TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Biz Kanada mercimeği yiyoruz, zengin ülkeler Türk mercimeği…

Güncelleme Tarihi:

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Biz Kanada mercimeği yiyoruz, zengin ülkeler Türk mercimeği…
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2017 10:12

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Biz Kanada mercimeği yiyoruz, zengin ülkeler Türk mercimeği…

Haberin Devamı

Ankara, 28 Mayıs (DHA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “dünyanın en lezzetli, kaliteli kırmızı mercimeğini üretiyoruz, ürün, ihtiyacımızı ve ihracatı karşılayamayınca, ürettiğimiz yüksek fiyattan ihracata gidiyor, bize Kanada mercimeği kalıyor” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, kırmızı mercimekte bugünlerde başlayan hasadın Haziran ayında yoğunlaşacağını belirtti. Mercimekte, üretimin artırılamamasının en önemli nedeninin, üreticilerin kırmızı mercimekten yeterli geliri elde edememesi olduğunu belirten Bayraktar, destekler artırıldığında ve piyasada yeterli fiyat oluştuğunda üreticilerin buna ekim alanı genişlemesi ve artan üretimle cevap vereceğini vurguladı. Gelir seviyesi nedeniyle hayvansal protein tüketiminde gelişmiş ülkelerin gerisinde kalan Türkiye’de, bitkisel kaynaklı protein tüketiminin beslenmede büyük önem taşıdığını, bu tüketimde de baklagillerin ayrı bir yeri bulunduğunu ifade eden Bayraktar, “Bileşiminde yüzde 18-31,6 oranda protein içeren baklagillerin beslenme sorununun çözümünde ve beslenmedeki protein açığının giderilmesinde etkin ve ekonomik ürün grubunu oluşturmaktadır. Hasadı süren kırmızı mercimek barındırdığı proteinin yanı sıra, B grubu vitaminler bakımından da oldukça zengindir. Aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve fosfor gibi makro elementler, bakır, demir, manganez ve çinko gibi mikro elementlerce zengin bir mineral kaynağıdır.” dedi.
Bayraktar, 2005 yılında 387 bin hektara ulaşan mercimek ekim alanının, 2016 yılına kadar yüzde 39.3 azalarak 235 bin hektara, aynı dönemde üretimin de yüzde 40.5 düşerek 580 bin tondan 345 bin tona gerilediğine dikkat çekti. Mercimek ekenlere verilen primlerin, 2014 yılında yüzde 100, 2016 yılında yüzde 50 artırılmasına rağmen üretimin yetersiz kaldığını vurgulayan Bayraktar, “2012 yılında 410 bin ton olan üretim, 2014 yılında 325 bin tona indikten sonra, desteğin de etkisiyle 2015 yılı 340 bin tona, 2016’da ise 345 bin tona yükseldi. Bu yıl birinci tahmin verilerine göre üretim 370 bin tonu bulacak. Yalnız bu rakam bile ihtiyacı karşılamıyor. Desteklerin daha fazla artırılması gerekmektedir.” dedi.
Bayraktar, kırmızı mercimek üretiminin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğunlaştığını anlatarak ancak üretimden yeterli geliri elde edemeyen çiftçinin üretim açığını bir türlü kapatamadığını belirtti. İhtiyacın Kanada’dan ithal edilen mercimekle karşılandığını söyleyen Bayraktar, şöyle dedi:
“Kanada’da ithal edilen kırmızı mercimek arz açığımızı karşılamakta ve kalanı da dahilde işleme rejimi kapsamında paketlenerek, işlenerek ihraç edilmektedir. Nitekim 2014/2015 sezonunda ihtiyacımız 378 bin ton iken, 325 bin ton olan üretimimizin yanında 236 bin tonluk ithalat gerçekleştirilmiş ve toplam arzın 205 bin tonu da ihraç edilmiştir. Dünyanın en kaliteli ve lezzetli mercimeği ülkemizde üretiliyor. Yurtdışına 205 bin ton mercimek ihraç ediyoruz, Bunu iç piyasada neden tüketmiyor, halkımıza ucuz, kalitesiz ve lezzeti olmayan Kanada mercimeği yediriyoruz. Kanada, mercimeği, 1970’li yıllarda ülkemizden götürdü, soğuk iklimine uyum sağlasın diye genleriyle oynadı, dünyanın en büyük ihracatçısı oldu.”
Yerli ile ithal mercimeğin yapısal olarak aynı olmakla birlikte lezzet ve protein değeri olarak farklı olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Mercimekte güneşlenme süresi arttıkça lezzeti ve besin değeri artar. Dolayısıyla yerli ürün daha lezzetli ve yüksek oranda proteine sahiptir. Bu kalitenin bir diğer önemli nedeni de mercimeğin gen kaynağının ülkemiz olması nedeniyle üreticinin yerli tohumla üretim yapılmasıdır.” dedi.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!