Suyunu çıkardılar

Güncelleme Tarihi:

Suyunu çıkardılar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2002 01:51

Başbakanlık'tan açıklama yapmadan ayrılan Derviş Hazine Müsteşarlığı'na kapandı. Ve içerden sürpriz bir cevap geldi: ‘‘İstifa etmiyorum. Başbakan'la çok güzel bir görüşme yaptık.’’

Dünkü Ecevit-Derviş görüşmesi ortalığı karıştırdı. Televizyonlar bütün gün ‘‘Derviş istifa ediyor’’ haberleri yayınladı. Görüşme 16.30'a alınınca, ‘‘Borsa'nın kapanış saatini dikkate alıyorlar’’ dedikoduları yayıldı. Ancak görüşmeden istifa çıkmadı.

Devlet Bakanı Kemal Derviş'in istifası, yılan hikayesinin de ötesine geçip tam bir komediye döndü. Günlerdir devam eden ve Türkiye'yi kilitleyen istifa tefrikası, dün Derviş'in, acil randevu alarak Ecevit'i ziyaretiyle, bir anda tek ilgi odağı oldu. Yarım süren buluşma boyunca ülke çapında nefesler tutuldu. Piyasaların kapanmasına, saat 16,30'a denk getirilen görüşme sırasında, Derviş'in dört gün önce kendisine ‘‘Ya siyasi girişimleri bırak, ya ayrıl’’ diyen Ecevit'e istifasını verdiği kanısı egemen oldu. Ortalık çalkalanırken televizyonlar istifa haberleri verdiler. Nitekim Derviş de, görüşmeden gergin çıktı. Yüzü asıktı. Çevik adımlarla Başbakanlığın merdivenlerini inip, hızla otomobiline bindi. Kendisini bekleyen gazetecilere başını bile çevirmeden ve tek kelime açıklama yapmadan uzaklaşıp gitti.

HERKES ŞAŞKINLIĞA UĞRADI

Bu sahne canlı yayın yapan televizyon ekranlarından tüm ülkeye yansırken, herkes büyük bir şaşkınlığa uğradı. Acaba ne olmuştu? Sır yüklüdakikalar ağır ağır geçiyordu, fakat Hazine Müsteşarlığı'na gidip odasına kapandığı öğrenilen Derviş'ten hiç ses çıkmıyordu. Tüm Türkiye meraktan adeta kıvranıyordu, ama Ecevit cephesinden de ne bir ses geliyordu, ne bir nefes. Merak yüklü bu sessizlik uzun süre devam etti. Yurt çapında ‘‘istifa etti-etmedi’’ tartışması doruğa tırmanırken, Hürriyet muhabirleri bu konudaki ilk ipucunu önce Derviş'in sağ kolu Oya Ünlü'den kopardılar: Hayır, Derviş istifa etmemişti ve görüşme de asık yüzlere rağmen gayet sıcak bir ortamda geçmişti.

Derviş'e çok yakın çevreler, şunu da ekliyordu:

‘‘Evet sayın bakan dün istifa etmemişti; ama tabii bu, kendisinin bugün veya yarın etmeyeceği anlamına gelmiyordu!’’

Bu gelişmelerden kısa süre sonra da Başbakanlık'tan ‘‘İstifa yok’’ bilgisi geldi.

Ve Türkiye tam bu ‘‘istifa edip, YTP'ye katılma’’ işinin suyunun çıktığını tartışırken de, Ecevit ile buluşmasından tam 3 saat sonra Derviş cephesinden nihayet bir yazılı açıklama gelebildi.

GENİŞ TEMSİL ÖNEMLİ

Açıklamadan, satır aralarından ve Hürriyet'in derlediği özel bilgilerden ortaya çıkan özet, işte şuydu: Derviş, Ecevit'e; ‘‘İstikrar içinde büyüme için geniş temsil önemli’’ mesajını vermişti. Böylece, kendisinin ittifak çabalarını savunmuştu. Bakanlık görevini sürdürürken, bu çalışmalarına devam önerisinde bulunmuştu. Hatta Ecevit'ten de bu yönde katkı istemişti. Başbakan ise konuya ilişkin bilinen tavrını, kendisine özgü ‘nazik'' üslubuyla bir kez daha dillendirmiş ve ‘‘Bu gayretleriniz, bakanlık konumunuzla bağdaşmaz’’ mesajını vermişti. Ecevit, bunun yanında Derviş'in yüzüne karşı ‘DSP'yi bölenlerle temasından duyduğu rahatsızlığı'' da dile getirmişti.

Gergin gün, istifa açıklaması olmadan ama istifaya gebe denebilecek bir havada böylece biterken, tüm Türkiye şu iki NEDEN'i tartışıyordu: Neden Ecevit, ‘Ya politik temasları bırak, ya git'' dediği Derviş'in bu konumunu hálá sürdürmesine seyirci kalıyordu?

Ve neden Derviş, IMF gerekçesi de geride kalmışken, Başbakan seviyesinde gelen bu ağırlıkta bir mesaja karşın kendisini yıpratma pahasına istifa etmemekte direnmeyi seçiyordu?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!