Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

Güncelleme Tarihi:

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2023 17:01

Opera Binası... Kimilerine göre bir semtin adı ya da durak ismi, kimilerine göre ise rengârenk bir dünyaya açılan kapı. Dünyadaki opera binaları ile kıyaslandığında daha mütevazı bir görüntüye sahip olsa da, mimari geçmişi, taşıdığı misyon ve Türk sanatına sağladığı yadsınamaz katkı nedeniyle Türkiye’nin en önemli sanat mekânlarından biri.

Haberin Devamı

Başkent Ankara’nın Atatürk Bulvarı’nda bulunan Opera Binası, mütevazı dış görüntüsünün aksine kapısından içeri girildiğinde rengârenk bir dünya sunuyor. Sanatın herhangi bir dalına ilgisi olan hemen herkesin mutlaka görmesi gereken bu sanat merkezinin duvarlarındaki resimler, ince mimari detaylar, koridorlarında yürürken işitilen enstrüman sesleri, masalsı bir dünyanın içine çekiyor.
Seyirci girişinin yapıldığı görkemli ana kapıdan içeri girdiğinizde fuaye alanına çıkıyorsunuz. Seyirci giriş kapısının üzerindeki üç parça duvar resmi, dünyaca ünlü Türk ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu imzası taşıyor. Cumhurbaşkanlığı locasının üstünde ise Cemal Sait Tollu’ya ait olan ‘Apollon ve Musaları Müzik, Dans, Tiyatro Allegorisi’ isimli çalışma yer alıyor. Fuayedeki vitray ve avizeler, bu kısmın dikkat çeken detayları arasında bulunuyor. Oldukça geniş bir alana yayılan yapı içinde çok sayıda farklı birim mevcut. 550 kapasiteli salonu, orkestra çukuru ve derinlikli sahnesi, fuayenin yanında bulunuyor. Sahnenin hemen arkasındaki kantin kısmında sanatçılar, eser aralarında ya da provalarda dinlenme fırsatı buluyor. Kantinin üst kısmında ise makyaj ve giyinme odaları yer alıyor. Bu bölümlerde yürürken size prova yapan sanatçıların sesleri ya da enstrümanlardan dökülen melodiler eşlik ediyor. Özellikle temsil günlerinde bu kattaki koşturmaca ve hazırlık hali, görülmeye değer. Sahnenin alt bölümünde ise oyunlarda kullanılan dekorlar muhafaza ediliyor. Bu bölümde ayrıca kostüm, ayakkabı, dekor atölyeleri de yer alıyor. Sahnenin yanındaki kapıdan çıkıp dar koridordan ilerlediğinizde dans stüdyolarına ulaşıyorsunuz. Ankara Devlet Opera ve Balesi Klasik Bale ve Modern Dans Toplulukları’nın kullandığı bu stüdyolarda, seyircinin gözlerini alamadan izlediği eserler çalışılıyor.

Haberin Devamı

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

Haberin Devamı

SERGİEVİ DÖNÜŞÜMÜ

Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin temsillerini gerçekleştirdiği bu tarihi bina, haftanın belli günlerinde de Devlet Tiyatroları tarafından kullanılıyor. ‘Büyük Tiyatro’ olarak da bilinen yapı, geçirdiği büyük dönüşümle bugünkü görüntüsüne kavuşuyor. Opera Binası ilk olarak 1934 yılında ‘Sergievi’ olarak açılıyor. Açılan yarışmanın şartnamesinde, binanın ‘modern’ bir üslupta olması, taş kullanılmaması ve betondan olması özellikle isteniyor. Yarışmaya 16 yerli, 10 yabancı mimar tarafından tasarlanan 26 proje katılıyor. Jürinin değerlendirmesi sonucu mimar Şevki Balmumcuoğlu’nun ve İtalyan mimar M. Paolo Vietti Violi’nin eserleri seçiliyor. Ancak İtalyan mimarın projesinin inşaata ayrılan 250 bin TL ile yapılamayacağı anlaşılınca, mimar Şevki Bey’in eseri gerek mimari değeri, gerek şartlara en uygun olması nedeniyle tercih edilmiyor. Mimari özellikleriyle modernliği temsil eden bu yapıya, dönemin mimarlık dünyasında “Kemalist Ankara’nın çok önemli bir mimarlık ve kültür ikonu” tanımlaması yapılıyor. Cumhuriyet’in 11’inci yılında yani 1934’te açılan Sergievi’nde ilk olarak 116 firmanın katıldığı yerli mallar sergileniyor. 1930’lar boyunca ve 1940’ların ilk yarısında ulusal ve uluslararası birçok sergiye ev sahipliği yapan Sergievi’nin dönüşümü ise 1946 yılında Ankara’nın tiyatro salonuna olan ihtiyacı gerekçe gösterilerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararı sonucu gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

 Opera Binası, 550 kişilik bir salona sahip

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

DÖNÜŞÜM İŞİ ALMAN MİMARA

O dönem başkentteki tek sahne ve salonu Halkevi’ne ait. Bu tek ve küçük sahne, sanat temsilleri için gereken mekân ihtiyacını karşılayamıyor ve tiyatro-opera gibi temsiller için kullanılacak bir bina ihtiyacı doğuyor. Herkes tarafından kabul edilen bu ihtiyacın Sergievi’nin dönüştürülerek yapılmak istenmesi tartışmalara neden oluyor. Özellikle mimarlar, tiyatro ve opera binalarının dönüştürülerek yapılamayacağı ve Sergievi ihtiyacının da bulunduğu gerekçesi ile bu fikre şiddetle karşı çıkıyor. Tüm bu tartışmalara rağmen, Sergievi’nin dönüştürülmesine karar veriliyor. Ancak dönüştürme işi, binanın mimarı Şevki Balmumcu’ya verilmiyor. Erken Cumhuriyet döneminde kamu binalarının tasarlanması işinin büyük kısmı yabancı mimarlara veriliyor. Sergievi’nin dönüştürülmesi işi de Alman mimar Paul Bonatz’a veriliyor. Projenin dönüştürülmesi görevini alamamasının Şevki Balmumcu’yu derinden yaralayıp, etkilediği ve bu yaranın sızısını ölünceye dek yüreğinde yaşadığı söyleniyor.

Haberin Devamı

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

Seyirci giriş kapısının üstündeki resimler Bedri Rahmi Eyüpoğlu imzası taşıyor.

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası


ARTIK ÇİRKİN KALMAYACAK

Bonatz, Sergievi’ni dönüştürürken; binanın kütlesinde, cephesinde ve iç mekânda bazı değişiklikler yapıyor. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, Sergievi’nin dönüştürülmesini kendisine önerdiğinde Bonatz, “Çok çirkin bir kadınla beni evlendirmek istiyorsunuz” diyor. Yücel, daha sonra karşılaştıklarında, “Ne haber o çirkin kadından?” diye soruyor. Bonatz, “Onu sevmeyi öğreniyorum, artık çirkin kalmayacak” yanıtını veriyor. 1930’ların modern üslubundaki Sergievi, 1940’ların neo-klasik üslubundaki Opera Binası’na dönüşüyor. Yapı, mimarlık tarih yazımında ‘İkinci Ulusal Akım’ olarak adlandırılan üslupta, yerel ve tarihsel referanslara yer veren bir yapı olarak tasarlanıyor. Opera Binası, 2 Nisan 1948 tarihinde üst düzey katılımla açılıyor. Açılış töreninde Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin ve Necil Kazım Akses gibi Türk bestecilerin eserleri icra edilirken, Ahmed Adnan Saygun’un üç perdelik ‘Kerem’ operası da dünya prömiyerini yapıyor.

Haberin Devamı

Başkent Ankara’nın sanat mabedi Opera Binası

 

BAKMADAN GEÇME!