Gül: Tarih geç ama yola devam
Güncelleme Tarihi:
Başbakan Abdullah Gül, Türkiye'ye Aralık 2004'de randevu verilmesini eleştirerek bu tarihin geç olduğunu, Türkiye'nin gerekli şartları yerine getirdiğini belirtti. Gül, "Ancak Türkiye bu yolda devam edecektir. Halkımız için devam edeceğiz. Türkiye’nin potansiyeli güçlüdür. AB bu potansiyel içindeki yerini koruyacaktır" dedi.
Başbakan Abdullah Gül, Almanya Başbakanı Schröder ve Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile yaptığı görüşmenin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Abdullah Gül ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ileyaptığı görüşmede, ABD'nin Türkiye lehine AB'ye yaptığı baskının da gündeme geldiği bildirildi. Başbakan Gül ve Erdoğan'ın görüşmede, özellikle Chirac'ı hedef alarak, Türkiye'nin ve ABD'nin girişimleri karşısında Fransa Cumhurbaşkanı'nın yaptığı açıklamalara yönelik sitemi de dile getirdiği öğrenildi. Gül ayrıca, tecrübeli bir devlet adamı olarak Chirac'ın bu konudaki tavrının Türkiye'yi üzdüğü mesajını verdi. Basında çıkan haberde, dün akşam yapılan zirvede, Chirac'ın ''Avrupa hukukuna saygı göstermek yetmez, kibar ve medeni de olmak gerekir'' diyerek, ABD ve Türkiye'nin baskısına yönelik tepkisini dilegetirdiği bildirilmişti. CHIRAC VE SCHRÖDER Chirac ve Schröder ise görüşmede, Gül'e Türkiye konusunda ellerinden gelenin en fazlasını yaptıklarını söylediler ve bunun Türkiye lehine çok olumlu tarihi bir görüş olduğunu ileri sürdüler. Fransız ve Alman liderler, iki ülkenin ağırlığını koymasıyla ve yoğun girişimiyle Türkiye'ye 2004 Aralık sonunda tam üyelik müzakereleri yolu açacak önerinin AB liderleri tarafından kabul edildiğini iddia ettiler. Gül'ün ise AB Konseyi kararının, Türkiye'nin beklentilerini karşılamadığını söylediği bildirildi. Kıbrıs konusunda ise Başbakan Gül, Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik girişimleri desteklemeye devam edeceğini söyledi. (aa)
Başbakan Gül, AB’den alınan Aralık 2004 randevu tarihinin geç olduğunu belirtti. Gül şunları söyledi:
"AB’nin Türkiye’ye 2004 Aralık ayında randevu vermesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “AB tarihi toplantılarından birisini yaptı. Bu toplantının esas konusu genişlemeydi ancak diğer önemli konusu Türkiye oldu. Bu çerçevede hükümetimiz büyük bir hazırlık içinde oldu.
Buraya gelmeden önce AB’yle ilgili müzakere tarihi için şart olan Kopenhag Kriterlerinin’ yerine getirilmesi bilincinde hareket etti. Üstümüze düşeni yaptık. Bununla ilgili reform paketleri meclise verdik. Siyasi reformları izah ettik anlattık. Şu anda anda ortaya çıkan durum her ne kadar kesinlik kazanmadıysa da biraz belli. Daha kısa sürede verilecek bir müzakere tarihi için biz üzerimize düşeni yaptık. Bu müzakere tarihi biraz geciklemeli olarak ortaya çıktı."
Türkiye'nin insan hakları konusundaki gayretlerlerinin devam edeceğini ifade eden Başbakan Gül şöyle konuştu:
“ALMANYA VE FRANSA NEDENİYLE KIBRIS ETKİLİ OLMADI”
Gül, bir soru üzerine Kıbrıs konusundaki gelişmeleri de değerlendi.
Gül, “Kıbrıs konusunda yaptığımız görüşmelerde biz iyiniyetimizi muhafaza ediyoruz. Bu sorunun çözülmesi için gayret ediyoruz. Ama bu son kararda gördüğümüz gibi Kıbrıs meselesi çok etkili olmamıştır. Almanya ve Fransa’nın iç kamuoyu gelişmeleri nedeniyle fazla dikkate alınmamıştır” dedi.
”SON DAKİKA DEĞİŞİKLİKLERİ BEKLİYORUM”
Başbakan Gül, taslak metin üzerinde konuştuklarına da dikkat çekerek, son dakikada Türkiye lehine değişiklikler beklediğini kaydetti. Gül sözlerini şöyle sürdürdü:
”Şüphesiz ki, taslak metin üzerinde değişiklikler olabilir. Sonuçta kesin metin henüz çıkmadı. Son anda olumlu değişiklikler olabilir. Biz bu müzakere tarihini erken bir tarihe aldırmak istiyoruz. Ümit ediyorum ki son dakikaya kadar değişiklikler olabilir. Bazı değişiklikler bekliyorum.”
”Türkiye’nin Avrupa’ya ait olmadığı yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Gül, “Bazı politikacılar Avrupa’nın Hıristiyan Kulübü olduğunu düşünüyor. Bazıları ise karşı. Bu zirve bu fikrin doğru olmadığını gösterdi. Müzakerelerin ne zaman başlayacağı konusunda isteğimiz olmadı ama sonuçta, bizimle görüşme başlatma konusunda hemfikirler” karşılığını verdi.
YENİ ÜYELERİN VETO HAKKI
Gül, “Üye ülkelerin sayısı 25 olduğunda Türkiye’nin tam üyeliğini yeni üyelerin engellememesi için bir garanti aldınız mı?” sorusuna şu cevabı verdi:
”Doğru söylüyorsunuz. Biz bunu muhataplarımıza söyledik. Bugünkü görüşmede de yeni katılan ülkelerin itirazı olmayacağı yolunda söz aldık. Kopenhag kriterleri bellidir. Bu kriterler yerine getirilince görüşmeler başlayacak. Aksi olursa AB üyeleri karşı çıkacaklarını söylediler.”
"KIBRIS'TA 28 ŞUBAT'A KADAR GÖRÜŞMELERE DEVAM EDECEĞİZ"
Başbakan Gül, Kıbrıs konusunda da, "Kıbrıs konusunda 28 şubata kadar görüşmeler devam edecektir. Burada bu konu çok daha fazla açılmış olsaydı bizim de söyleyeceklerimiz vardı. Bu konuyla ilgili kısa da olsa süre vardır. Kıbrıs sorununu Kofi Annan planı çerçevesinde çözülmesi için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
ERDOĞAN: SİYASETTE KIZGINLIK OLMAZ
AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, AB'nin Kopenhag Doruğu'nda Türkiye ile ilgili alınan karar hakkında, ''2003 sonu itibariyle bir müzakere tarihi almak istiyorduk, bu biraz gecikmeli oldu'' değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Başbakan Abdullah Gül ile birlikte Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
''Biz 2003 sonu itibariyle bir müzakere tarihi almak istiyorduk. Beklediğimiz buydu. Bu biraz gecikmeli oldu. Temenni ederiz ki, bir aksilik olmazsa 2004 sonunda Türkiye ile müzakereler başlayacaktır.
Chirac ve Schröder 2005 yılını konuşuyorlardı ama biz bunu 2004'e çektik. 2004'te de bu işi bitiriz diyorlar. Kopenhag kriterleri mevcut zaten. Bunun dışında da bir koşul söz konusu olmaz.''
Erdoğan, görüşmede bir gerginlik yaşanmadığını, sitemde bulunmasını gerektirecek bir durumun da olmadığını dile getirdi.
Tayyip Erdoğan, bir başka soruyu yanıtlarken de, daha iyi bir çözüm beklediğini ama olmadığını belirterek, ''Üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Siyasette kızgınlık olmaz. Kızanlar kaybeder. Biz 2004'te başlamak için elimizden geleni yapacağız'' dedi.
Türk halkının bu karara tepki gösterip göstermeyeceği sorusu üzerine Erdoğan, ''Bakalım, dönünce göreceğiz'' ifadesini kullandı.
AB SINIFTA KALDI
Erdoğan, ''76. madde meclisten geçti. Ne diyorsunuz?'' sorusuna ise ''76. madde meclisten geçti ama Cumhurbaşkanımız'ın onayı da lazım. Bir de istifa gerekiyor. Bunlar gerçekleştikten sonra demokratik süreç işlemeye başlayacak. Cumhurbaşkanı'ndan herhangi bir tavır beklemiyorum'' dedi.
Erdoğan, bir gazetecinin, ''AB sınıfı geçti mi?'' sorusuna ise ''Kaldı'' karşılığını verdi.
''AB trenine bindik mi?'' sorusunu da Erdoğan, ''Biz artık uçakla seyahat ediyoruz'' diye yanıtladı.