HABER

Meriç Nehri'nde görülen beyaz köpükler incelenmeye alındı

Edirne'de Meriç Nehri'nin bir kısmında meydana gelen köpüklenme üzerine, köpük ve sudan alınan numuneler Trakya Üniversitesi Teknoloji Araştırma, Geliştirme Merkezi'nde incelenmeye alındı. Bölgede inceleme yapan Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Öterler, "Nehrin yatak rejimi etkilenmiştir. Köpüklenme, nehirdeki sabunlaşmanın bir ürünüdür. Biyolojik süreçlerin de etkisiyle kimyasal bir reaksiyon sonucunda meydana gelmiş bir durumdur. Özellikle sonbahar aylarında diatom adı verilen küçük su yosunlarının aşırı artışı sonucunda aşırı alg çoğalmaları meydana gelebilir" dedi.

Türkiye-Yunanistan sınırını oluşturan ve kuraklık nedeniyle debisi düşen Meriç Nehri'nin, Edirne'de Dr. Mehmet Müezzinoğlu Köprüsü kesiminde beyaz köpüklenme oluştu. Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Öterler, köpüklenme meydana gelen bölgede inceleme yaparak, analiz için numune aldı. Bölgede ayrıca Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Ayhan Fırtına ve Kent Konseyi Kıyı ve Yeşil Alanlar Çalışma Grubu temsilcisi Yılmaz Eren de incelemede bulundu. Sivil toplum örgütleri temsilcileri, alınan numunelerin acilen analiz edilmesini talep ederek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan da köpüklenmenin araştırılmasını istedi.

'YATAK REJİMİ ETKİLENMİŞTİR'

Doç. Dr. Öterler, Meriç Nehri yatağına insan kaynaklı müdahaleler olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Mevsimsel olarak doğal göllerde de denizlerdeki gibi böyle köpüklenmeler olabilir. Ancak burası bir nehir. Meriç, bu kısımlarda eğimin az olması nedeniyle oldukça yavaş ve durgun akmaktadır. Aynı zamanda son dönemlerde nehir yatağında insan kaynaklı birtakım müdahaleler vardır. Nehrin yatak rejimi etkilenmiştir. Köpüklenme, nehirdeki sabunlaşmanın bir ürünüdür. Biyolojik süreçlerin de etkisiyle kimyasal bir reaksiyon sonucunda meydana gelmiş bir durumdur. Özellikle sonbahar aylarında diatom adı verilen küçük su yosunlarının aşırı artışı sonucunda aşırı alg çoğalmaları meydana gelebilir. Dolayısıyla diatom ismi verilen bu mikroskobik canlıların sayısı artar ve alg çoğalması meydana gelir. Şu an için korkulacak bir tablo yok. Özellikle sonbahar aylarında sucul ekosistemlerde bulunan diatom ismi verilen mikroskobik su yosunlarının ölmesi sonucunda bu canlıların hücrelerinde bulunan yağlar, yağ asitleri ve proteinler suya karışır. Suda bulunan sodyum, potasyum, fosfat gibi maddelerle reaksiyona girerler ve sabunlaşma dediğimiz olay meydana gelir. Bu yapılar akıntılarla beraber kıyıya doğru sürüklenir ve Köpük benzeri yapılar oluşturabilir."

Nehirden alınan numunelerin inceleneceğini belirten Doç. Dr. Öterler, "Nehirde incelemelerimizi yaptık. Su örneklerini aldık. İlk ölçümler sonucunda suyun pH'sinin biraz yüksek olduğunu, iletkenliğinin biraz yüksek olduğunu tespit ettik. Bunun dışında aldığımız su örneklerinin Trakya Üniversitesi Teknoloji Araştırma, Geliştirme Merkezi'nde analizleri yapılacak ve ayrıntılı sonuçlar kamuoyuna duyurulacaktır" diye konuştu.

'NEHİR ÇIĞLIK ATIYOR'

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, "Çevre gönüllüleri arkadaşlarımızla birlikte buradan numune aldık. Numuneyi bilim insanları ile paylaşacağız. Burada bir olay var, yani nehir çığlık atıyor; 'Ben kirlendim, ben öldüm, benimle ilgilenin' diyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın da gelip bu konuyu burada incelemesi gerekiyor. Nehrimiz ölmeden, elimizden gitmeden, yanlış uygulamalarla önemli bir kısmı gitti zaten, kurtarılmasını istiyoruz" dedi.

Derneğin başkan yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ise Meriç Nehri çevresinde hayata geçirilen projelere dikkat çekip, şunları aktardı:

"8-10 metre fore kazıklar çakılarak o duvarlar oluşturuldu. 'Meriç nehri kanal olmasın' dedik ama yine yapıldı. Şimdi de protokol evinden ileriye Meriç Nehri'nin daraltılarak dünyanın en büyük elektrik üreten Arşimet burgusu yapılacağı söyleniyor ama nehir iyice daraldığı için bir türlü kendini toparlayamıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, hemen burada müdahale etmeli ve gerekeni yapmalı. Biz de aldığımız bu numuneleri göndereceğiz, bilim insanlarıyla paylaşacağız. Biz sadece şunu söylüyoruz; doğayı rahat bırakın."

'KUM ÇIKARABİLMEK İÇİN SET YAPILMIŞ'

Meriç Nehri'nde ortaya çıkan köpüklenmenin üzücü olduğunu söyleyen Edirne Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Ayhan Fırtına, "Çevreye bakıldığında rant uğruna buradan kum çıkarabilme adına bir set yapılmış. Bu setin önünde büyük bir göl oluşuyor. Bu göldeki suyun uzun süre birikmesi sonucunda da bu benzer şeyleri yaşıyoruz. Sanırım bilim insanları bu konuda bizi de aydınlatırlar ve yapılması gerekenlerle ilgili önerilerini sunacaklardır" dedi.

Kent Konseyi Kıyı ve Yeşil Alanlar Çalışma Grubu temsilcisi Yılmaz Eren ise "Üzüntüden başka bir şey hissetmiyorum, gerçekten üzüldük. Endişelerimizi daha önce de dile getirmiştik. Ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Buradaki yapılaşmalara, şantiyelere, dinlenme tesisi adı altında yapılan devasa binalara hep karşı çıktık. Yıllardır bunu söylüyoruz. Sonuçta biz artık Meriç Nehri'ni kaybetmeye başlıyoruz. Şu anda da teknik arkadaşlarla bir çalışma yapıyoruz. Bunları inceleyeceğiz ve peşine düşeceğiz. Vatandaşlardan da rica ediyorum; Meriç ve Tunca kenarında kıyılarımızda bu tip kirlenmeler varsa acilen bizlerle irtibat kursunlar. Bizler de ilgilenelim ve ilgilileri davet edelim" diye konuştu.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler