Mutlak seçim kazandıran derin metod

Güncelleme Tarihi:

Mutlak seçim kazandıran derin metod
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2002 15:19

Bugün önemli bir vatandaşlık görevinizi yerine getireceksiniz.

Oy kullancaksınız!

Ben sizi öyle ulvi meseleler ile yormayacağım.

Benim uyarım şu:

Siz Türksünüz, ona göre oy kullanın!

Siz Türksünüz; harp, darp, maç, pişpirik ve dahi seçim kaybetmeye gelemezsiniz!

Sakın ha; elin gavurunun icat ettiği bir hakkı kullanırken kimliğinizden vazgeçmeyin.

Seçimleri her koşul altında sizin tutttuğunuz, icabında canınızı feda edeceğiniz partiniz kazansın!

İşte derin metod;

* * *

1) Akşam kayınço hangi partiye oy vereceğini söylemiş ise siz onun tam zıttı bir partiye oy verin. Hayatı dengeleyin.

2) Eğer, parti programlarını boş bulunup okuduysanız, siz artık bir Türk sayılmazsınız; lütfen oy kullanmayın.

3) Eğer hanımın başka partiye oy verdiğini duyarsam, sizi yedi düvele rezil ederim. Tamam, siz vatandaşsınız, ama her şeyden önce bir Türk hem de erkek bir Türksünüz. Öyle kırk yılda bir seçim oluyor diye temel güdülerinizden taviz vermeyin.

4) Üçüncü madde çocuklar ve dahi aynı evde oturan kaynana için de aynen geçerlidir.

5) Eğer, bazı siyasiler mahalleye gelip nutuk attılarsa bir düşünün; aralarında en rahat yalan söyleyene oy verin. Zira sizin devlet cukkasından yararlanmanıza en iyi o yardımcı olur. Yalanın kalitesi değil, söylenirken söyleyen kişinin rahatlığı önemlidir. Böyle adamın peşine düşmekten korkmayın.

6) Seçim sandığı başında katiyen sıraya girmeyin, önünüzdekini devamlı itin kakın ki sizin herhangi bir vatandaş olmadığınız anlaşılsın.

7) Sandıkta görevliden birden fazla oy pusulası isteyin. ‘‘Fazla oy pusulası ne işe yarar?‘‘ demeyin, unutmayın beleş sirke baldan tatlıdır. Hiçbir şey yapamazsanız; oy pusulasından huni yapar, kafanıza takarsınız.

8) Oyunuzu kullanırken kapandığınız odada garip sesler çıkarın ki, millet size gaipten mesaj geldiğini zannetsin.

9) Oyunuzu attıktan sonra sandık başında bulunan 18 parti temsilcisinin her birine teker teker ve diğer 17'sine hissettirmeden 'oyumu size verdim!' anlamına gelen işmarlar çekin.

10) Seçim mahallinden ayrıldıktan sonra, cep telefon numaralarını bildiğiniz güçlü partilerin temsilcilerine ‘‘tostumu yedim, sırt üstü yattım, iktidarınızı bekliyorum’, diyen mesajlar çekin.

İktidarın nimetlerini anında anlasınlar, kendilerine moral olsun.

11) Akşam televizyonda ‘‘toplam sandık sayısı 223.344.556.677.889.999, açılan sandık sayısı 3‘‘ lafını duyar duymaz, pencereyi açın ve dışarı;

-Geçirdik! Geçirdik!, diye avazınız çıktığı kadar bağırın.

Millet sizi müstakbel iktidarın adamı bilsin.

12) Seçimleri kimin kazandığı kesinleşinceye kadar parti adı zikretmeyin. Kesin sonuçlar belli olunca sağda solda ‘‘Valla İstanbul'da bulunan 77.234.567 adet Yukarı Payam'lı hemşehrimi teker teker dolaştım ve hepsini, ama tehdit ama ikna yolu ile, (X-Partisi)'ne oy vermeye ikna ettim. Ben olmasam nah! kazanırlardı’, diye konuşun. Merak etmeyin, iktidar partisi ilgililerinin muhakkak kulağına gider. Sizden ürkerler ‘‘Demek ki; hem TSK, Hem IMF, Hem TÜSİAD, hem ABD ile aynı anda iyi geçinmek yetmez, bir de Yukarı Payam'lı Abdülrezzak'ın gönlünü hoş tutmamız gerekiyor’, diye düşünürler.

13) Seçimden sonra üç gün işe gitmeyin. Üç gün sonra gittiğinizde amirinize ‘‘Başbakan beyefendi emretmişler, ona hükümet programı hazırladım. Amirim, laf aramızda sayın Başbakan daha bir program bile hazırlayamıyor. Belli ki bu dönemde;

-Çok çalışmam lazım çoook!’ diyerek hayıflanın.

Amiriniz aynı anda,

a) Sizin Başbakan indinde önemli olduğunuzu,

b) Ancak onu açıkça eleştirebilecek kadar kendinize güvendiğinizi,

c) Bordro tutmak gibi eften püften işleri bir türlü doğru dürüst öğrenememenizin nedeninin, her dahinin başına geldiği gibi, hükümet programı düşünürken basit işlere kafa yoramamak olduğunu anlar.

* * *

Bu dediklerimi aynen uygularsanız, bu seçimi kazanmama ihtimaliniz yoktur!

Sırtınız yere gelmez!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!