Kadın doktorun ‘iyilik çetesi'
Güncelleme Tarihi:
Osman BEKLEYEN- Gülay ÖZEK/ VAN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2009 12:21
VAN'a genellikle göçle gelen ailelerinin oturduğu Yalım Erez Mahallesi'nde doktorluk yapan Hazan Caner, çocuklarla birlikte haftada 1 gün mahallede tandır ekmeği yiyemeyen yaşlılara ekmek dağıtıyor.
Çocuklar her gün ellerinden geldiğince iyilik yapıp bunları da bir deftere not ediyor. Dr. Hazan Caner, mahallede çocuklarla sohbet ederken, çocukların ‘Aslanlar Çetesi' kurduğunu öğrendiğini belirterek, “Bu çetenin elemanları ‘Kim bize karışırsa onları dövüyoruz' dedi. Bunun kötülük çetesi olduğuna karar verdik. Ben de ‘Aslanlar Çetesi' olmanız için iyilik yapmanız gerekir dedim. ‘Gelin bunu iyilik çetesi yapalım, adınız da Aslanlar Çetesi olsun' dedim. Böylece faaliyetlerimize başladık” dedi.
Bostaniçi Beldesi'ne bağlı Yalım Erez Mahallesi Sağlık Ocağı'nda 9 yıldır görev yapan Dr. Hazan Caner, mahallede sağlık sorunlarının yanı sıra herkesle yakından ilgileniyor. Bölgede tanınınan ve herkesin sevgisini kazanan Dr. Caner, 1 yıl önce ilköğretim öğrencilerini örnek olacakları çalışmaya yönlendirdi. Öğrencilerle sohbet ederken onların bir ‘çete' kurduğunu öğrenen Dr. Caner, şunları anlattı:
“Çocuklar bana ‘Aslanlar çetesi kurduk' dedi. Bu ‘çetenin' ne iş yaptığını sordum. Kendilerine karışanları dövdüklerini söylediler. Ben de bunun ‘kötülük çetesi' olduğunu söyledim. Aslanlar çetesi olmaları için iyilik yapmalarını anlattım. ‘Gelin bunu iyilik çetesi yapalım, adınız da Aslanlar Çetesi olsun' dedim. Böylece faaliyetlerimize başladık. İlk önce erkeklerle başladık. Ama erkekler yazın çalıştıkları için kızlarla devam ettik.”
Kurduğu diyalogla çocukları iyilik çalışmasına yönelttiğini anlatan Dr.Caner, haftada bir gün çocuklara para verip, mallede tandır ekmeği yiyemeyen yaşlılara ekmek dağıtmalarını istediğini anlattı. Dr. Hazan Caner, bu çalışmaya katılan çocuklara haftalık harçlık da verdi. Bununla da yetinmeyen Dr.Caner, çocuklara iyilik yapmaları için sık sık nasihatta bulundu. ‘İyilik çetesi' elemanları gün içinde ellerinden geldiğince iyilik yapmaya çalışmaya başlarken sağlık ocağında tutulan ‘iyilik defterine' bunlar yazılıyor. Çocukların bu yolla daha da motive olduğunu anlatan Dr. Caner şöyle konuştu:
“Gün boyunca çocuklara iyilikle ilgili ‘Yaşlıya yardım etmek, arabada yer vermek' gibi ayrıntıları anlatıyorum. Bir kötülük çetesini, iyiliğe çevirdik. İlk başta yaptıkları iyilikleri bana anlatıyorlardı. Çok hoşuma gitti. Onlara vermek isteğim şeyi, aldıklarını fark ettim. Ayrıntılarda iyilik yapıyorlardı. Yaşlı birinin elinde poşet gördükleri zaman taşıyorlardı. Yaşlı birini gördükleri zaman otobüste yer veriyorlardı. Bunları duyunca çok keyif alıyordum. Bunları yazmalarını istedim. Şimdi defterimiz var. Yaptıkları iyilikleri günlük olarak yazıyorlar. Tabii bu yazma onları daha da ince düşündürüyor. Daha farklı iyilikler yapmaya yönlendiriyor.”
“İYİ OLMALARI OKUL HAYATINA DA YANSIDI”
Dr. Hazan Caner, çocukların iyilik yapmalarının davranışlarına yansıdığını da söyledi. Dr. Caner, çocukların öğretmenleriyle görüştüğünü belirterek şöyle konuştu:
“Okulda davranış açısından çok farklılıklar olduğunu söylüyorlar. İyilik yaptıktan sonra, daha önce yaptıkları kötü davranışlar onlara anlamsız gelmeye başladı. Böylelikle çeteciliğe de çözüm getirmiş olduk. ‘Kötülük çetelerini', ‘iyilik çetelerine' çevirdik. Adımız yine çete; ‘Aslanlar çetesi.' Okulda devamsızlıkların önüne geçtik. Şiddet uygulayabiliyorlardı. Onlar için her şey çok değişti. Şiddetten vazgeçtiler.”
Bostaniçi Beldesi'ne bağlı Yalım Erez Mahallesi Sağlık Ocağı'nda 9 yıldır görev yapan Dr. Hazan Caner, mahallede sağlık sorunlarının yanı sıra herkesle yakından ilgileniyor. Bölgede tanınınan ve herkesin sevgisini kazanan Dr. Caner, 1 yıl önce ilköğretim öğrencilerini örnek olacakları çalışmaya yönlendirdi. Öğrencilerle sohbet ederken onların bir ‘çete' kurduğunu öğrenen Dr. Caner, şunları anlattı:
“Çocuklar bana ‘Aslanlar çetesi kurduk' dedi. Bu ‘çetenin' ne iş yaptığını sordum. Kendilerine karışanları dövdüklerini söylediler. Ben de bunun ‘kötülük çetesi' olduğunu söyledim. Aslanlar çetesi olmaları için iyilik yapmalarını anlattım. ‘Gelin bunu iyilik çetesi yapalım, adınız da Aslanlar Çetesi olsun' dedim. Böylece faaliyetlerimize başladık. İlk önce erkeklerle başladık. Ama erkekler yazın çalıştıkları için kızlarla devam ettik.”
Kurduğu diyalogla çocukları iyilik çalışmasına yönelttiğini anlatan Dr.Caner, haftada bir gün çocuklara para verip, mallede tandır ekmeği yiyemeyen yaşlılara ekmek dağıtmalarını istediğini anlattı. Dr. Hazan Caner, bu çalışmaya katılan çocuklara haftalık harçlık da verdi. Bununla da yetinmeyen Dr.Caner, çocuklara iyilik yapmaları için sık sık nasihatta bulundu. ‘İyilik çetesi' elemanları gün içinde ellerinden geldiğince iyilik yapmaya çalışmaya başlarken sağlık ocağında tutulan ‘iyilik defterine' bunlar yazılıyor. Çocukların bu yolla daha da motive olduğunu anlatan Dr. Caner şöyle konuştu:
“Gün boyunca çocuklara iyilikle ilgili ‘Yaşlıya yardım etmek, arabada yer vermek' gibi ayrıntıları anlatıyorum. Bir kötülük çetesini, iyiliğe çevirdik. İlk başta yaptıkları iyilikleri bana anlatıyorlardı. Çok hoşuma gitti. Onlara vermek isteğim şeyi, aldıklarını fark ettim. Ayrıntılarda iyilik yapıyorlardı. Yaşlı birinin elinde poşet gördükleri zaman taşıyorlardı. Yaşlı birini gördükleri zaman otobüste yer veriyorlardı. Bunları duyunca çok keyif alıyordum. Bunları yazmalarını istedim. Şimdi defterimiz var. Yaptıkları iyilikleri günlük olarak yazıyorlar. Tabii bu yazma onları daha da ince düşündürüyor. Daha farklı iyilikler yapmaya yönlendiriyor.”
“İYİ OLMALARI OKUL HAYATINA DA YANSIDI”
Dr. Hazan Caner, çocukların iyilik yapmalarının davranışlarına yansıdığını da söyledi. Dr. Caner, çocukların öğretmenleriyle görüştüğünü belirterek şöyle konuştu:
“Okulda davranış açısından çok farklılıklar olduğunu söylüyorlar. İyilik yaptıktan sonra, daha önce yaptıkları kötü davranışlar onlara anlamsız gelmeye başladı. Böylelikle çeteciliğe de çözüm getirmiş olduk. ‘Kötülük çetelerini', ‘iyilik çetelerine' çevirdik. Adımız yine çete; ‘Aslanlar çetesi.' Okulda devamsızlıkların önüne geçtik. Şiddet uygulayabiliyorlardı. Onlar için her şey çok değişti. Şiddetten vazgeçtiler.”