Terörizm konusunda Belçika kayıpta

Güncelleme Tarihi:

Terörizm konusunda Belçika kayıpta
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2008 19:37

Fas'ın, bir terör örgütünün üyelerini Belçika'da işledikleri suç ve cinayetler nedeniyle yargılayacağını açıklaması Brüksel'i rahatsız etti.

Haberin Devamı

Belçika’nın terörizme karşı mücadelede "ciddiyetsizliğini ve yeteneksizliğini göz önünde bulunduran" Fas, ele geçirdiği, 3’ü Belçika pasaportlu olan teröristleri ağır ithamlarla yargılayacağını açıklarken, bu alanda Belçika’ya fikir danışmayacağı ve özel bir işbirliği talebinde bulunmaya gerek duymayacağı, "Belçika adaletine güvenilmediği" mesajı verdi.

Fas ile Belçika arasında söz konusu gerginlik geçen ay başladı.

Fas hükümeti, aşırı dinci bir terör örgütünün ortaya çıkarıldığını, bu örgütün Belçika’dan yönetildiğini ve Belçika’da çok sayıda cinayet işlediğini açıkladı.

Fas Başbakanı Abbas El Fassi ile İçişleri Bakanı Şekib Benmusa, "El Bedil El Hadari" isimli partinin kapatıldığını, bu partiyle bağlantısı belirlenen bir terör örgütünün ortaya çıkarıldığını, bu örgütün Belçika’dan yönetildiğinin saptandığını, 3’ü Belçika tabiyetli olmak üzere 32 kişinin tutuklandığını, çok sayıda silah ve patlayıcı ele geçirildiğini bildirdiler.

Açıklamada, örgütün başının, Fas asıllı Belçika pasaportlu Abdülkadir Belliraj (52) olduğu, bu kişinin uzun yıllardır Belçika’nın Gand bölgesinde yaşadığı, 1986 yılından itibaren Belçika’da 6 cinayette rol oynadığı belirtildi.

Fas hükümetinin Brüksel’e resmi olarak ilettiği bilgilere göre söz konusu terör örgütünün Belçika’da işlediği ve "faili meçhul" kalan cinayetler arasında Belçika Yahudi Koordinasyon Komitesi Başkanı Dr. Joseph Wibran’ın 3 Ekim 1989’da öldürülmesi, Brüksel Camisi yöneticisinin ve yardımcısının 29 Mart 1989’da öldürülmeleri de yer alıyor.

Faslılar, çeşitli cinayet planları da ele geçirilen terör örgütünün Belçika’da büyük soygunlar yaparak finans kaynakları elde ettiklerini örnek ve tarihlerle bildiriyor.

Hizbullah, El Kaide ve İran bağlantılı olduğu belirtilen terör örgütünün Belçika ve Lüksemburg’da gerçekleştirdiği cinayet ve soygunların listesinin Brüksel’e aktarılmasının ardından Belçikalılar, ilk aşamada, "Fas’ın verilerine fazla güvenilmeyeceği, bunların abartılı olabileceği" yönünde açıklamalar yaptılar.

Belçikalılar, Fas’tan gelen bilgi ve iddialar üzerine "dosya açtıklarını", "inceleme başlattıklarını", söz konusu cinayet ve soygunları 25 yıldır incelediklerini, ancak hiçbir sanık bulamadıklarını bildirdiler.

Bu gelişmelerin ardından, Belçika İstihbarat Servisinin (SP), en az 6 cinayetle itham edilen Abdülkadir Belliraj’ı kadrolu ve maaşlı ajan olarak uzun yıllar çalıştırdığı ortaya çıktı.

Belçikalı yetkililer, Fas asıllı Belçika pasaportlu Abdülkadir Belliraj’ın "sosyal ve ideolojik faaliyetlerinin" bilindiğini, ancak hiçbir zaman terörist olarak kayıtlara geçmediğini belirtmişlerdi.

Belçika basını, "SP, 20 yıldır ülkede elleri kanlı şekilde dolaşan bir El Kaide canisini nasıl işe aldı" sorusunu gündemde tutarken, söz konusu teröristin SP’ye sadece istediği bilgileri verdiğini, istihbarat servisini istediği gibi yönlendirdiğini belirtiyor.

Fas, terör örgütünün kullandığı silahların 1990’lı yılların başından bu yana Belçika’dan geldiği, Belçika lisanslı olduğu üzerinde de ısrarla duruyor ve bu iddialarının kanıtlarını, ele geçirdiği silah ve cephaneyle sergiliyor. Terör örgütünün bu silahlarla Fas’ta işledikleri cinayetler de gözler önüne seriliyor.

Fas’ın ısrarlı ve kararlı yaklaşımı karşısında tavır değiştiren Belçikalı yetkililer, ülkede bazı operasyonlar düzenleneceğini duyuruyor.

Belçika, istihbarat servisi SP’de resmen görev yapan, 2000 yılından beri de Belçika pasaportu taşıyan bir kişinin, aynı dönemde Usame Bin Ladin ve El Kaide ile temaslarının ortaya çıkarılmasından kaynaklanan sıkıntısını da gizleyemiyor.

Adalet Bakanı Jo Vandeuzen, kendisine parlamentoda yöneltilen soruları, "Bilmiyorum, ben de yanıt arıyorum" diyerek geçiştiriyor.

Belçika’da adli makamlar, Fas’ın başlattığı yargılama sürecinde Belçika’ya hiçbir soruşturma heyeti göndermemesini, adli işbirliği aramamasını "itibar kaybettirici" olarak niteliyor.

Belçika’da, Savcılık, İstihbarat Servisi, Federal Polis ve Terörle Mücadele Hücresi arasında büyük gerginlik yaşandığı da ifade ediliyor.




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!