Bayramı kızı olmadan geçiren annenin feryadı

Güncelleme Tarihi:

Bayramı kızı olmadan geçiren annenin feryadı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2011 00:00

Sincan’daki Ahi Evran Mahallesi’nde oturan ve ikinci eşinden dokuz yıl önce boşanan Fatma Kırıcı, İlk evliliğinden biri kız 2 çocuk, ikinci evliliğinden ise doğum günü 2 Eylül’de 16 yaşına basacak olan Melike’yi dünyaya getirdi.

YGS’ye girecek ablası Şerife Bekçi’ye Sincan Lisesi’nden form almak için 18 Ocak’ta evden çıkan Melike Toyguncu’yu bir daha gören olmadı.

Yakalandıktan sonra Melike’yi kaçırdıklarını itiraf eden, ancak akıbetleri hakkında konuşmayan, cinayet suçlamasıyla halen cezaevinde olan üç kişi, Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. Ramazan Bayramı’nda kızının yaşayıp yaşamadığını bilememenin acısını çeken anne Fatma Kırıcı, “Herkes yavrusu ile güle oynaya bayramını yaşarken, bize karanlık mı olacaktı? Melikemsiz geçen her gün acı çekiyorum” diyerek göz yaşı döküyor.

Kızını kaçıran üç kişinin Eylül ayı içinde Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet suçlaması ile yargılanacağını ve davasını da Onur Yılmaz adlı gönüllü bir avukatın üstlendiğini belirten Kırıcı, “Kızımı kaçırıp, yavrumu benden alanlar, hak ettikleri cezayı bulsunlar” dedi. Kırıcı, “Kızımın yedi aydır yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum, kör bir karanlığın içindeyim. Kızımın hayaliyle sabahlara kadar uyuyamıyorum. Kızım olmadan bu bayramı biz yaşamadık ki” dedi.

Bizim bayramımız bulunacağı gün

Herkesin yavrusu ile güle oynaya bayramını yaşadığını dile getirirken göz yaşları pınar olan anne Fatma Kırıcı, “Melikemsiz geçen her gün acı, ızdırap çekiyorum. Dünyada en çok mutlu olduğum gün, doğduğu gündü. Şimdi kızımın 2 Eylül’deki doğum gününde yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorum. Bana en büyük hediye, kızımı bulduğum gün olacak. En büyük bayramı biz o gün yaşayacağız” dedi.

Ablası Şerife’den kardeşine mektup

MELİKE Toyguncu’ya bir mektup yazan ablası Şerife Bekçi, duygularını şu şekilde dile getirdi:
“Canım melikem, senin bu kapıdan çıkıp gittiğin günden beri sanma ki biz yaşıyoruz. Sadece nefes alıp veriyoruz. Annen sadece resimlerine bakabiliyor.
Ben ne kadar zenginmişim. Bütün sevdiklerim yanımdaymış. Bütün aileyi bir arada tutan küçük bir kız çocuğuymuş. Bütün bunları senin yokluğunda anladım. Seni getirene canımı istese veririm, razıyım. Ben şimdi zamanını bilmeden, çaresizce geleceğin günü bekliyorum.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!