Uluslararası öğrencilerden yeterince yararlanabiliyor muyuz?

Güncelleme Tarihi:

Uluslararası öğrencilerden yeterince yararlanabiliyor muyuz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2016 09:09

Uluslararası öğrenci dolaşımı dünya genelinde son yıllarda belirgin bir artış gösterdi, bunun önümüzdeki yıllarda da artarak devam etmesi bekleniyor. Uluslararası öğrenciler sadece birer yükseköğretim öğrencisi olmanın ötesinde, üniversitelerin kalitesinden ülkelerin ekonomilerine ve sosyal, kültürel ve politik alanlara kadar çok farklı katmanlarda ve geniş bir spektrumda çok önemli katkılar yapabilme kapasitesine ve potansiyeline sahip bulunuyor.

Haberin Devamı

Ülkelerin güç kullanmadan ikna kabiliyetlerini kullanarak başkalarına kendi istediklerini yaptırmaları anlamına gelen “ince güç” (soft power) açısından da, uluslararası öğrenciler oldukça önemli görülüyor. Bu nedenle de ülkeler, dünya genelinde sayıları dört milyonun üzerinde olan uluslararası öğrencileri kendi ülkelerine çekebilmek için kıyasıya rekabet ediyor. Uluslararası öğrenci sayı pastasından en büyük payları sırasıyla Amerika (yüzde 19), İngiltere (yüzde10), Avustralya ve Fransa (her ikisi de yüzde 6), Almanya (yüzde 5), Rusya Federasyonu (yüzde 3), Kanada ve Japonya (her ikisi de yüzde 3) alıyor. Bu yüzdelere daha yakından bakıldığında, özellikle doktora seviyesindeki programlarda uluslararası öğrenci yüzdelerinin ülkelerin ekonomik gücü ve gelişmişliği ile ilgili bazı ipuçları verdiği görülecek.

Haberin Devamı

Türkiye’deki uluslararası öğrenci oranı yüzde 1

Avustralya, Lüxemburg, Yeni Zellanda, Avusturya, İsviçre ve İngiltere, ülkelerinin yükseköğretiminde kayıtlı öğrencilerin yüzdesi olarak en yüksek oranda uluslararası öğrenciye sahip ülkeler. Örneğin Lüxemburg’da, uluslararası öğrenciler, yükseköğretime kayıtlı öğrencilerin yüzde 44’ünü oluşturuyor. Türkiye’de bu oran yaklaşık yüzde1 civarında. Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından yurtdışında yükseköğretimde kayıtlı öğrenci oranı da yüzde 1. Yurtdışındaki ulusal öğrenci başına düşen uluslararası öğrenci sayısının da yine 1 olduğu görülüyor. Bu sayının OECD ortalaması 3. Bu oran Avustralya için 21 iken İngiltere için 14, Amerika için 12.

Bir ülkenin lisansüstü araştırma kalitesi, ar-ge ve inovasyon kapasitesi o ülkenin ekonomik gücünü belirleyen en önemli parametrelerden. Bu çerçevede, lisansüstü seviyedeki programlarda uluslararası nitelikli öğrencilerin yer alması, sadece yükseköğretim kurumlarının araştırma kapasite ve kalitelerine katkıda bulunmuyor, ayrıca ülkenin Ar-Ge ve inovasyon alanında uluslararası rekabet gücünü de artırıyor. Dolayısıyla, lisansüstü araştırmalarda sadece kendi ülkenizdeki değil, tüm dünyadaki en iyi araştırmacılardan faydalanabilme kapasiteniz ve potansiyeliniz, araştırma ve inovasyonda dünyadaki yerinizi de belirliyor.

Haberin Devamı

OECD ortalamasının altı kat altındayız

Lisans, yüksek lisans ve doktora programlarındaki toplam öğrencilerin yüzdesi olarak uluslararası öğrenci oranlarına bakıldığında, özellikle gelişmiş ülkelerde bu oranların giderek arttığı, dolayısıyla uluslararası öğrencilerin de genellikle lisansüstü seviyede yurtdışı eğitimini tercih ettikleri görülüyor. Uluslararası öğrenciler açısından tercih edilen ülkelerin çoğunda doktora programlarına giren öğrencilerin yüzde 40’dan fazlasını uluslararası öğrenciler oluşturuyor. Öte yandan, OECD’nin Bir Bakışta Eğitim 2015 adlı raporuna göre, 2013 yılında lisans veya eşdeğer seviyedeki programlarda uluslararası kayıtlı öğrencilerin (yükseköğretimde kayıtlı toplam öğrencinin yüzdesi olarak) OECD ortalaması yüzde 6 iken, yüksek lisans veya eşdeğer programlardaki uluslararası kayıtlı öğrencilerin OECD ortalaması yüzde 14, doktora seviyesinde ise yüzde 24.

Haberin Devamı

Bir başka şekilde ifade edersek, uluslararası öğrencilerin toplam yükseköğretimdeki payının OECD ortalaması yüzde 9’dur. Türkiye’de bu oranlar yine aynı yıl için, lisans, yüksek lisans ve doktora veya eşdeğer programlar için sırasıyla yüzde 1, yüzde 4 ve yüzde 4 olarak gerçekleşti. Görüldüğü gibi bu oranlar, lisans ve doktora seviyesinde OECD ortalamasının altı kat altında. Bu durum özellikle lisansüstü programlarımız bağlamında detaylı incelenmeli, altyapı ve insan kaynakları yatırımlarından mükemmeliyet merkezlerinin kurulması, yaygınlaştırılması ve görünürlüklerinin artırılmasına ve çok iyi durumda olanların da etkin tanıtımlarına kadar birçok seçeneği göz önüne alan politikalar geliştirilmeli.

Haberin Devamı

Sürekli iyileştirmeyi sağlayan sağlam mekanizmalar üretilmeli

Elbette lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinin her birindeki uluslararası öğrencilerin varlığı ve yoğunluğu o ülke için ekonomik getirisinin ötesinde, sunulan eğitimin biçimini ve kalitesini de doğrudan etkiliyor. Diğer taraftan, ülke dışında da sağlam sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler ağı kurma ve her geçen yıl bu ağı genişletebilme imkânı veriyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversitelerin konuya son derece önem vermeleri ile Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) sağladığı Türkiye Bursları sayesinde uluslararası öğrenci sayımız son yıllarda önemli ilerlemeler sağlamış olmasına rağmen, ülkemiz maalesef bu alanda potansiyelini tam olarak kullanamıyor.

Haberin Devamı

Hükümetin cömertçe kaynak ayırmasına ek olarak yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin ve çalışanlarının sadece iyi niyetli çabalarıyla bu durumun bu şekilde sürdürülebilmesi veya istenen düzeylere çıkabilmesi pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle Türkiye’nin yükseköğretim kurumlarında uluslararası öğrencilerin sayısını artırmaya, özellikle lisansüstü seviyelerde her geçen yıl daha nitelikli öğrenci çekebilmeye yönelik sürdürülebilir politikalar geliştirmeye ihtiyacı bulunuyor. Bu politikalar, sadece sayılara odaklanmamalı, süreçleri de izlemeli, sürekli iyileştirmeyi sağlayan sağlam mekanizmalar üretmeli. Bu mekanizmaların üretilmesinde üniversiteler daha aktif rol oynamalı. Uluslararası öğrencilerle ilgili politikaların oluşturulmasına zemin hazırlamak üzere, üniversiteler, uluslararası öğrencilerin Türkiye’de pozitif ve zengin bir öğrenme tecrübesi edinmesi için gerekli şartları sağlama konusunda araştırmalar yapmalı ve kaynak ayırmalı.

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!