Diri diri yandılar

Güncelleme Tarihi:

Diri diri yandılar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2003 02:35

Türk Hava Yolları'nın RJ-100 tipi uçağı Diyarbakır Havaalanı'na inerken, yoğun sis yüzünden askeri havaalanına çakıldı. 75 yolcunun yanarak can verdiği kazaya, havaalanında siste inişi sağlayan 1 milyon dolarlık ILS cihazının olmamasının neden olduğu bildirildi.

TÜRK Hava Yolları'nın İstanbul'dan Ankara bağlantılı Diyarbakır seferini yapan, TK 634 sefer sayılı RJ-100 tipi Konya adlı uçağı dün gece saat 20.13'te Diyarbakır Havalimanı'na inişe geçtiği sırada düştü.

3'ü bebek 72 yolcu ve 5 mürettebat olmak üzere 80 kişi taşıyan uçağın, ILS adlı aletli yaklaşma sistemi bulunmayan Diyarbakır Havaalanı'na yoğun siste yaklaşmaya çalışırken yere çakıldığı öğrenildi.

Askeri Havalimanı olması nedeniyle hassas inişi sağlayan 1 milyon dolarlık aletli yaklaşma sisteminin (ILS) takılmasına izin verilmeyen Diyarbakır Havalimanı'ndaki feci kazada 6'sı yabancı uyruklu 75 kişi yanarak can verdi. Yere çarptığında tutuşan yakıtın alev topuna döndürdüğü uçaktan 5 kişi yaralı kurtuldu.

SİS ALANA ÇÖKTÜ

İstanbul'dan saat 18.35'te yolcularını alarak havalanan TK 634 sefer sayılı ‘Konya’ uçağı, saat 20.10 sıralarında Diyarbakır semalarına geldi. Kaptan pilot Alaattin Yunak yönetimindeki uçak, sivil uçuşların da yapıldığı askeri havaalanına iniş için alçalmaya başladı. İddiaya göre pist başına geldiğinde yüksek kaldığını fark eden pilot, 2 bin 800 feet yükseklikten çok hızlı bir alçalmayla 600 feet'e indi. Ancak güneyden kuzeye yani piste doğru ilerleyen bir sis kitlesine giren pilotun panik yapması sonucu uçak hızla piste 200 metre kala bir dere yatağının kenarına vurdu. 3 büyük patlama oldu ve 3'e bölünen uçak alevler içinde kaldı.

ALEV TOPUNA DÖNDÜ

Düştükten hemen sonra alev topuna dönen uçağın enkazı 800 metrelik bir alana dağıldı. Uçağın orta bölümü en öne fırlarken, kokpit ortada en az hasar gören kuyruk dikmesi ise arkada kaldı. Uçağın inişi sırasında sis olduğu, yatay görüş uzaklağının 3.5 kilometreye, dikey görüş mesafesinin ise 20 metreye kadar düştüğü belirtildi. Pilotun iniş sırasında radar alçalması istemediği, VOR ile alçalacağını bildirdiği kayıtlara geçti. Kaza yerinde yapılan araştırmalar sırasında uçağın karakutularından ikisinin de bulunduğu açıklandı.

Uçağın düştüğü haberi duyulur duyulmaz, bölgeye askeri ve sivil kurtarma ekipleriyle ambülanslar sevkedildi. Kaza yerine ilk olarak Hava Kuvvetleri Güvenlik Komutanlığı'na mensup uzman çavuşlar ulaştı.

Düştüğü anda parçalanıp alev topuna dönen ve sadece kuyruk bölümü sağlam kalan uçaktaki yolculardan Burak Altındağ, Murat Karamutlu, Celal Tokmak, Aliye İl ve Güneş Gencel ile 2 yaşındaki Helin Kıran mürettebattan ise sadece steward Şenol Yavuz yaralı kurtarıldı ve ambülanslarla Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne ulaştırıldı. Ancak Şenol Yavuz hastanede yaşamını yitirdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyata alınan Helin Kıran'ın da beyin ölümü gerçekleşti. Böylece kazada ölenlerin sayısı 75'e çıktı.

KOKTEYLDE ŞOK

Kaza haberi Genelkurmay tarafından Gazi Orduevi'nde basın mensupları için verilen kokteyl sırasında alınırken, Ankara'da büyük bir telaş yaşandı. Cumuhrbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Diyarbakır Valisi Cemil Serhatlı'yı arayarak bilgi aldı. Uçağın düştüğü haberinin Ankara'ya ulaşmasının hemen ardından, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Münir Kutluata ve diğer üst düzey bakanlık yöneticileri, bakanlıkta bir araya geldi. Toplantıda, uçak kazasıyla ilgili bilgilerin toparlanması ve kaza sonrası alınması gereken önlemlerle ilgili hazırlıklar görüşüldü. Kule yetkilileri, bir haftadır sis nedeniyle seferlerin yapılamadığı Diyarbakır Havalimanı'na önceki gün tek seferin yapıldığı, dün ilk seferi yapan uçağın da düştüğü söyledi.

Pilot: Her şey normal

Uçağın kaptan pilotunun pist başına gelinceye kadar herhangi bir anormallik olduğunu rapor etmediği kesinlik kazandı. Ancak uçak pist başına geldiğinde biraz yüksek kaldı. İddiaya göre pilot derin bir varyo ile burnu aşağı verdi ve pist başını yakalamaya çalıştı. Ancak bu derin varyodan sonra uçak savruldu ve hızla yakındaki dere yatağının kenarına vurdu. Birbiri ardına üç infilak oldu ve uçak iki ayrı parçaya bölündü. Yaralı kurtulan yolcular bu bölünme sırasında koltuklarından savrulan yolculardı. Uçağın süzülüş hattında herhangi bir anormallik olmamasına rağmen son saniyelerde meydana gelen kazanın ardından yangın çıktı. Uçaktan geriye görünebilir kitle olarak sadece kuyruk bölümü kaldı.

ILS’nin olmaması faciayı getirdi

ALETLİ iniş sistemi olarak bilinen ‘‘instrument-landing system’’ (ILS) radyo frekansları ile çalışan ve uçağın yere inişinde pilota yardımcı olan bir sistemdir. İniş sırasında pilota yatay ve düşey rehberlik yapar. iki yönlü telsizle çalışan bu sistem pistte bulunan istasyondan aldığı sinyalleri pilota aktarır. Pistten gelen sinyallerin gösterge üzerinde tam olarak ortalanması ile pistin merkezine doğru inişe geçilir. ILS, gelen verilere göre pilotun uçağı pistin tam ortasına indirmede yardımcı olarak uçağın pistten dışarı çıkmasını engelleyerek güvenli bir inişin gerçekleştirilmesini sağlar. Uçağın bu sistem ile piste yaptığı yapılan yaklaşmaya 'Precision Approach' adı verilir. Havacılık sektöründe yaygın kullanılmasına karşılık daha gelişmiş sistemler de mevcuttur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!