Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi serbest bırakıldı

Güncelleme Tarihi:

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi serbest bırakıldı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2015 15:44

CNN Türk’te katıldığı Tarafsız Bölge programında, "Terör örgütü propagandası" yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan Tahir Elçi, tutuklanma talebiyle sevk edildiği Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Adli kontrol tedbiri çerçevesinde Elçi’nin yurt dışına çıkışı yasaklandı. Elçi adliye çıkışında yaptığı açıklamada 'Çok büyük haksızlığa uğradım. Sarf ettiğim sözlerin arkasındayım' dedi. Elçi’nin gözaltına alınması ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi hukukçuların tepkisini çekti.

Haberin Devamı

Bu sabah çıkarıldığı savcılık sorgusunda yaklaşık 3 saat ifade veren Tahir Elçi, tutuklanması talebiyle Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda sorgusu yapılan Elçi’yi onlarca avukat savundu.

Savcılık sorgusunda verdiği ifadeyi tekrarlayan Elçi, "2. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği yakalama kararı usule uygun değildir. Gerekçesi gerçeklere aykırıdır. Benim kaçacak durumum yoktur, bir ilin baro başkanıyım. İldeki tüm devlet yöneticileri ile sık sık görüşme halindeyim. Bu yakalama kararı bu nedenle yerinde değildir. Dürüst bir yargı sistemi arıyoruz. Ben baro başkanı olarak çok uzun yıllardır Türkiye’deki bir sorunun çözümü için insancıl yollarla çözümler getirmek için uğraş verdim. Kimseden korkumuz yoktur, vicdani kanaatimi tv kanalında açıkladım. Uç milliyetçi bir partinin milletvekili konuşmasına cevaben bu sözleri söyledim. Gözaltına alınmam siyasi nedenlere dayanıyor. Kürt sorunun özgürce çözülmesi kanaatindeyim. Kader bizleri birlikte yaşamaya mahkum etmiştir. Vereceğiniz kararı takdirinize bırakıyorum" dedi.

Haberin Devamı

SORGUSU KONFERANS SALONUNDA YAPILDI

Konferans salonunda yapılan sorguya giren onlarca avukat adına Mehmet Emin Aktar, Ercan Kanar, Yıldız İmrek, Ahmet Sevim, Kutbettin Odabaşı, Enis Bülbül ve Baran Doğan da söz alarak müvekkillerini savundular. 

ADLİ KONTROL TEDBİRİ UYGULANARAK SERBEST BIRAKILDI

Yaklaşık 1.5 saat süren savunmaların ardından mahkeme karar için kısa bir ara verdi. Aranın ardından, "Şüpheliye atılı bulunan suçun niteliği, her ne kadar kuvvetli suç şüphesi mevcut ise de, bunun tutuklama kararı verilebilmesi için yeterli olmaması, şüphelinin uzun süredir aynı adreste oturuyor olması, iş sahibi olması, dolayısı ile sabit ikametgah sahibi olması, delillerin büyük oranda toplanmış olması, dolayısı ile şüphelinin kaçacağına veya delilleri karartabileceğine ilişkin dosyaya yansıyan bir bilgi, belge veya iddianın bulunmaması, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde tutuklama tedbirine başvurulmasının orantısız olacağının değerlendirilmesi dikkate alınarak tutuklama talebinin reddine" gerekçesi ile Elçi’yi serbest bıraktı. 

Haberin Devamı

Elçi’yi serbest bırakan mahkeme, Elçi hakkında, "Yurt dışına çıkmamak üzere adli kontrol tedbiri uygulanmasına" hükmetti. 

TAHİR ELÇİ'DEN AÇIKLAMA

Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Elçi şunları söyledi:

"30 yılı aşkın süredir devam eden, 50 bin insanın yaşamına mal olan, toplumun çok ağır maddi ve manevi kayıplarına yol açan meseleyle ilgili her gün düşünen, fikir üreten, çalışan, öneride bulunan, eleştiren bir insanım. Sorunun merkezinde olan çok önemli bir STK'nın başında bulunan bir kimseyim. Şüphesiz ben bu meselenin orta yerinde, tam ateşin ortasında bu sorunu iliklerimize kadar hissederken, 25 yıldır en yakından takip ederken, kendimize özgü, kendi görüşlerimizi, kendi fikir ve önerilerimizi, kendi kavram ve tanımlarımızla ifade hakkına sahip olmalıyız. Bu ifade özgürlüğünün bir gereğidir. Ben bir STK temsilcisi olarak kamuoyu önünde yaşanan tartışmada siyasi iktidarın bazı meseleleri ve olguları tanımlama biçimine ya da başka bir siyasi partinin tanımlama biçimine bağlı değilim. Bu ifade özgürlüğünün gereğidir. Ben farklı görüş ortaya koyduğum için çok büyük haksızlığa uğradım."

"İSTANBUL BAKIRKÖY SAVCILIĞI DA BU LİNÇ KAMPANYASINDA SAFINI ALDI"

"Belli bir anlayışa sahip basın yayın organlarıyla linç kampanyası yürütüldü. Buna paralel ne yazık ki İstanbul Bakırköy Savcılığı da bu linç kampanyasında safını aldı ve bu noktaya geldik. Bu tarihi meselenin özgürce tartışılmadan, konuşulmadan çözümün bulunamayacağına inanıyorum. Sağlıklı çözüm bulunacaksa, birtakım tabulardan kurtulmamız gerekiyor ve özgürce tartışmamız gerekiyor. Buna inanıyorum."

"SARF ETTİĞİM BU SÖZLERİN ARKASINDAYIM"

"Bu amaçla CNN Türk'te sarf ettiğim bu sözlerin arkasındayım. Ben, PKK ya da KCK örgütünün terör örgütü kavramı içinde ifade edilemeyeceğine inanan bir insanım. Bunun gerekçelerini ayrıntılı şekilde ifade ettim. Düşmanlaştırarak; hem Kürt siyasi hareketinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 'İşgalci ordu', devlet yetkililerinin de Kürt siyasi hareketini 'Terör örgütü' tanımlamasıyla bir yere varamayacağımızı ifade etmek isterim. İfade özgürlüğü hakkımı kullandım. Maalesef ifade özgürlüğünün hâlâ çok büyük baskı altında oldğunu, toplumun önünde sarf ettiğim birkaç cümlenin bile hemen ceza soruşturmasıyla karşılaştığını ibretle izledik. Bu tabii üzücü durumdur. Yargının durumu da üzücüydü. Linç kampanyası kadar, farklı bölgelerden demokrasiye inanan on binlerce insanın destek sunduğunu gördüm; mutluluk duyuyorum. Ben Tahir Elçi olarak, Türk-Kürt halkının birlikte yaşama iradesine sahip olduğunu, tarihin bizi birlikte yaşamaya mahkum ettiğini, bu zemine zarar verecek her türlü eylem, uygulama ve siyasetten kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum. Yeniden silahların devreye girdiği süreci anlamsız buluyorum. Silahların susmasını; konuşarak, medenice bu sorunu çözme yollarına dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Tahir Elçi, soruşturmanın nasıl başladığıyla ilgili bir soruya, "Bakırköy Savcılığı res'en soruşturma başlatmış. O yayını ve yazılı medyada yer alan bazı haberleri ihbar kabul ederek res'en başlattığını biliyoruz. Bazı kişilerin de suç duyurusunda bulunduğunu biliyoruz. Henüz dosyaya dönüşmemiştir" yanıtını verdi.

Elçi, "Sedat Peker'in de suç duyurusunda bulunduğu" ile ilgili haberlerin sorulması üzerine, "Henüz bilgi edinemedik. Suç örgütü lideri olan Sedat Peker'in de hakkımda suç duyurusunda bulunduğu bilgisini aldık ama, onun dilekçesiyle ilgili henüz ne işlem yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz" yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

AHMET HAKAN DA DAHİL EDİLDİ

Bu arada Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında "terör propagandası yapmak" suçundan başlatılan soruşturmaya, suça konu sözlerin sarf edildiği CNN Türk'teki programın moderatörü Ahmet Hakan Coşkun ile sorumlu yayın müdürünü de dahil etti.          

Başsavcılık, "basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" suçunu düzenleyen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, CNN Türk'de yayınlanan "Tarafsız Bölge" programının moderatörü Ahmet Hakan Coşkun ve programın sorumlu yayın müdürünü de soruşturma kapsamına aldı.

Haberin Devamı

HUKUKÇULARDAN SERT TEPKİ

Çeşitli derneklere üye avukatlar, cübbelerini giyerek protesto için Ankara Adliyesi önünde toplandı.

Avukat Teoman Özkan, grup adına yaptığı açıklamada, Elçi'nin televizyon programındaki konuşmasından dolayı "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan hakkında yakalama kararı verilerek gözaltına alındığını anımsattı. Özkan, "Bir hukuk insanının, anayasa, yasa ve uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış haklar hiçe sayılarak düşüncelerini açıklamasından dolayı hakkında yakalama kararı verilmesi ve gözaltı işlemi yapılmasını kabul etmiyoruz" dedi.

Tahir Elçi, CNN Türk’te 14 Ekim tarihinde yayınlanan Tarafsız Bölge programında, "PKK terör örgütü değildir. Bazı eylemleri terör niteliğinde olsa bile PKK, silahlı siyasal bir harekettir. Siyasal talepleri olan, çok ciddi desteği olan bir siyasal harekettir" sözlerini sarf ettiği için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında "Terör örgütü propagandası" suçundan soruşturma başlatılmıştı.

Türkiye Barolar Birliği, yakalama kararının ardından gözaltına alınan Elçi ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
“‘PKK'nın terör örgütü olmadığı'na dair hiçbir açıklamaya katılmamız mümkün değildir. Ancak daha önce Ergenekon, Balyoz ve benzeri soruşturmalarda yaptığımız açıklamalardan kamuoyunun çok iyi hatırlayacağı üzere, yakalama ve tutuklama tedbirleri, ancak kanunda yazılı şartların varlığı halinde uygulanabilir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ‘yakalama’yı düzenleyen 98/1. maddesine göre; yakalama emri çıkarılabilmesi için, şüphelinin çağrı üzerine gelmemesi veya çağrı yapılamaması gereklidir. Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi'nin yaşadığı, çalıştığı ve ikamet ettiği yerler bellidir. Öte yandan Avukat Elçi, hakkında soruşturma açıldığını basın yoluyla öğrendikten sonra kamuoyuna yaptığı açıklamada, adliyedeki makam odasında ifadeye çağrılmayı beklediğini de ilan etmiştir. Hal böyleyken, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilmiş olan yakalama kararı açıkça kanuna aykırıdır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!