Başbakan Yıldırım : Sağlık olsun Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk heyeti elinden geleni yaptı (Geniş haber) 

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yıldırım : Sağlık olsun Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk heyeti elinden geleni yaptı (Geniş haber)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2017 15:56

Başbakan Yıldırım : Sağlık olsun Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk heyeti elinden geleni yaptı (Geniş haber) 

Haberin Devamı

(ADALET YÜRÜYÜŞÜ) "ARTIK BU KABAK TADI VERMEYE BAŞLADI, BU İŞİ BURADA, MİTİNG SONRASI BİTİRMEK LAZIM" 

"KALICI, EŞİT PAYLAŞIMI ESAS ALAN BİR ÇÖZÜMÜ ARZU EDERLERSE DAİMA YAPICI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ. OLMAMASI HALİNDE DE DÜNYANIN SONU DEĞİL" 

"HEP BİRLİKTE ADALETİN DAHA İYİ İŞLEMESİ İÇİN GAYRET EDELİM. BUNUN YERİ YOLLAR DEĞİL, MECLİS'TİR" 

"ÇILGINLIK YAPMAYA KALKANLAR OLURSA 15 TEMMUZ'DA OLANIN MİSLİ MİSLİ FAZLASI OLUR HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN" 

Hakime TORUN / ANKARA (DHA) - BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Kıbrıs müzakerelerinde anlaşmaya varılamamasına ilişkin, "Sağlık olsun. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk heyeti, elinden geleni yaptı. Güney Kıbrıs Rum tarafı, AB üyesi olmanın verdiği rahatlık ile maalesef çözüm konusunda beklenen yapıcı tutumu göstermedi, göstermiyor. Güvenlik ve garanti konusu hayati öneme sahip bir gevşeme söz konusu değil. Ne zaman ister BM ister başka organizasyonlar adada kalıcı, eşit paylaşımı esas alan bir çözümü arzu ederlerse biz daima yapıcı olmaya devam edeceğiz. Olmaması halinde de dünyanın sonu değil. Hayat devam ediyor. Gereken ne ise bugüne kadar Kuzey Kıbrıs'a yaptıklarımız bundan sonra da aynı şeklinle devam edeceğiz" dedi. 

Başbakan Binali Yıldırım gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım, Kıbrıs müzakerelerinde anlaşmaya varılamamasına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Sağlık olsun. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk heyeti, elinden geleni yaptı. Yapıcı olmaya başından beri gayret etti. Gerçekten çözümü samimiyetle isteyen taraf olduğunu hem BM, Avrupa Birliği'ne diğer garantör ülkelere çok açık bir şekilde gösterdi. Ancak 2004'te yapılan referandum sonrası Güney Kıbrıs tarafının tek taraflı olarak AB'ye tam üye yapılması aslında bugünlerin alt yapısını hazırlamış oldu. 

GÜVENLİK VE GARANTİ KONUSU HAYATİ ÖNEME SAHİP BİR GEVŞEME SÖZ KONUSU DEĞİL
Güney Kıbrıs Rum tarafı, AB üyesi olmanın verdiği rahatlık ile maalesef çözüm konusunda beklenen yapıcı tutumu göstermedi, göstermiyor. Bizim açımızdan olmazsa olmazımız hangi çözüm elde edilirse edilsin hangi konuda anlaşmaya varılırsa varılsın geçmiş yıllardaki acıların tekrarlanması için güvenlik ve garanti konusu hayati öneme sahip bir gevşeme söz konusu değil. 

EŞİT PAYLAŞIMI ESAS ALAN ÇÖZÜMÜ ARZU EDERLERSE BİZ DAİMA YAPICI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin orada yaşayan kardeşlerimiz hukukunu korumak için uluslararası hukuktan doğan bütün haklarını sonuna kadar kullanacaktır. Ne zaman ister BM ister başka organizasyonlar adada kalıcı, eşit paylaşımı esas alan bir çözümü arzu ederlerse biz daima yapıcı olmaya devam edeceğiz. 

OLMAMASI HALİNDE DE DÜNYANIN SONU DEĞİL. HAYAT DEVAM EDİYOR
Olmaması halinde de dünyanın sonu değil. hayat devam ediyor. Gereken ne ise bugüne kadar Kuzey Kıbrıs'a yaptıklarımız bundan sonra da aynı şeklinle devam edeceğiz. 

DOĞAL KAYNAKLARIN TEK TARAFLI OLDU BİTTİ İLE ORTAYA ÇIKARILMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ
Kıbrıs adanın etrafındaki doğal kaynakların tek taraflı oldu bitti ile ortaya çıkarılması yönündeki girişimler de asla kabul edilemez." 

"ARTIK BU KABAK TADI VERMEYE BAŞLADI, BU İŞİ BURADA, MİTİNG SONRASI BİTİRMEK LAZIM" 
Başbakan Binali Yıldırım, CHP'nin başlattığı "Adalet yürüyüşü"ne ilişkin bir soruya,  "Artık bu kabak tadı vermeye başladı, bu işi burada, miting sonrası bitirmek lazım. İşi başka mecralara taşımanın anlamı yok. O zaman bu iyi, niyetli girişim olmaktan çıkmış olur. Ümit ederim, sükunet içinde herhangi bir taşkınlığa meydan vermeden bu eylemi tamamlamış olurlar. Bu işte ısrar etmek yollarda, meydanlarda mağdur olan vatandaşa eziyet olur. Anamuhalefet partisine de eziyete dönüşebilir. Hep birlikte adaletin daha iyi işlemesi için gayret edelim. Bunun yeri yollar değil, Meclis'tir. Hiçbir ihbarı, ihtimali gözardı etmeden güvenliğin en üst düzeyde alınması için gereken her şey yapılıyor ilk günden bugüne. Güvenlik birimlerimiz büyük bir fedakarlık ile  bu yürüyüşün bir provokasyonla karşılaşmaması için büyük çaba gösteriyorlar. Tabiki bu yürüyüş esnasında yollardaki hayatın doğal akışı da bozuluyor. Bu da bir sonuçtur. Bunu dikkate alması gereken bu yürüyüşü tertip edenlerdir. İtinalı davrandıklarını söylemek isterim. Ancak artık bu iş maksadına erişti, daha fazla sürdürmenin anlamı yok. Anamuhalefet partisinin genel başkanı açıklamasını yaptı. Yarın açıkhava toplantısıyla bu eylemi tamamlayacaklarını ifade etti. Ümit ederim, sükunet içinde herhangi bir taşkınlığa meydan vermeden bu eylemi tamamlamış olurlar. Bu işte ısrar etmek yollarda, meydanlarda mağdur olan vatandaşa eziyet olur. Anamuhalefet partisine ve Genel başkanına da eziyete dönüşebilir. Tavsiyemiz adalet sonuna kadar adalet. Hep birlikte adaletin daha iyi işlemesi, zamanında adaletin gelmesi için gayret edelim. Ancak bunun yeri yollar değil, yürüyüş değildir. Bunun yeri yollar değil, Meclis'tir. Artık bu kabak tadı vermeye başladı, bu işi burada, miting sonrası bitirmek lazım. İşi başka mecralara taşımanın anlamı yok. O zaman bu iyi, niyetli girişim olmaktan çıkmış olur" diye yanıt verdi. 

"POLATLI'DA MEYDANA GELEN SEL FELAKETİ" 
Geçtiğimiz ay Polatlı'da meydana gelen sel felaketi ve çiftçilerin durumuna ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, "Doğal afetlere yönelik sigorta sistemi uzun bir süreden beri hayata geçtim buna rağmen bazı vatandaşların bu tedbirleri almayarak  mağduriyet yaşadıklarını biliyoruz. Muhtelif zamanlarda afet oluyor. Devlet, imkânları ile bu mağduriyetleri gidermeye çalışıyor. Bu geçici bir durum kalıcı olan sigorta sisteminin yaygınlaştırılıp uygulanmasıdır. Eldeki imkânlar çerçevesinde ilk anda yardımlar yapıldı. Nakit yardımlar yapıldı. Bundan sonra ne gerekirse imkânlar doğrultusunda yapılamaya devam edilecek. Polatlı'nın onların her türlü derdi bizim derdimizdir" diye konuştu. 

"ÇILGINLIK YAPMAYA KALKANLAR OLURSA 15 TEMMUZ'DA OLANIN MİSLİ MİSLİ FAZLASI OLUR HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN" 
Yıldırım, "Bir hafta sonra 15 Temmuz'un yıl dönümü. 15 Temmuz, Polatlı için de Türkiye için de demokrasinin zaferi anlamına geliyor. Alçak darbecilerin kaybetmesi anlamına geliyor. Bu ve buna benzer çılgınlık yapmaya kalkanlar olursa şunu da herkes iyi bilsin ki, 15 Temmuz'da olanın misli misli daha fazlasıyla karşı karşıya olacaklarıdır. Bundan herkes emin olsun aklını başına alsın" dedi.  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!