Yılmaz: Özgürlükler teröre feda edilmez

ANAP Genişletilmiş Başkanlık Divanı, parti genel merkezinde Genel Başkan Yılmaz'ın başkanlığında toplandı.

Toplantıdan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, idam cezasının Anayasa paketinden çıkarılması yönünde talepler olduğunu ifade eden bir gazetecinin, ''çıkarılır mı?'' sorusu üzerine, Meclis Başkanlığı'na verilen ve Anayasa Komisyonu'na havale edilen Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nun mutabık kaldığı metinde yapılacak bütün değişikliklerin, yine aynı şekilde partilerin mutabakatıyla gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.

Yarın, Anayasa Komisyonu'nun çalışmalarına başlayacağını hatırlatan Yılmaz, ''Ondan önce bu mutabakatı tehlikeye düşürecek herhangi bir beyanda bulunmanın doğru olmayacağını düşünüyorum'' dedi.

Maddelerin azaltılmasının söz konusu olup olmayacağı sorusuna da Başbakan Yardımcısı Yılmaz, buna komisyonun karar vereceğini, ancak Anayasa değişikliğinin üçte iki çoğunluk ile gerçekleşeceği için kendilerinin bu konuda bütün partilerin mutabakatını aradıklarını kaydetti.

''Referandum riski görüyor musunuz?'' sorusuna da Yılmaz, ''Eğer Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nda olduğu gibi Anayasa Komisyonu ve Genel Kurul'da da olursa böyle bir risk olmaz'' karşılığını verdi.

ÖZGÜRLÜKLERİ DARALTACAK DÜZENLEMELER OLMAZ

ANAP Genel Başkanı Yılmaz, ''ABD'ye yapılan saldırılar sonucunda (ulusal güvenlik) ile ilgili söyleminizden vazgeçecek misiniz?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Söylediklerimizin arkasındayız. Terörle mücadele hiçbir zaman özgürlüklerden fedakarlık yapılmasını gerektirmez. Son yaşanan korkunçterör olayından sonra, ABD Başkanı Bush'un da ilk sözlerinde, (ABD'ninbir özgürlük ülkesi olduğu ve öyle kalacağı) yönündeydi.

Ben de bu konuda kendisi ile aynı düşünüyorum. Terörle mücadele uğruna bireysel özgürlüklerden vazgeçilmesi gerekmez. Olsa olsa bu mücadelenin yürütüldüğü sıcak dönemde, geçici bazı gönüllü fedakarlıklar söz konusu olabilir. Ama hiçbir zaman özgürlükleri daraltıcı yeni düzenlemelere gidilmesi düşünülemez.''

PİYASADAKİ DENGESİZLİK GEÇİCİ

ABD'ye yapılan saldırıların Türk ekonomisini nasıl etkileyeceği yönündeki bir soru üzerine Yılmaz, borsa ve para piyasalarında yaşananson günlerdeki değişmeleri, Türkiye'nin daha önce içinde bulunduğu ekonomik kriz ile ilgili düşünmemek gerektiğini, aynı gelişmelerin aşağı yukarı aynı boyutlarda ABD dahil bütün gelişmiş ülkelerde yaşandığını söyledi. Yılmaz, ''Bunlar geçicidir, kısa zamanda piyasaların tekrar dengeye gireceğini düşünüyorum'' dedi.

ORTAKLAŞA PARTİ KURUMSAL KİMLİĞİ

ANAP Genişletilmiş Başkanlık Divanı'nın, Genel Başkan Mesut Yılmaz başkanlığında parti genel merkezinde yapılan toplantısı yaklaşık iki saat sürdü.

Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu, Başkanlık Divanı üyelerinin, yeni döneme ilişkin yaptıkları hazırlıkları ve bundan sonraki parti çalışmalarının nasıl yürütüleceğine ilişkin çalışmaları dile getirdiklerini söyledi. Divan üyelerinin görüş, eleştiri ve önerilerinin bu hafta sonu Bolu Kartalkaya'da gerçekleştirilecek olan İl Başkanları Toplantısı'na sunulacağını ve görüş alınacağını ifade eden Mumcu, şöyle konuştu:

''Bu toplantının ardından ortaklaşa parti kurumsal kimliğini temsil edecek bir yaklaşım benimseyecek. Anavatan Partisi'nin mesajlarının, yaklaşımının, felsefesinin toplumla paylaşılması, aynı zamanda katılımcı bir mekanizmanın işletilerek toplumun görüş, öneri ve taleplerinin Anavatan Partisi siyasetini belirleyici bir rol oynayabilme imkanını sağlayacak biçimde dizayn etme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.''

TERÖR İNSANLIK SUÇU

Toplantıda ABD'deki saldırıların ardından gelişen ve gelişmesi muhtemel olaylar ile Türkiye'yi nasıl etkileyeceğinin de ele alındığını kaydeden Mumcu şunları kaydetti:

''Saldırıya maruz kalan insanların yakınlarının acısını paylaşmanın, ABD halkının acısını paylaşmanın bir insanlık görevi olduğunu düşünüyoruz. Terörist saldırının amacı, hedefi ne olursa olsun her türlü terörist saldırının bir insanlık suçu olduğu görüşündeyiz. Teröre karşı bu olay çerçevesinde gelişen işbirliği anlayışının uluslararası çabaların her açıdan desteklenmesinde pek çok açıdan fayda olduğu görüşündeyiz. Ülkemizin teröre karşı oluşturulan işbirliğini desteklemesini olumlu bir tutum olarak benimsenmiş ancak bu tutumun daha aktif rol üstlenmek biçiminde gelişmesi gerektiğinin altı çizilmiştir.''

ABD'deki saldırıların ardından teröre karşı mücadelenin İslam'a karşı mücadele olarak algılanmasının tehlikelerine dikkat çeken Mumcu sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye teröre karşı oluÅŸturulan çabalarda aktif olarak yer almalıdır. Yer almalıdır, çünkü teröre karşı mücadelenin Ä°slam dünyasına karşı bir mücadeleymiÅŸ gibi anlaşılması, takdim edilmesi, sunulması tehlikesini bertaraf etmek gibi bir sorumluluÄŸumuz var. Çünkü, Türkiye halkının çoÄŸunluÄŸu Ä°slam inancına sahip bir ülkedir. Biz kendi inançlarımızla terörist giriÅŸim arasında en küçük bir iliÅŸki kuramıyoruz, kurmuyoruz. Bu iliÅŸkinin kurulması Türkiye halkını ve onun temsilcisi olarak Anavatan partisini üzer, rencide eder.'' Â