Güncelleme Tarihi:
Tarihi Ulus bölgesinde bulunan İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’ne ‘Cümle Kapısı’ diye tabir edilen görkemli kapıdan giriliyor. Girişte ziyaretçileri geniş bir salon karşılıyor. Salonun sağ ve sol bölümleri, yakın döneme kadar banka şubesi olarak kullanılıyordu. Bu bölümlerde banka personelinin kullandığı 1928 yılı öncesinden günümüze kadar muhasebe defterleri, senetler, çek ve makbuzlar gibi bankacılık dokümanları sergileniyor. Müze gezimizde bize eşlik eden Müze Müdürü Hande Babacan, buraya ilk olarak banka personeli olarak gelmiş. Müzeye dönüştükten sonra müdür olarak binada çalışmaya devam etmiş. Babacan, bize tarihi binanın hikâyesini anlatmaya başlıyor.
SELÇUKLU’DAN RÖNESANS’A
“Bu bina, 1929 yılında İş Bankası’nın 3. Genel Müdürlük Binası olarak hizmet vermeye başlamış. Mimarı 1. Ulusal Mimari Akımı’nın önde gelen isimlerinden Giulio Mongeri. Binanın eklektik bir tarzı var. Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden örneklerin yanı sıra Rönesans ve Art Nouveau tarzı örnekler görebiliyorsunuz. Mesela pencereler Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden izler yansıtırken, girişteki kıvrımlı bölüm Art Nouveau tarzını yansıtıyor. Binamızın en güzel yerlerinden biri de binamızla yaşıt olan tepedeki vitray. Ortada Yunan mitolojisinde parayı ve ticareti temsil eden ‘Hermes’ tasfir edilmiş. Üstünde koruyucu cam bulunan vitray, binaya gün ışığının girmesini de sağlıyor.
KİRALIK KASA BÖLÜMÜ
2 Mayıs 2019’da müze olarak açılan bina, 2019 yılına kadar banka olarak hizmet verdi. İlk mimari yapısı ikiz kenar üçgen şeklinde. 1950’li ve 70’li yıllarda ihtiyaçlar doğrultusunda binaya ekler yapılıyor. Eksi birinci katta kiralık kasa dairesi var. Binamızın en çok görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyorum. Giriş katta kalıcı sergimiz olan ‘İktisadi Bağımsızlık Sergisi’ var. Birinci katta tarihi odalarımızın olduğu yönetim katımız bulunuyor. İkinci katta bankanın iletişim faaliyetlerini ve toplumsal katkılarını anlatan ‘Türkiye İş Bankası İftiharla Sunar’ başlıklı yine kalıcı bir sergimiz var. Üçüncü ve dördüncü katlarda ise süreli sergilerin yer aldığı sergi salonlarımız mevcut. Banka binaya çok iyi bakmış. Şu ana kadar herhangi bir restorasyon yapılmamış.
Birinci katta Genel Kurul Odası var. Her yıl bankanın kuruluş tarihi olan 26 Ağustos’ta Yönetim Kurulu Üyeleri Anıtkabir’i ziyaret eder ve sonra Genel Kurul Salonu’na gelerek geleneksel toplantısını gerçekleştirir. Müze olduktan sonra da bu gelenek devam ediyor. Bu odanın hemen girişindeki bölümde 151 numaralı hesap defteri bulunuyor. Bankanın ilk hesap defteri. O dönem Atatürk’e ‘İlk hesap sizin olsun’ deniliyor ama Atatürk önceliğin milletin olduğunu söylüyor. Bu yüzden bir numaralı hesap Meclis’e açılıyor, iki numaralı hesap Atatürk’e açılıyor. Ayrıca ‘Cümle Kapı’ anahtarı da bu bölümde sergileniyor. Bankanın İskenderiye şubesi için Weinberg tarafından yapılan orijinal Atatürk tablosu da bu bölümde sergileniyor. Yine bu katta bulunan ve ilk kez Celal Bayar tarafından kullanılan ‘Makam Odası’ ve yanı başındaki ‘Mavi Salon’un dekorasyonu Selahattin Refik Sırmalı tarafından yapılıyor. Atatürk’ün de buranın dekorasyonunu çok beğendiği için Çankaya Köşkü’ndeki çalışma odasını Selahattin Refik Sırmalı’ya yaptırdığı söylenir.
Bu bina başkentin en ikonik binalarından biri. Ankaralılar için öneminin yanı sıra banka personeli için de ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü burası uzun yıllar boyunca genel müdürlük binası ve eğitim merkeziydi. Bankaya işe alımlar ve eğitimler burada yapılıyordu. O yüzden belli bir yaşın üzerindeki banka personeli için hatıralarının da olduğu bir yer.”
İKTİSADİ BAĞIMSIZLIĞIN ELDE EDİLMESİ
Müzenin dördüncü katında ‘Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Döneminde İktisadi Bağımsızlığın İlk Adımları” sergisi yer alıyor. Bir yıl boyunca ziyarete açık olan sergide Cumhuriyet Türkiyesi’nin ekonomik büyümesi farklı konu başlıkları altında anlatılıyor. Ayrıca başkente ayrılan özel bölümde kentin planlı büyümesi ve sosyal hayatının zenginleşmesi film ve fotoğraflar eşliğinde gösteriliyor. Müze Uzmanı Büşra Taştaban, sergi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Sergide Cumhuriyet’imizin kuruluş yıllarının ruhunu, zorlu bir istiklal savaşının ardından siyasi bağımsızlığını kazanan bir ülkenin iktisadi bağımsızlığı inşa etmesinin ilk adımlarını ve küllerinden yeniden doğuşunu görmek mümkün.”
Birinci katta bulunan Mavi Oda’nın dekorasyonu Selahattin Refik Sırmalı tarafından yapılmış.
Girişte tavanda bulunan vitrayda Yunan mitolojisinde parayı ve ticareti temsil eden ‘Hermes’ tasfir edilmiş.
Birinci katta bulunan Genel Kurul Odası, her yıl 26 Ağustos’ta geleneksel olarak yönetim kurulu üyelerini ağırlıyor.