Alanya'da 'Ölüm Yolu'na dava

Güncelleme Tarihi:

Alanyada Ölüm Yoluna dava
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2002 11:03

Antalya'nın Alanya İlçesi Cumhuriyet Savcılığı, son bir ay içinde üç öğrencinin ölümüne neden olan ve ''ölüm yolu'' olarak nitelenen çevre yolunun yapımını üstlenen firma hakkında dava açtı. Savcı, bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan kaza raporunu hazırlayan iki polis hakkında da dava açtı.

Haberin Devamı

Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, 14 Mayıs 2002 tarihinde Alican Ateş (14) adlı çocuğun ölümünde, çevreyolu inşaatını yapan firma yetkililerinin ihmalinin bulunduğunun tespit edildiğini, bu nedenle söz konusu firmanın güvenlik ve önlem sorumlusu Mehmet Ali Alkan hakkında ceza davası açıldığını söyledi. 

Savcı Hatipoğlu, Alican Ateş'in ölümüyle sonuçlanan trafik kazasından sonra rapor düzenleyen polis memurları hakkında da dava açtıklarını ifade etti. 

Kazadan sonra düzenlenen polis raporunda, araç sürücüsü Mehmet Atar'ın birinci derecede, Alican Ateş'in ise ikinci derecede kusurlu bulunduğunun belirtildiğini dile getiren Hatipoğlu, Alanya Cumhuriyet Savcılığı'nın isteği üzerine jandarma tarafından ikinci bir rapor düzenlendiğini bildirdi. Hatipoğlu, şunları kaydetti: 

''Jandarma'nın raporunda 8/2 oranında yolun, 8/6 oranında da sürücünün kusurlu olduğu, kazada ölen Alican Ateş'in kusurunun bulunmadığı belirtildi. Bunun üzerine otomobil sürücüsü Mehmet Atar'labirlikte firma yetkilisi Mehmet Ali Alkan ve ilk raporu düzenleyen polis memurları Muhittin Yılmaz ve Sadettin Yeşilyurt hakkında dava açmaya karar verdik ve davayı Nöbetçi Savcı Akif Bilmen açtı.''

BABA ATEŞ'İN SÖZLERİ

Alican Ateş'in babası Hüseyin Ateş de (42), çevreyolu inşaatını yapan firma yetkilisi Mehmet Ali Alkan hakkında tazminat davası açmayahazırlanıyor. 

Tazminat davası açabilmek için savcılığın açacağı ceza davasını beklediğini bildiren Hüseyin Ateş, mahkemeye başvurarak 100 milyar liralık maddi manevi tazminat davası açacağını söyledi. 

Oğlu Alican Ateş'in çok yönlü ve yetenekli bir çocuk olduğunu vurgulayan Hüseyin Ateş, 100 milyar liralık davayı kazanması halinde, oğlunun okuduğu okula bir tiyatro salonu yaptıracağını, ayrıca trafik kazasının olduğu yerde bulunan ve kötü olduğu için kullanılmayan altgeçidi yeniden yaptıracağını dile getirdi. 

Tek çabasının yeni Alican'ların ölmemesini sağlamak ve oğlunun anısını yaşatmak olduğunu da belirten Hüseyin Ateş, şöyle konuştu: 

''Oğlum, okulda hem öğretmenleri, hem de arkadaşları tarafından çok sevilen bir öğrenciydi. İyi bir öğrenci olmasının yanında, tiyatrove halkoyunları dallarında önemli başarıları bulunan oğlum, Kemal Reisoğlu İlköğretim Okulu'nun tiyatro grubundaydı.

Okulun sahneye koyduğu Barış ve Sevgi adlı oyunda (Hüsmen Ağa) rolünü oynuyordu ve yerini ancak 20 yaşındaki profesyonel bir tiyatrocuyla doldurabildiler. Bu nedenle, davayı kazandığım takdirde, ilk iş olarakokula güzel bir tiyatro salonu yaptırarak, oğlumun anısını yaşatmak istiyorum.

En büyük amacım ise trafik kazasının meydana geldiği yolda önlem almayarak oğlumun ölümüne neden olan şirket yetkililerinin cezalandırılmalarıdır. Çünkü, o zaman sorumluluklarının farkına varıp ciddi önlemler alabilirler ve böylece yeni Alican'lar ölmez.'' 

Anne Aynur Ateş (36) de oğlunun ölümünden duyduğu büyük üzüntüyü dile getirerek, benzer durumdaki herkesin, hakkını mutlaka araması gerektiğini dile getirdi. 

Eşi Hüseyin Ateş'le birlikte Ankara'da Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü'nde çalıştıklarını ve emekli olduktan sonra 20 Eylül 2002 tarihinde Alanya'ya taşındıklarını, kısa bir süre sonra da Alican'ı kazada kaybettiklerini söyledi. 

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ'NDE ALİCAN ATEŞ KÖŞESİ

Alican'ın Ankara'da da çok sayıda sosyal etkinliğe katıldığının altını çizen Aynur Ateş, şöyle devam etti::

''Oğlum, Ankara'da oturduğumuz yıllarda, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Halk Dansları Topluluğu'nda halk oyunlarındaydı. Defalarca yarışmalara girdi, yurtdışına gitti. Bu büyük başarılarından dolayı Alican öldükten kısa bir süre sonra Hacettepe Üniversitesi'nde (AlicanAteş Köşesi) oluşturuldu.

Oğlumuzun, yaşının küçük olmasına rağmen büyük hedefleri vardı. Biz de herşeyimizi iki çocuğumuzun iyi eğitilmesi için seferber ediyorduk. Ama bu kötü olay başımıza gelince yıkıldık. Şimdi, Alican'ın ölümüne neden olanlardan yaptıkları hatanın bedelini ödemelerini istiyoruz.''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!