Hazırlık döneminin ödülü

DÜN Merkur Arena’da oynanan maçı birçok açıdan ele alabilirsiniz: “Büyük maç oyuncusu Valbuena, gereken yerde sazı eline aldı, kornerlerin hepsini Neustadter’in kafasına çarptırdı” diyebilirsiniz mesela. Veya “Sürekli sağa deplase olan Alper, ağır Lykogiannis’i darmadağın edip turun yarısını getirdi” diye de okunabilir bu öykü.

BOŞUNA DEĞİLMİŞ

Ama ben şöyle okumayı tercih ediyorum dün geceyi: “Hazırlık maçları boşuna oynanmıyor. Macar sekizinci lig takımlarıyla değil, ismini okuyamadığın amatör kulüplerle değil, Bilbao’yla-Marsilya’yla-Sporting’le kendini test etmek de bir yol.”

Fenerbahçe, hazırlık maçlarında ne ektiyse dün onu biçti yeşil zeminden. Takım neredeyse bir aydır yaptığı gibi önde bastı. Skrtel aynen hazırlık döneminde olduğu gibi canavardı savunmada.

Üçüncü bölgedeyse aynen hazırlık döneminde olduğu gibi sıkıcıydı, renksizdi F.Bahçe... Arkada da Volkan ve Şener, aynen hazırlık maçlarında oldukları gibi dağınıklar ve adeta formayı teslim edecekleri günün gelmesini bekliyorlar.

AHMETHAN KARARI ÖNEMLİ

AHMETHAN’ın belki de sezonun en kritik maçında oynaması, simgesel olarak da önemli. Aykut Hoca, hem hazırlık maçlarının boşuna oynanmadığını gösterdi, Monaco’ya karşı golü getiren frikiği alan, mükemmel bir kafa vurup rakip kaleyi sallayan futbolcusuna hakkını verdi. Hem de “rakibin stoperi Maresic 17 yaşındaysa benim santrforum da pekala 19 olabilir” dedi Kocaman. Dünyanın gittiği yön bu, kaçınılmaz son bu, futbolculara erken şans vermek lüks değil zaruret.