Türk: Medeni Kanun maratonunun başlangıcı

Adalet Bakanlığı`nın talimatıyla, Marmara Bölgesi`nde görev yapan asliye ve sulh hukuk hakimlerine yönelik düzenlenen ``Türk Medeni Kanunu Tanıtım Semineri``, Bursa Adalet Sarayı`nda başladı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Bakan Türk, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girecek kanunla ilgili sorun yaşanmaması için seminerler düzenlediklerini, kanunun 1 ay içinde 81 ildeki tüm hakimlere tanıtılacağını bildirdi. Türk, seminerde, 4721 sayılı yeni TMK ile kanunun yürürlüğü ve uygulama şeklini içeren 4722 sayılı kanunun anlatılacağını kaydetti.

TBMM Genel Kurulu`nda da 10 bölüm halinde görüşülen kanunun 22 Kasım`da kabul edildiğini ifade eden Türk, şöyle konuştu:

``Yeni TMK, 50 yıllık maratonun sonucunda yasalaşmıştır. Genelde yarışın bittiği yere yaklaşan yarışçılar yavaşlar, işi biraz ağırdan alır. Ancak bizim maratonumuz henüz sona ermemiştir. Yasamayla ilgili faaliyetler bitmiştir. Aslında bu, yürütme ve yargıyla ilgili yeni birmaratonun başlangıcıdır. Bu maratonda hakimlerimize de büyük görevler düşmektedir."

GENİŞ UZLAŞMANIN ÜRÜNÜ

Türk, 1926 tarihli eski TMK`nın da ulusal birliğin, hukuk birliğinin gerçekleşmesi yolunda çok önemli bir devrim olduğunu vurgulayarak, yeni kanunun sistematik açıdan eski kanunla benzer olduğunu, ilk 24 maddenin aynen TBMM`den geçtiğini söyledi. Türk, kanunun 24. maddeden itibaren değişiklikler içerdiğine işaret ederek, bugünün diliyle, hukuk terminolojisine uygun kaleme alınan yasanın, anlaşılma, yorumlanma ve uygulanma açısından kolaylıklar sağlayacağını anlattı.

Türk, kişileri, sağ doğmak kaydıyla daha ana rahmindeyken ``hukuk öznesi`` olarak değerlendiren yasanın, aile hukukunda önemli yenilikler sağladığını, evlilikte kadın-erkek eşitliğini tam olarak gerçekleştirdiğini, evlilik birliğini güçlendiren bir mal rejimi getirdiğini kaydetti. Yasanın TBMM`de görüşülmesi sırasında 100`e yakın konuşmacının görüşlerini dile getirdiğine, 6 siyasi partinin grubunun olduğu bir ortamda tasarının yasalaştığına dikkati çeken Türk, ``Yasa, başlangıçtan itibaren geniş bir uzlaşmaya dayalıdır`` diye konuştu.

HAKİME TAKDİR HAKKI

Yasanın başlangıç hükümlerinin hakimlere takdir hakkı verdiğini anımsatan Türk, hakimlerden bu haklarını, ``hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde kullanmalarını`` istedi. Yasanın çok detaylı olmasına rağmen eksik yerlerinin bulunabileceğine değinen Türk, hakimlerin yasada olmayan bir konuda karar verirken, o konudaki örf ve adet uygulamalarını göz önünde bulundurmaları, böyle bir uygulama yoksa birkanun koyucu gibi doğru olan neyse onu yapmaları, bunun için de önceki yargı kararlarını dikkate almaları gerektiğini sözlerine ekledi.