İnce: Erdoğan'a soruyorum; o komutanı ihraç edecek misin? (2)

Güncelleme Tarihi:

İnce: Erdoğana soruyorum; o komutanı ihraç edecek misin (2)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2018 19:06

İnce: Erdoğan'a soruyorum; o komutanı ihraç edecek misin? (2)

Haberin Devamı

İNCE: ÇOK MERAKLIYSANIZ, ÜNİFORMANIZI ÇIKARTIP MEYDANLARA GELİRSİNİZ
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Nevşehir'in ardından Adıyaman'da partisince Sakarya Caddesi'nde düzenlenen mitinge katıldı. İnce, sahnede vatandaşları selamladıktan sonra 'Adıyaman Türküsü'nün 'Uy aman aman aman burası Adıyaman/ Alem düşman kesilir seni sevdiğim zaman' bölümünü söyledi, ardından konuşmasına başladı. İnce; Malatya'daki iftar programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini eleştirdiği konuşmasını alkışlayan 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'e yönelik tepkisini sürdürdü. Dev ekranda görüntü izleten İnce, "Benim hemşehrim Erdoğan, bir iftara gidiyor iftara. İftarda bir Ordu Komutanı var. Şimdi o görüntüyü bir gösterelim önce. Yuhalarsanız anlayamazsınız. Bakın görüyor musunuz? Diyor ki 'Sen generalin iftara katılmasından niye rahatsız oluyorsun?' Onun laflarıyla söyleyeyim. Erdoğan dürüst ol, dürüst. İftara katılmasından rahatsız değilim, mübarek Ramazan günü yalan söyleme. Sen beni eleştiriyorsun. Ordu Komutanı da alkışlıyor" dedi. İnce bu sırada 'Yuh' çekenleri de uyararak, şöyle devam etti:
"Ama sürekli yuhalarsanız ben nasıl konuşacağım? Bu 'yuhu' kesin bir, derdimi anlatayım. Olmaz mı? Tamam. Şimdi bakın beni eleştiriyor, Ordu Komutanı da alkışlıyor. Disiplin Kanunu'nun 20'nci maddesinde der ki 'Siyasete karışırsanız, ihraç edilirsiniz. Bakın orduyu, ordu mensuplarını uyarıyorum. Kalkanları nasıl kaybettiğimizi bilin. Ordu ne zaman siyasete girdi, kalkanları kaybetti. AK Parti İl Başkanı değilsin, orada beni eleştirirken alkışlayamazsın. Eğer Allah nasip eder, millet isterse Cumhurbaşkanı olduğumda o generalin apoletlerini sökeceğim. Erdoğan emekli Cumhurbaşkanı olacağına göre, istiyorsa onun yanında emir eri olabilir. Ordunun üçte biri ilkokul mezunu FETÖ'nün emrine girmiş, üçte biri bu hale gelmiş. Bu nasıl bir şey ya, bu nasıl bir şeydir? Siz siyaset yapamazsınız. Eğer çok meraklıysanız, üniformanızı çıkartıp meydanlara gelirsiniz. O generale sesleniyorum; sen Erdoğan'ın generali değilsin, milletin generalisin."
Ardından Başbakan Binali Yıldırım'ı eleştiren İnce, "Bu yorgun kampanya döneminde beni dinlendiren, güldüren, yorgunluğumu alan bir Binali Yıldırım var. Dün demiş ki 'Muharrem İnce sen FETÖ'yü getirecek misin, getirmeyecek misin?' Yani kazanacağıma inanmış o da. Sayın Binali Yıldırım, ben sana benzemem, ben FETÖ'nün ayağına gitmem. Ben isteyeceğim o benim ayağıma gelecek" dedi.
'TÜTÜNDE HAPİS CEZASINI KALDIRACAĞIM'
Muharrem İnce, eline bir vatandaştan aldığı tütün maketini de göstererek, kendisinin de çocukluğunda tütünle uğraştığını anlattı. Bölge halkının önemli geçim kaynaklarından olan tütünde hapis cezasını kaldıracağını ifade eden İnce, "Belki de hiçbiriniz bilmiyorsunuz. Benim çocukluğum tütün tarlalarında geçti. Biz sabah 4'te giderdik, kırmaya giderdik at arabasıyla annemle beraber. Sabah 9'da gelir; o eller zifir olur, kolay kolay da çıkmaz. Sonra başlardık onları dizmeye. Kışın bir de elden geçirirdik. Sonra 7 yaşından 70 yaşına kadar herkes çalışırdı. Ama size şunu söyleyeyim; kendi ülkemizin topraklarında ekilen tütünü bile kaçak tütün yaptı bunlar. Bunların 1200 odalı sarayı var ama yatacak yeri yok. Bu tütün paralarıyla okudum ben. Bunlar Amerikan tütün şirketlerine teslim oldular. Amerikan tütün şirketlerine benim milletimin insanlarını sattılar. Tütün zararlı ama tütün tüketiliyor. Türk tütününü yasaklayamazsın. Tütünde hapis cezasını kaldıracağım size söz" diye konuştu.
'EN BÜYÜK PROJEMİZ HUZUR'
Muharrem İnce, 24 Haziran sonrası Cumhurbaşkanı olması halinde vaatlerini anlatarak, şöyle konuştu:
"Her gittiği yerde benim hemşehrim diyor ki 'Ben yerliyim, ben milliyim'. Ona bir soru. Saraydaki mermerler Afyon'dan mı, Bilecik'ten mi, Hindistan'dan mı? Senin sarayının biraz ilerisinde Anıtkabir var, hani zorla gittiği Anıtkabir. Size bir şey söyleyeyim mi o saraydaki mermerler Hindistan'dan ama Anıtkabir'deki mermerler Osmaniye'den, Afyon'dan, Bilecik'ten. En büyük projemiz huzur. Önce barış. Bu milleti barıştıracağız. Birinci 'B', barışacağız. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, kadın-erkek, sağcı-solcu yok. 4 Mayıs günü aday olduktan sonra CHP rozetini çıkardım. Türk bayrağını taktım. Hepimizi simgeliyor. Ekonomik olarak büyüyeceğiz. Nasıl büyüyeceğiz? Merkez Bankası bağımsız olacak. Hukuk devleti olacak. Yerli, yabancı yatırımcı Türkiye'deki sisteme, düzene, mahkemeye inanacak. Sonra ekonomimizi hukuk devleti olarak düzelteceğiz. Mazotu çiftçiye 3 liradan vereceğiz. Seçilir seçilmez OHAL kalkacak. Ayrıca Sayın Erdoğan hızlı tren projesini iptal edeceğimi söylemişler. Bunu kim söylemişse yalan söylemiş."
'ASLA KİNDAR NESİL YETİŞTİRMEYECEĞİZ'
Eğitimle ilgili projelerini de anlatan İnce, asla kindar nesil yetiştirmeyeceklerini belirterek, "Çocuklarımızı eğitmezsek bir yere varamayız, yoksullaşırız. Ben dindar neslin yetişmesinden hiç rahatsız olmam ama bu devletin görevi değil, ailenin görevidir. Aile isterse çocuğunu dindar yetiştirebilir. Ben de çocukken Kuran kursuna gönderildim ailem tarafından. Biz devleti yönetirsek din dersini kaç saat istiyorsa veririz, hiç sıkıntı yok. İstemeyenlere vermeyiz. Asla kindar nesil yetiştirmeyeceğiz. Biz çocuklara fizik, kimya öğreteceğiz. Her mahalleye kreş açacağız. O zaman sloganımız ne olacak; 'Çocuk kreşe, kadın işe'. Kadınların iş hayatına katılması bizim için çok önemlidir. O meydanlara geliyor diyor ki 'Çocuk sayısı 3 olsun'. Sonra kesmiyor 3, 5 olsun. Şimdi bakın aramızdaki farkı söylüyorum; çocuk bezinde KDV yüzde 18, çocuk mamasında KDV yüzde 8, sütte KDV yüzde 8. Değerli Adıyamanlılar son sözüm şu olsun; çocuğun donundan yüzde 18 KDV alan hükümetten adam olmaz" dedi.
İnce, konuşmasının ardından kendisini dinlemeye gelenlerle selfie yapıp, güvercin uçurduktan sonra Malatya'ya hareket etti.

Mücahit YOLCU-Mahir ALAN/ADIYAMAN, (DHA)

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!