HABER

Bolu'da Yuva Köyü'ndeki ölüm hakkında otopsi raporu ortaya çıktı

Bolu'da, Yuva Köyü'nde yaşayan 148 kişinin içme suyundan zehirlendiği olayda yaşamını yitiren Eyüp Ertem'in (49) otopsi raporunda yüksek oranda arsenik olduğu belirtildi. Rapora göre Ertem'in ölüm nedeninin arsenik karışmış kirli su kaynaklı olduğu ortaya çıktı.

Yuva Köyü Çaydurt Mahallesi'nde, geçen yıl Kurban Bayramı ile başlayan süreçte çoğu çocuklarda olmak üzere karın ağrısı, mide bulantısı ve kanlı ishal görüldü. Hastaneye aralıklarla götürülen çocuklar ile yetişkinlerin ilk belirlemelere göre, sudan zehirlendiği tespit edildi.

Tetkikler sonucu çocuklarda bağırsak enfeksiyonu tespit edildi. Bazı hastalarda ishal nedeniyle böbrek yetmezliği başladı. Hastaların bir bölümüne diyaliz tedavisi uygulandı.

148 kişinin zehirlendiği olayda, Eyüp Ertem (49) geçen yıl 23 Temmuz’da hayatını kaybetti. Diğer hastalar ise taburcu oldu.

OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI: KANINDA YÜKSEK ORANDA ARSENİK ÇIKTI

Olayın ardından köyün içme suyu şebekesi tamamen yenilendi. Olayla ilgili adli süreç devam ederken, hayatını kaybeden Eyüp Ertem'in otopsi raporu ortaya çıktı.

Adli Tıp Kurumu 8'inci İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan otopsi raporunda, Eyüp Ertem'in yemekte, çayda ve abdest alırken şebeke suyu kullandığı ancak içme suyunu ise dışardan başka bir sudan karşıladığı belirtildi.

Raporda Ertem'in kanında yüksek oranda ARSENİK maddesi olduğu ifade edildi. Rapora göre Ertem'in ölüm nedeninin arsenik karışmış kirli su kaynaklı olduğu ortaya çıktı.

KİMİSİNDE GÖRME KAYBI, KİMİSİNDE KALP YETMEZLİĞİ MEYDANA GELDİ

Yuva Köyü sakinleri yaşadıklarını CNN TÜRK ekibinden Ceylan Sever ve Mehmet Bulut'a anlatmıştı.

Zehirlenen ve ikinci çocuğuna hamile olan 28 yaşında Tuğba Karadağ, tedavi gördüğü esnada atak geçirdi ve kalbi durdu. Karadağ, “7 aylık hamileydim, hiçbir sıkıntım yoktu. Çok sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirdim. Ta ki zehirlenene kadar. Bu yüzden erken doğum oldu. Ankara’ya sevk ettiler. O doğum anlarını, Ankara’ya yatış anlarını, ilk zamanları hiç hatırlamıyorum. Zaten bilincim gitmiş. Ankara’da 2,5 ay yoğun bakımda kaldım. Entübe oldum. İki sefer yoğun bakımda nöbet geçirdiğim sırada pıhtı atmış gözüme, hala daha yaşıyorum sıkıntılarını.” ifadelerini kullanmıştı.

"YOĞUN BAKIM SONRASI YÜRÜYEMİYORDU"

Hastaneye sevk edilenler arasında çocuklar da vardı. Nursen Gülen'in üçüz çocuklarından ikisi zehirlendi. 13 yaşındaki Yiğit Gülen, yürüyemez, elini kullanamaz ve konuşamaz hale geldi.

Nursen Gülen, “Nerdeyse 4.5 aydır hastane sürecimiz var. Hala hastanedeyiz. Şu an hala hastanedeyiz, şu an rehabilitasyon merkezinde yatıyoruz. Yiğit yoğun bakım sonrası yürüyemiyordu. Kas gücünü kaybetti. Benim evladım konuşmasını yitirdi. Bununla alakalı biz şu an rehabilitasyon hastanesine yatıyoruz ve 45 gündür de burada yatıyoruz. Çok şükür ki iyi sonuçlar almaya başladık. Ama 4,5-5 aydır çocuğumuzu hastane hastane gezdiriyoruz.” dedi.

İlknur ile Mustafa Özkan çiftinin 4 yaşındaki oğlu Ertuğrul’da zehirlenenler arasındaydı. İlknur Özkan, “Üç defa biz zaten çocuğumu götürdük hastaneye. Karın ağrısı şikayetiyle getirdik. Serum takıp gönderdiler. Ertesi gün 20 defa falan istifra etti. Hemen zaten yoğun bakıma aldılar. Böbrekleri iflas etme durumuna gelmiş dediler. Ertesi gün Ankara’ya gönderdiler. Orda 1 hafta yoğun bakımda kaldık. 12 defa diyalize girdi.” ifadelerini kullandı.

Mustafa Özkan, “Ankara’da 30-40 gün civarı yattık. Yani hayatımızın en zor günleri diyebiliriz. Buradan giderken doktorlar bize bayağı bir sıkıntılı olduğunu yani hayati tehlikesinin olduğunu söylediler. Ama orada uzun bir tedaviden sonra şükür rabbime yani hastalığı biraz atlattı. Şu an tansiyon var. Eğer ilaçlarını kullanmazsa tansiyon yükseliyor. Şu an tansiyon var ama kalıcı mı olacak tekrar düzelecek mi tam olarak bilmiyoruz.” dedi.

"ANNE DİYE BAĞIRIYOR AMA BENİ DUYMUYORDU"

Gülşah Karaca’nın 3 çocuğu da zehirlendi. Gülşah Karaca, “Bana doktorların söylediği kelime ‘Bu çocuk ölüyor ölüyor’ dediler. Zaten çocuğun bilinci falan gitmişti. Gözleri görmüyordu, duymuyordu, kriz geçiriyordu. Kendini bilmediği halde çabalıyordu. ‘Anne’ diye bağırıyor ama beni duymuyordu. Öyle şey oldu. Bizi yoğun bakıma aldılar. Buradan baktım. Buradaki yoğun bakımda sürekli atak geçirdi. Çocuk kalbini durduracaktı neredeyse ambulansla gidene kadar. 3 kere ambulansta geçirdi. Eğitim ve araştırma hastanesinde yattık. Cebeci’de Ankara'da 3 kez atak geçirdi. Makinalara bağlamışlar, bilinci gitmişti. Zaten ‘Beyninin iki damarına pıhtı attı’ dediler. Yürüme yetkisini yitirdi. Beslenmeyi yitirdi. Burundan beslendik hep.” ifadelerini kullandı.

"SÜREKLİ DİYALİZE BAĞLANDIM"

3 çocuk annesi Canan Adıgüzel’de 35 gün boyunca yoğun bakımda kaldı, böbrekleri iflas etti.

Canan Adıgüzel, “Üç gün sonrasında ultrasona girdim de böbreklerin ikisinde iflas edildiğini öğrenip acilen hemen 10 dakikada içinde ambulans gelip beni Ankara’ya gönderdiler. Covid bölümünde Covid oldum. Bir de orada on gün normal Covid bölümünde bir odada sadece geri kalan 25 gün boyunca da hep yoğun bakım odasındaydım. Sürekli diyalize bağlandım. Ben hala da şu anda sanki hastalanıyormuşum gibi psikolojikman aşırı derece çok kötüyüm.” dedi.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler