"Kimlik sorunu çözüm bekliyor"

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği Vakfı ve Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği’nin ortak çalışması ile düzenlenen 17.  Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi İstanbul’da yapıldı.

Kongrenin ana temasının 'Toplumsal Barış ve Kimlikler' olarak belirlendiğini belirten Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şube Başkanı ve Kongre Eş Başkanı Prof. Dr. Doğan Şahin, bütün dünyada giderek önem kazanan kimlik sorunu, ülkemizde daha da yakıcı bir mesele olarak önümüzde durmakta ve çözülmeyi beklemekte olduğunu ifade etti.

Son 30 yılda kimlik sorgulamaları arttı

Toplumsal barış ve çatışmaların son 30 yılda daha çok kimlik, özellikle de etnik ve dini kimlikler üzerinden yürümesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Şahin, "Etnik ve dini kökenleri Kürt, Alevi, Laz, Çerkez, Süryani, Musevi, Rum olan insanların bu kimliklerle ülkemizde nasıl yaşadıkları ve neler hissettikleri de kongrede tartışmaya açılmıştır. Konuşmacılar arasında psikiyatri, psikoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, felsefe, hukuk, antropoloji, tarih disiplinlerinden bilim insanlarının yanında sanatçılar, gazeteciler, politikacılar, siyasi parti temsilcileri de yer almaktadır. Biz bu kongrenin, bilim dünyasının çeşitli disiplinlerinden 100'den fazla bilim insanını bir araya getirerek ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan kimlik sorunlarını anlamak ve çözümler üretebilmek için önemli bir başlangıç oluşturacağını düşünmekteyiz” diye konuştu.

Prof. Dr. Doğan Şahin ve ekibinin, toplam 14 üniversiteden 527 öğrencinin katılımıyla, Üniversite öğrencilerinin Türk kimliğini ve Türklere özgü kişilik özelliklerini nasıl algıladıkları ve bu algıların hangi faktörlerden etkilendiğini öğrenmek için yaptıkları araştırmada, Türk ve Türk olmakla ilgili farklı sonuçlar ortaya çıktı. Şahin sonuçları şöyle açıkladı:

"Ankete katılan lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin 384’ü Türk, 74’ü Kürt ve 59’u diğer kökenlere sahip. Bu kişilerden Türk Kökenli olanlarının yüzde 59,4’ü “Türklüğümle gurur duyuyorum” diyor. Aynı soruya Kürt kökenli olanların yüzde 12,5’i, diğer kökenlere sahip olanların da yüzde 26,3’ü bu ifadeye katıldığını belirtiyor. Yine sorulan başka bir soruda Türk kökenli olanların yüzde 30,1’i, Kürt kökenli olanların yüzde 9,7’si ve diğer kökenlere sahip olanların yüzde 14,5’i “Türkler ırkçı olmaz” diye düşündükleri ortaya çıkıyor."

"Türkler çabuk sinirlenen kolay kavga eden bir millet"

Yine yapılan ankette ön plana çıkan konulardan bir diğeri de “Türklere göre Türkler” olduğu belirten Prof. Dr. Şahin şöyle devam etti:

“Bu çerçevede sorulan sorulara verilen cevaplar da hayli ilginç. En büyük yüzdeye sahip konu, Türklerin diğer milletlere göre daha misafirperver olduğu fakat çabuk sinirlenip kolay kavga ettiğini savunduğu sonucu. Türklere göre Türkler; misafirperver, çabuk sinirlenen, kolay kavga eden, ordusuna bağlı, işlerin kendi bildiği gibi olmasını isteyen, yeni insanlarla çabuk kaynaşan, trafikte sadece kendini düşünerek hareket eden, batıl inançlara sahip, eleştirilmekten hoşlanmayan, merhametli bir millettir. Başka milletlere göre, daha çalışkan, insan haklarına daha saygılı, daha kibar, daha ahlaklı, daha zeki olmayan bir millettir ve asker doğmazlar, başkalarına karşı da saygısız değildirler”