amerika ve Karayipler’de Atatürk’e saygı için ilk Atatürk anıtını dikti.

Türkiye’de en sevdiğiniz yer neresi?

Bu çok zor bir soru. Türkiye çok güzel bir ülke, dünyanın tarihi çeşitlilik açısından en zengin ülkelerinden bir tanesi. Günümüz Türkiye’sinde birçok büyük imparatorluk ve kültür iz bırakmış. Muhteşem manzaralara ve antik harikalara sahip. Harika yerler görebilirsiniz; bunların çoğu UNESCO Dünya Mirası ilan edilmiş alanlar. İstanbul, İzmir, Antalya, Kapadokya, Efes, Pamukkale, Nimrod, Troya ve Bergama bu güzelliklerden bazıları, zaten hepsini saymaya kalkarsam uzun bir liste olur.

Türkiye ve Türk kültürü hakkında sizi en çok etkileyen şey nedir?

Bahsettiğim gibi, bu kadar çok tarihi yeri görmek şaşırtıcıydı. Tarihi yerler veya Kapadokya gibi eşsiz manzaralar, hem modern hem de antik. Çocukken okuduğum ve üzerinde çalıştığım tarih kitaplarının bir parçası olmak beni çok şaşırttı. Konstantinopolis’i ya da Troya’yı tanımak ne büyük bir zevk! Çok özel bir şey eklemek istiyorum: Türk insanıyla temas halinde olmak, çok cana yakın, çok sıcak ve çok vatansever hissettiriyor.

BURADA BÜYÜK BİR DİPLOMATİK TOPLULUK VAR

Ankara’da iş dışında nasıl bir sosyal hayatınız var?

Ankara’da hayat, özellikle diplomatik faaliyetler açısından çok yoğun. Çünkü burada çok büyük bir diplomatik topluluk var. Aynı zamanda ekonomi, kültür, akademi ve eğitim çevresinden Türk dostlarımızla yaptığımız görüşmeler ve ziyaretler de yoğun oluyor. Ankara büyük ve canlı bir şehir.

Ankara’daki sosyal ve kültürel hayatı nasıl buluyorsunuz?

Ankara’da iyi Türk yemeklerini tatmak ve güzel vakit geçirmek, iyi müzik dinlemek ve hatta dans etmek için birçok yer var. Küba müziği eşliğinde dans edebileceğiniz güzel yerler olduğunu söyleyebilirim.

Boş zamanlarınızı nasıl kullanıyorsunuz, hobileriniz var mı?

İş dışında ve hobi olarak mümkün olduğunca okuyorum. Biraz egzersiz yapıyorum, özellikle şehrin farklı parklarında yürüyorum, başkentin müzelerini ve tarihi yerlerini ve ülkenin diğer etkileyici bölgelerini mümkün olduğunca ziyaret ediyorum.

TÜRK HALKI KÜBA’YA SEMPATİ DUYUYOR

Diplomat olmaktan hoşlanıyor musunuz? Hiç keşke başka bir meslek seçseydim dediğiniz oldu mu?

Diplomat olmaktan çok keyif alıyorum. Bu bana diğer ülkelerle ilişkileri geliştirmeye ve halklarının bizim halkımızla olan bağlarını güçlendirmeye katkıda bulunma fırsatı veriyor. Bu çok büyük bir ödül. Bunu yapmak Türkiye’de daha kolay. Çünkü Küba’ya karşı Türk halkının beslediği büyük bir dostluk, sempati ve karşılıklı duygusallık var. Bir diplomat olarak, Küba Devrimi’ni savunabilir ve açıklayabilirim. Bildiğiniz gibi devrimimizin içi hümanizm, dayanışma ve herkes için haysiyet ve refahın savunulmasıyla doldurulmuştur. Uzun bir süre önce gazeteci olsam diye düşünmüştüm ama bir diplomat olarak kendimi daha iyi hissediyorum.