Kucaklayıcı tavır sürmeli

RAKİP fizik olarak gayet iyi, dinamik bir ekip. Hırvatistan ve Ukrayna’ya karşı çok iyi direndiler, oyundan hiç düşmediler. Böyle bir rakibe karşı işi maçın sonuna bırakmak intihar olurdu.

Haberin Devamı

Fatih Terim doğruyu yaptı, işi kaotik dakikalara bırakmadı. Maçın başında şok presle ve yetenek farkıyla işi bitirmeyi hedefledi, skoru bulduktan sonra da Okay’ı sokup güvenliği artırdı. Yunus Mallı Kosova maçını almıştı, Antalya’da da ilk golün üretiminde etkiliydi.

Cenk Arajuuri’yle olağanüstü savaştı, Fatih Hoca’nın 2 yıl sonra hatırladığı Ömer de savunmada yine güvenliydi.

Terim’den beklentimiz, kucaklayıcı tavrını sürdürmesi. Arda, Gökhan, Selçuk, Ömer’in milli takıma dönmeleri sevindirici, sıra neden hiç çağırılmadığını bir türlü anlayamadığımız Alper’de.

MİLLİ TAKIM KULÜBÜ

LİGİNİZ formda değilse, büyük takımlarınız/büyük futbolcularınız iyi gitmiyorsa milli takımı genelde iki yolla çıkarabilirsiniz bu açmazdan: Ya ülke futbolunu domine eden kulübün iskeleti üstüne bir milli takım inşa edersiniz. Shakhtar’ın üstüne kurulan Ukrayna ve Juventus’un üstüne kurulan İtalya gibi... Ya da bir “milli takım kulübü” oluşturursunuz; elemanlarınız formsuz da olsa onlarda ısrar eder, telepatik uyum kazandırmaya çalışırsınız gruba.

Haberin Devamı

TERİM 2. YOLU SEÇTİ

Terim ikinci yolu seçti. 4 ay önce Kosova’yı ikinci 45’te sürklase eden takımını (mecburi değişiklikler dışında) Finlandiya önünde de sahaya sürdü. O günkü kaleci Volkan’dı. Savunmaya sakat Ahmet’in yerine Ömer dahil oldu. Orta üçlü Selçuk-Arda-Yunus’tu. Aynen devam ettiler. İleri üçlümüzde de sakat Burak’ın yerini Cenk, cezalı Hakan Çalhanoğlu’nun yerini Olcay aldı. 7 oyuncu aynı. Anlayış aynı. Sonuç olumlu.

ASLOLAN 4’LÜ MİNİ LİG

GRUBUMUZ altılı gözüküyor ama realitede dörtlü bir yarış var. Hırvatistan-Ukrayna-İzlanda-Türkiye dörtlüsü, Finlandiya-Kosova ikilisiyle oynadıkları tüm maçları kazandılar. Belli ki bu durum pek değişmeyecek, grupta sıralamayı da büyük dörtlünün kendi arasında oynadığı maçlar belirleyecek. Finlandiya-Kosova müsabakalarını ben hesaplamaya dahil etmiyorum; dün galip geldik, bu büyük bir başarı değil. Finlandiya’yı deplasmanda da yenmeye mecburuz hatta. Belli ki etkisiz eleman olacak o maçlar... Şu ana kadar biz, favori dörtlüyle toplam 3 maç yaptık, yalnızca 2 puan topladık. Gruptaki pozisyonumuzu da zaten Eylül-Ekim’deki Ukrayna-Hırvatistan-İzlanda maçları belirleyecek. Dileriz sadece Beşiktaş değil, Fenerbahçe’yle Galatasaray da yeni sezona iyi girerler de, ulusal takıma o kritik dönemde formda oyuncular verirler.

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları