Şangay Örgütü, Rusya-Çin mücadelesi ve Türkiye'nin durumu

Güncelleme Tarihi:

Şangay Örgütü, Rusya-Çin mücadelesi ve Türkiyenin durumu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2007 16:22

Bugün Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi başladı. Zirve'ye Rusya, Çin, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan Devlet Başkanlarının yanı sıra Afganistan, Moğolistan, İran ve Türkmenistan yetkilileri de katılacaklar. Bu Zirve'nin en önemli özelliği ise, Rusya ile Çin'in "gündem mücadelesi" vermeleri.

Haberin Devamı

2001 yılında sınırlı amaçlarla kurulan ŞİÖ, bölgesel güvenliği sağlamayı üstlenen bir örgüt haline gelmeyi amaçlıyor. Uzmanlar Rusya ve Çin'in, ŞİÖ üyesi ülkeler çevresinde artan ABD etkisini asgariye indirme çabasında olduklarını ileri sürüyorlar. Nitekim, Örgüt'ün Haziran 2005 Zirvesi'nden hemen sonra Kırgızistan ile Özbekistan, ABD'den üslerini tahliye etmesini istemişlerdi.. Her ne kadar, Kırgızistan daha sonra bu konuda geri adım atmış olsa da, Andican'daki olaylar yüzünden ABD ile arası iyice bozulan Özbekistan, Amerikan üssünü kapattırdı. Kırgızistan'da başlayan Zirve'nin gündemini de bölgesel güvenlik konusu oluşturuyor. Bu konunun ön plana çıkmasını özellikle Rusya istiyor. Zira Rusya güvenlik, terör ile mücadele ve bu bağlamda bir siyasi birliğin oluşturulması gibi konulara ağırlık vermek suretiyle ŞİÖ bölgesinde etkisini arttırmaya çalışıyor. Nitekim Zirve'ye paralel bir şekilde Rusya'nın Çelyabinsk ilinde ŞİÖ üye ülkelerinin katılımlarıyla "Barış  Misyonu- 2007" olarak tanımlanan bir dizi askerî tatbikat yapılıyor.

Haberin Devamı

Çin ise Zirve'nin gündemine daha çok ekonomi ile ilgili konuları taşımaya çalışacak. Zira, Çin'in bölgede yayılması daha çok bu alanla ilgili. Çin, ŞİÖ Bankası'nın kurulmasını ve ŞİÖ Enerji Kulübü'nün oluşturulmasını, ayrıca,  Orta Asya coğrafyasındaki enerji kaynaklarına daha kolay ulaşabilmek için ŞİÖ coğrafyasında OPEC benzeri bir örgütün kurulmasını istiyor. Ancak Rusya'nın, Çin'in enerji alanındaki bu teklifine sıcak bakacağını söylemek mümkün değil. Zira, Moskova enerji alanında sadece Orta Asya'da değil, bütün dünyada kendi hegemonyasını kurmak istiyor.

Rusya ile Çin, her ne kadar ŞİÖ çerçevesinde müttefik olarak görünse ve bölgede ABD etkisini azaltma yönünde ortak çabalarda bulunsalar da, kendi aralarında da adeta bir mücadele içindeler. Bu mücadele, tarafların Orta Asya'daki varlıklarını pekiştirme ve bölgedeki enerji kaynaklarına sahip olma isteklerinden kaynaklanıyor. Rusya, bölgede Çin'in etkisini sınırlandırmak amacıyla, Çin'in üye olmadığı, ekonomi alanında Avrasya Ekonomik Kalkınma Örgütü ve güvenlik alanında da Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün işlevselliklerini arttırmaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Zirve'de gündeme gelecek bir başka konu ise Örgüt'ün genişlemesi konusu. Türkmenistan'ın bu Zirve'de örgüte üye olarak kabul edilmesi bekleniyor. Yine gözlemci statüdeki İran ile Moğolistan'ın da Örgüt'e asil üye olarak katılmak istedikleri biliniyor. Diğer taraftan son zamanlarda Türkiye'nin de, gözlemci statüde bile olsa, ŞİÖ'ye girmesi gerektiğine dair tartışmalar yapılıyor. Hatta Örgüt'ün en önemli iki üyesi Rusya ile Çin'in, Türkiye'nin ŞİÖ üyeliğini desteklediği ileri sürülüyor. Ancak, ŞİÖ'nün kuruluş amacına, yapısına ve faaliyetlerine bakarsak, ŞİÖ'nün Türkiye için bir seçenek olamayacağını ve Rusya ile Çin'in de Türkiye'nin Örgüt'e üyeliğini pek fazla istemeyeceklerini tahmin edebiliriz.

Haberin Devamı

Rusya ile Çin'in, ŞİÖ çerçevesinde ABD'yi bölgeden uzaklaştırma gibi bir amaç edinirken, her şeye rağmen ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiki olarak algıladıkları NATO üyesi Türkiye'yi, ŞİÖ üyesi olarak görmek istemeleri bu amaca ters düşer. Rusya ile Çin'in ŞİÖ çerçevesinde bir başka amacı da Orta Asya'da etkinliklerini arttırmak. Orta Asya ile tarihî ve kültürel bağlara sahip olan Türkiye'nin Örgüt'e üyeliği, pastanın üçe bölünmesi anlamına gelir. Rusya ile Çin'in ise bu pastayı başkalarıyla paylaşmak istemelerini beklemek yanlış olur.

Diğer taraftan, her ne kadar üye ülkeler sürekli olarak ŞİÖ'nün üçüncü bir güce veya ülkeye karşı gelişmediğinin altını çizseler de, Örgüt'ün asil ve gözlemci statüdeki üyelerine bakıldığında, örgütün yarısının ABD'nin "kara listeye" aldığı ülkelerden oluştuğu görülüyor. Asil üye olan Rusya, Çin, Özbekistan ve gözlemci statüdeki İran bu ülkelerin başında geliyor. Batı tarafından "Avrupa'nın diktatörlükle yönetilen ülkesi" olarak nitelendirilen Beyaz Rusya'nın da yakın gelecekte Örgüt'e gözlemci statüde üye olması, Örgüt'ün amaçları konusundaki şüpheleri arttıracak. Türkiye'nin böyle bir birliğe ne kadar ihtiyacı olduğunu iyi düşünmek gerekiyor. Zira Rusya ile Çin'in Türkiye'nin üyelik başvurusunu sabırsızlıkla beklediği konusunda ciddi kuşkular var.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!